ABD’DEN GELEN YANITTA AVCI’YA AİT VERİ BULUNAMADI

ABD’DEN GELEN YANITTA AVCI’YA AİT VERİ BULUNAMADI
BERİTAN YÜCEL--Muğla'da boğularak öldürülüp, cesedi varilde yakılan Pınar Gültekin'in (27) cinayet zanlısı Cemal Metin Avcı'nın (32) yargılandığı davanın 8'inci duruşma görüldü. Duruşmada, Pınar’ın telefon kayıtları...

BERİTAN YÜCEL--Muğla'da boğularak öldürülüp, cesedi varilde yakılan Pınar Gültekin'in (27) cinayet zanlısı Cemal Metin Avcı'nın (32) yargılandığı davanın 8'inci duruşma görüldü. Duruşmada, Pınar’ın telefon kayıtları için ABD’ye yazılan ikinci müzekkereye cevap geldiği belirtildi. ABD’den Pınar’ın telefon kayıtları için gelen dokümanlarda sanık Avcı’yla ilgili hiçbir verinin olmadığı görüldü. Avukat Rezzan Epözdemir ve katil zamlısı Cemal Metin Avcı arasında çıkan tartışma sonrası Pınar Gültekin’in avukatı duruşma salonundan çıkartıldı. Dava 24 Ocak 2022 tarihine ertelendi.

Muğla'da boğularak öldürülüp, cesedi varilde yakılan Pınar Gültekin'in (27) cinayet zanlısı Cemal Metin Avcı'nın (32) yargılandığı davanın 8'inci duruşma görüldü. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, katil zanlısı sanık Cemal Metin Avcı Afyon T Tipi Cezaevinden SEGBİS sistemiyle, Pınar Gültekin'in annesi Şefika ile babası Sıddık Gültekin ve Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir katıldı. Duruşmada, cinayetten sonra olay yerine giderek suç delilerini gizlediği ve ortadan kaldırdıkları iddiasıyla tutuksuz yargılanan katil zanlısı Avcı'nın babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan hazır bulundu.

Duruşmada, Pınar'ın telefonun kayıtları için ABD'ye yazılan ikinci kez yazılan müzekkereye cevap geldiği belirtildi. ABD'den Pınar'ın telefon kayıtları için gelen verilerde sanık Avcı'yla ilgili bir hiçbir sonuca ulaşılamadığı belirtildi.

“YARGILAMA ADİL DEĞİL”

Rezzan Epözdemir, "Tamamen profesyonelce işletilmiş bir süreçten bahsediyoruz. Cinayetin öncesi, cinayet anı ve sonrasını tasarlayan sanık ve ona yardımcı olunması suçundan bahsediyoruz. Pınar oraya Tek kişi tarafından konulmuş olamaz. Mertcan Avcı ile ilgili toplanan deliler sonrası bir tutuklama yapıldı sonra ettiğimiz şikâyetlerle diğer sanıklar halkında da iddialarımız olmuştu. Diğer aile üyelerine neden tutuklama gelmedi. Bu bizim için adil yargılama değildir. Soruşturma aşamasında sanık 'Evli olduğumu bildiği için benden para talep etti, şantajda bulundu o nedenle öldürdüm' demişti. Kovuşturmada ise 'gayriahlaki görüntümü video haline getirdi ve para talep etti o nedenle öldürdüm' demişti. . Bir videodan bahsedildi, benden para talep edildi dedi. Pınar bana bıçakla saldırdı ondan öldürdüm dedi. Bir sürü farklı bahane ortaya sunuldu. Adli tıp doktoru burada dinlendi bıçak kesiği değil sıyrık olduğu söylendi. Keza ortada bıçakta yok.  Mahkeme, katledilen kadının özel hayatının, ailesinin onurunun belki şahsiyetinin tartışılır hale gelmesine sebebiyet verecek şekilde telefon ve maillerindeki video ve görüntülerin celbine karar vermişti.

“AİLENİN GURURUNU, ONURUNU YARGILIYORSUNUZ”

Her duruşma reddi hakim istedik. 1.5 yıldır biz Amerika Birleşik Devletleri'nden maktülenin telefonuna ait şifreleri bekliyorduk. Amerika Birleşik Devletleri'nden 1,5 yılın sonunda cevap geldi. ABD yolladı, siber suçlar dökümünü yaptı. Tam olarak diyor ki sanık Cemal Metin Avcı'ya ait herhangi bir bilgi veya görsel bulunmadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla sanığın bütün savunmaları çökmüş oldu. Şantaja konu olan hiçbir görüntü ve mesaj yok. Sanığın tüm savunmaları gerçek dışıdır.  Mahkeme adalet dağıtmaktan uzaktır. Sanıkları yargılamanız gerekirken pınarı yargılıyorsunuz. Ailenin gururunu, onurunu yargılıyorsunuz.  Adli tıp raporu diyor ki henüz yaşarken diri diri yakıldı. Pınar Gültekin'in bütün dokuları yanmış. Ölümü sebebi, boğulma ve canlıyken diri diri yakılmadır. 'Dokular yandığı için ölümün zamanını tespit edemiyorum' diyor. İtiraz ettiler, genel kurula gitti. 30 akademisyenden imzalı rapor geldi. Yaşarken ölme var. Boğma ve yaşarken diri diri yakma var. Bu defa Kimya İhtisas'tan toksikoloji raporu istediler ona da itiraz ettiler. Bu davanın bir an önce nihayete ermesini istiyoruz." dedi.

“ADALET BEKLİYORUM”

Baba Sıddık gültekin: 1 buçuk yıl oldu. Her seferinde 5 bin kilometre yol geliyorum. Baştan sona kadar bir avukat tarafından ezberletilmiş bir ifade var ortada. Artık benim kızım gitti. Ama kızıma attıkları bu iftiralar beni çok yaraladı. Ben eşimin dostumun karşısına çıkamaz yüzüne bakamaz oldum. ‘Acaba bu kız orda okumuyor da başka bir şey mi yapıyordu’ ifadeleri çıkıyor. Burada Türkiye’nin en iyi avukatıylayım fakat bu mahkemede sanki biz mağdur taraf değilmişiz gibi davranılıyor. Ben Muğla’ya her geldiğimde kahroluyorum. Kızımla gittiğimiz yerleri görünce perişan oluyorum. Kendinizi benim yerime koyun. Sizden adalet bekliyorum” dedi.

Mahkemede söz verilen Mertcan Avcı, Selim Avcı, Eda Karagün ve Şükrü Gökhan Orhan, “Bu aşamada söyleyecek bir şeyimiz yok” ifadelerini kullandılar.

Cemal Metin Avcı’nın avukatı, “ABD’den gelen cevap bize göre eksik cevap. Whatsapp konuşmalarının gelmesi için yeni bir yazı yazılmasını talep ediyoruz. Türkiye temsilcilerinden bu verilerin istenmesini talep ediyoruz. Orada mesajlar yedekleniyor. Dolayısıyla müzekkere yazılarak istenmesini talep ediyoruz. Adli tıp raporu şüpheli gelmiştir, raporun yeniden verilmesini istiyoruz. Şüpheci rapor üzerinden ağırlaştırılmış bir ceza söz konusu olamaz. Gerek fotoğraflar gerekse mesajlara ulaşılmalıdır. Whatsapp konuşlanmaları geldiği zaman tüm bu tartılmalar sona ereceği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.

TARTIŞMA ÇIKTI

Cemal Metin Avcı’nın, “Öncelikle bu whatsapp yazışmalarının gelmesini istiyoruz. İlk başta da söylediğim gibi olayı baştan sona en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkaran kişi bendim. Adli tıptan gelen raporu kabul etmiyorum. Avukat bir kaç mahkemeye gelmediği için olayı unutmuş galiba. Popülerliğini benim üzerimden sürdürüyor. Yalan yanlış beyanlarla beni medyaya yanlış gösteriyor. Mahkeme bitince avukat yine kamera karşısına çıkarak şov yapacak. Ben ceza evinden medya karşısına çıkamadığım için burada kendimi ifade etmek istedim”  ifadeleri üzerine Gültekin’in avukatı Rezzan Epözdemir araya girerek kişilik haklarını zedeleyicisi ifadeler kullanıldığını söyledi.

Mahkeme başkanı avukat Rezzan Epözdemir’in salondan çıkmasını istemesi üzerine Epözdemir, “Bize karşı öfke bakış açısıyla söylemlerde bulunuyordu. Mahkeme heyeti bu konuda herhangi bir şey yapmıyor. Keşke biz itiraz etmeden siz müdahale edebilseniz. Beni buradan kimse zorla çıkartamaz ben çıkarım bütün meslektaşkarımı dışarı davet ediyorum” diyerek mahkeme salonunu terk etti.

Sanık müdafilerin ABD’ye yeniden müzekkere yazılması ve whatsap’dan bilgi belge istenmesi yönündeki taleplerinin reddine, ABD’den gelen belgelere ihtiyaç duyulmadığına, Adelet bakanlığı aracılığı ile ilgili adli makamlara bildirilmesine, Mertca Avcı’nın bir sonraki celsede mahkeme salonunda hazır bulunmasına mahkemenin 24 Ocak 2022 Pazartesi saat 14.00 e ertelenmesine karar verildi.

MAHKEME HEYETİ HAKKINDA ŞİKAYETTE BULUNULDU

Duruşma salonundan çıkartılan avukat Epözdemir, “Mahkeme adalet dağıtacağına inanmıyoruz. Mahkeme heyeti hakkında şikâyette bulunduk ve yeniden reddi hâkim istedik” dedi.

Bu haber toplam 724 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.