Yetişiyor olduklarını gözlemlediğimiz gençlerimiz iyi haberler çıkartıyorlar.

Kâh Menteşe’de kâh Yatağan’da, kâh Kavaklıdere’de, kâh Milas’ta, kâh Marmaris’teler.

Yerel gazetecilikte olması gereken insan öykülerini ve kamu yararı içeren konuları gazetelerimiz sayfalarında sıklıkla yer almalarını sağlıyorlar.

Kişi, kurum ve kuruluşların basın bülteni olmaktan öte, halkın yararına olan haberleri, gazetelerimiz sayfalarında bu genç meslektaşlarımızın kalemlerinden görebilmek artık mümkün.

Genç meslektaşlarımızın gayretlerini hem 26 yıllık bir basın geçmişimden kaynaklı bir meslek mensubu, hem de bir meslek kuruluşu başkanı olarak kutluyorum.

Bu meslek kimsenin tekelinde değil.

Hep söylemişimdir, mesleğimize yeni isimler kazandırmayı, sektörde gençlerin daha fazla yer alması gerektiğini ve genç meslektaşlarımızı önemsediğimizi…

Bu düşünceden yola çıkarak, onları hakir görmeden, hatalarıyla sevaplarıyla ve heyecanlarıyla onlara yol göstermenin mesleki bir erbaplık olduğuna inananlardanız.

Bu erbaplık adam yetiştirmekten geçiyor.

Adam yetiştirmeden ustalık olmuyor.

Ustalık ta, yetiştiriyor olduklarına her yönüyle örnek olabilmekten geçiyor.

Ahilik sisteminde bunun yöntemi, en güzel şekliyle anlatılıyor.

Yoksa sürekli olarak “sadece ben” diyerek meslekler gelişmiyor, gelişmeyecek te.

İşte o “ben” diyenlere ve kibirinden dübürü görünmeyenlere rağmen, son dönemlerde genç gazetecilerin başarılı çalışmalarına şahitlik etmekten son derece memnunuz.

Özellikle günlük yazı yazmak kadar günlük gazete çıkarmanın zorluğunu en iyi bilen bir meslek mensubu olarak, bu zorluğa bu gençlerle göğüs geriyor olmak ta çok anlamlı.

Tabi bu anlam, sözünü ettiğimiz gençlere doğru mihmandarlık etmekten geçiyor.

Bilgiyi ve deneyimleri paylaşmakta cimri olmadığınız zaman, ortaya konan eserleri izlerken büyük keyif alıyor insan. 

Yeni gençlerin yetişiyor olduğundan hiçbir şekilde rahatsızlık duymayan bir gazeteci olarak, bu gençlere kavga değil, sevmeyi öğretiyor olmaktan, hatalarına rağmen, daha iyisi için cesaretlendirmekten, düşünebilen herkesin yazabilecek yeteneğe er ya da geç ulaşabilecek olduğundan ve her şeyden önemlisi kişilikli haberciler olarak yetişmelerinin önemini onlara aktarmaktan duyduğum memnuniyeti bugünkü yazımızda değerli okurla paylaşmak istedim.

Bu gençler; yazıp, çizip sorguluyor.

Bu gençleri, gelişmeleri ve yapılan haberleri takip etmeden, Muğla Basınını sorgulamayan bir kalıba sokarak, hafife alır yaklaşımlarla bunu kamuoyu önünde ifşa etme yoluna gitmeyi kendine huy edinmiş, gölgesiyle kavga eden “ben bilirim”ci yaklaşımların artık bir karşılığı olmadığını söylemeden geçmek istemeyiz.

Muğla Basınını bir bütün olarak ele alıyoruz. Sahada bu işi icra eden ve işi sadece maksatsız yazı yazmak olan her meslektaşımızı önemsiyoruz.

Muğla Basını, genç meslektaşlarımızla daha bir güzel ve daha bir sinerjik.

Onları izlemeye devam edelim.