“BÜTÜNCÜL KORUMA OLMASI GEREKİR”

“BÜTÜNCÜL KORUMA OLMASI GEREKİR”
***10 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararla Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan Gölköy, Gündoğan, Türkbükü, Eskiçeşme, Bitez, Ortakent, Karakaya, Dereköy, Geriş...

***10 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararla Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan Gölköy, Gündoğan, Türkbükü, Eskiçeşme, Bitez, Ortakent, Karakaya, Dereköy, Geriş mahalleleri ve Adalar çevresindeki doğal sit alanları kesin korunacak alan olarak ilan edildi.

***Resmi Gazete'de yayımlanan kesin korunacak alan kararını gazetemize değerlendiren Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Bodrum Meclisi Eşsözcüsü Umay Karabaş ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, belirlenen bölgelerde detaylı incelemelerin yapılması ve bütüncül korumanın sağlanması gerektiğini ifade etti.

Beritan Yücel

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Bodrum'un Gölköy, Gündoğan, Türkbükü, Eskiçeşme, Bitez, Ortakent, Karakaya, Dereköy, Geriş mahalleleri ve Adalar çevresindeki doğal sit alanları kesin korunacak alan olarak belirlendi.

Bodrum'un tarihsel, kültürel değerleri ve doğasının korunması amacıyla faaliyet gösteren MUÇEP Bodrum Meclisi'nin ve Bodrum Kent Konseyi'nin mücadeleleri sonuç verdi. Bodrum'da Gölköy, Gündoğan, Türkbükü, Eskiçeşme, Bitez, Ortakent, Karakaya, Dereköy, Geriş mahalleleri ve Adalar çevresindeki doğal sit alanları koruma altına alındı.

“BÜTÜNCÜL KORUMA OLMASI GEREKİR”

Bodrum çevresindeki irili ufaklı adaların tescillenmiş olmasının o bölgede yaşayan hayvanların yaşamsal faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için oldukça önem arz ettiğine değinen MUÇEP Bodrum Meclisi Eşsözcüsü Umay Karabaş, “Kesin korunacak hassas alan olarak tescil edilen kimi yerler irili ufaklı adalar. Bunlar zaten daha önce de birinci derece doğal sit alanlarıydı ve öyle de kalmaları gerekiyordu. Bu nedenle alınan kararın bu kısmı doğru. Bodrum çevresindeki bu adaların bu şekilde tescillenmesi bölgede yaşayan Akdeniz fokları, göçmen kuşlar gibi canlıların yaşamsal faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için oldukça önem arz ediyordu” dedi.

“ALINAN KARARDA KÜÇÜK BİR ALAN BELİRLENMİŞ”

Umay Karabaş, “ekolojik temelli bilimsel raporda” önerilen kesin korunacak hassas alanın çok daha geniş gösterildiğini fakat şu anda alınan kararda küçük bir alanın belirlendiğini ifade etti. Umay Karabaş, “Gölköy Sulak Alanı, Akdeniz Gölü ya da Kovalık Gölü olarak geçen alan için ise şunu söyleyebilirim. Hâlihazırda bu karardan önceki durumda birinci derece doğal sit bölgesi çok daha geniş bir alanı kaplıyor. Bu doğal sit kararlarının temellendirildiği 'ekolojik temelli bilimsel raporda' bile, ki bu rapor yöntemsel ve bilimsel açılardan pek çok tartışmalı husus içermekte, önerilen kesin korunacak hassas alan çok daha geniş gösteriliyor fakat şu anda alınan kararda küçük bir alan belirlenmiş. Mesela yolun alt tarafı kesin korunacak hassas alan ilan edilmiş fakat yolun üst tarafıyla ilgili nasıl bir karar çıkacak bilmiyoruz. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Gölköy Sulak Alanının etrafında Cennet Koy tarafını da içerecek şekilde 'nitelikli doğal koruma' ve 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım' alanları ilan edildi. Mesela bunlar çok yanlıştı” şeklinde konuştu.

“KÜÇÜK LEKELER HALİNDE BIRAKILAMAYACAK YERLER”

Umay Karabaş, büyük resme bakıldığında habitat parçalanmasıyla karşı karşıya kalındığını ve bütüncük korumanın sağlanması gerektiğini dile getirdi. Umay Karabaş, “Doğal sit dediğimiz alanlar doğal habitatlar, yaban hayatın yaşam alanları. Dolayısıyla küçük lekeler halinde bırakılamayacak yerler. Çünkü yaban hayatın, çeşitliliği düşünürsek çok daha geniş habitatlara ihtiyacı var. Ayrıca, Gölköy sulak alanı bir lagün de içermektedir. Dolayısıyla denizle bağlantısının doğal halinin korunması gerekirdi. Fakat Gölköy'ün lagünle bağlantısında bir site var. Orada yapılaşmanın engellenmesi gerekirdi. Cennet Koyu tarafında bu Ekim ayındaki doğal sit değişikliği sonrasında birkaç inşaat şirketinin de projeleri geldi. Sadece göl aynasını koruyup, havzayı korumadığınız zaman gölün de zarar görmesine neden oluyoruz. Bir bütüncül koruma olması gerekir. Doğal, bölünmemiş habitatları, daha da yapılaşmaya neden olacak doğal sit değişikliği kararlarıyla zarara uğrattığımızda hepimiz kaybediyoruz. Bu yeni kararlar sevindirici olmakla beraber, ne yazık ki yeterli değil”

“YAPININ BOZULMAMASI LAZIM”

Kesin korunacak alan olarak ilan edilen bölgelerde detaylı incelemeler yapılması gerektiğini dile getiren Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, bu tür kararlar alınırken yerel belediyelerle istişarelerde bulunulması gerektiğini belirtti. Arif Yılmaz, “Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bu alanların koruma alanı ilan edilmesi sevindirici bir olay bizde zaten korunsun diyoruz. Ama burada gözardı edilmemesi gereken nokta bugüne kadar yaşadığımız sorun Bodrum'da yaşayan insanlarında arazileri, tarım arazileri, bağ bahçeleri var. Biz yıllardan beri bu insanlara bu alanlarda hiçbirşey yaptırmadık. Burası koruma alanı, imar gelmedi dedik bir şekilde burada yaşayan insanların bu alanlarda faaliyetini durdurduk. Ama işin içine büyük yatırımlar girdiği zaman tarım alanı olsada golf alanı denildi, kıyı alanı da olsa turizm alanı denilerek önü açıldı. Bu durum bir dengesizlik oluşmasına neden oldu. Dolayısıyla bu ilan edilen alanlarıda çok iyi incelemek gerekir. Muğlamız yeşilliğiyle kıyılarının koylarının güzelliğiyle meşhur vaziyette o yapının bozulmaması lazım” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 414 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.