183 yıldır gün yüzüne çıkmayı bekliyor

183 yıldır gün yüzüne çıkmayı bekliyor
Muğla’nın kültür turizminin yanı sıra, madencilikle de ön plana çıkan ilçesi olan Yatağan’da bulunan 183 yıllık zımpara ocağının girişleri, bölgedeki mermer ocağı işletmelerinin atıkları nedeniyle görünmez oldu.Muğla’nın...

Muğla’nın kültür turizminin yanı sıra, madencilikle de ön plana çıkan ilçesi olan Yatağan’da bulunan 183 yıllık zımpara ocağının girişleri, bölgedeki mermer ocağı işletmelerinin atıkları nedeniyle görünmez oldu.

Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan tarihi zımpara ocağı, çevredeki mermer ocağı işletmelerinin atıkları nedeniyle kapandı.

Yörede 132 yıllık kapalı zımpara ocağının bulunduğunu belirten Araştırmacı Yazar Tarcan Oğuz, maden ocağının turizme kazandırılması için çalışmalar başlatılması gerektiğini dile getirdi. Oğuz, “Yatağan’da maalesef mermerciler tarafından doldurulmuş yaklaşık 100-150 metre boyutunda içerisi 500-600 metrekareyi kapsayan şekilde bir zımpara ocağı var. Zımpara ocağında kömür ocağı gibi çökme olayları yaşanmıyor. İnsanların içerisinde rahatlıkla gezebileceği şekilde havalandırma boşlukları bulunuyor” dedi.

“ARAZİ ÜZERİNDE BOL BOL ZIMPARA MADENİ GÖRÜLEBİLİR”

Zımpara madeninin oluşmasının oldukça uzun bir zaman aldığını belirten Oğuz, “Zımpara madeni 300 milyon yıl yaşında oluşuyor. Yatağan’da şu anda aktif bir şekilde zımpara işi atölye şeklinde yapılıyor, detaylı bir çalışma yok. Arazi üzerinde bol bol zımpara madeni görülebilir. Ülkemizde zımpara, kurşun, bakır, çinko, boksit gibi madenlerin araştırılması ve çıkartılması ihracat olayı yapılan bu antlaşma içerisinde var.” şeklinde konuştu.

“TURİZME KAZANDIRILMALI”

Zımpara ocağının turizme kazandırılması gerektiğine değinen Oğuz, “Muğla Valiliğimizin, Yatağan Kaymakamlığımızın ve Muğla Koruma Kurulumuzun bu yerin açılması ve turizme kazandırılması amacıyla çalışmalar başlatması gerekiyor. Özellikle Mermercilik Okulunda ki öğrencilere gezi yaptırılıp bilgi sahibi edindirilmeli. Kurul ve kuruluşlara büyük görevler düşüyor. Mermerciler Derneği’nin de bu konuya el atması gerekiyor. Çünkü konu daha çok onları ilgilendiriyor. Her ne kadar Yatağan mermerciler kenti olsa da atıkların atılması noktasında dikkatli olunması gerekiyor. Mermerciler Derneği’nin de devreye girmesi ve bu alanın temizlenmesi tekrar turizme açılması noktasında oldukça önemli” ifadelerini kullandı.

ZIMPARA OCAĞININ TARİHÇESİ

16 Ağustos 1838 tarihinde 2. Sultan Mahmut ve İngiltere Kraliçesi Victoria arasında imzalanan Baltalimanı ticaret antlaşması ile maden çıkarma ve ticaret işi antlaşmasının yapıldığını ve madenlerin işletme hakkının 1838’de İngilizlere verildiğini kaydeden Araştırmacı Oğuz, 1838 yılından sonra İngiltere’den Yatağan’a gelerek birkaç bölgede zımpara çalışması başlatıldığını dile getirdi.

İngilizlerin Yatağan’da bulunan zımpara ocağından çıkardıkları zımpara madenlerini Milas üzerinden Güllük limanına taşıdığını ifade eden Yatağanlı Araştırmacı-Yazar Tarcan Oğuz, “Çıkarılan zımpara madenleri o dönemde teleferik ile Milas’a gidiyor, Milas’tan da kamyonlarla Güllük’e götürülüyor. Teleferiği Milas’a kadar kurmalarının nedeni ise önlerinde düz tepeli bir dağ olması. Yüksekliği aşamadıkları için Milas’a kadar teleferik ile gönderiliyor. Daha sonra kamyonlara bindirilip Güllük Limanından yurtdışına götürülüyor. 1838 yılında yapılan bu çalışmalar Yatağan’ın bin 225 metre rakımlı Aksivri bölgesinde o dönemde teleferik kullanılıyor. Zımpara madenleri 3 el arabası büyüklüğünde metal kazanlarla taşınıyor ve teleferiğin yollarının halen daha izleri belirlidir” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 1277 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.