AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek: “Muğla’da kötü bir belediyecilik var”

AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek:  “Muğla’da kötü bir belediyecilik var”
“Muğla’nın Siyasileri Konuşuyor” röportajımızı AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek ile gerçekleştirdik.Muğla’da köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen,  Çiçek, “Muğla’da kötü...

“Muğla’nın Siyasileri Konuşuyor” röportajımızı AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek ile gerçekleştirdik.

Muğla’da köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen,  Çiçek, “Muğla’da kötü bir belediyecilik var” dedi.

“Ekibimizle beraber Menteşe’de fark yaratmak istiyoruz” diyen ilçe başkanı Eray Çiçek ile röportajımızı sizler için kaleme aldık.

Eray Çiçek kimdir?                                              

1975 doğumluyum. Muğla’nın Gazeller köyünde doğdum. Eğitimimin bir kısmın ı Muğla’da,  bir kısmını ise Kastamonu ve Düzce’de aldım. Evliyim, 2 çocuk babasıyım. Kooperatifçilik ve aktif siyasetle uğraşan biriyim.

Siyasi hayatınız ne zaman başladı?

Siyasi hayatım oldukça küçük yaşlarda başladı. 17 yaşlarında siyasete atıldım. Anavatan Partisinde gençlik kollarında başladım. Hep siyasetle uğraştım. Aktif siyaset hayatım aslında 2004 yerel seçimleriyle başladı. Menteşe o zamanlar ki adıyla Merkez ilçe il genel meclis üyesiydim. 2004- 2009’da AK Parti’den il genel meclis üyesi olarak görev yaptım. Daha sonra belediye meclis üyeliği, ilçe yönetim kurulu üyeliği gibi görevlerde bulundum. Yaklaşık 1 yıl önce de genel merkezimizin uygun görüşleri daha sonra da yapılan kongre ile de AK Parti Menteşe İlçe Başkanlığı görevine geldim.

Muğla siyaseti nasıl görüyorsunuz?

Muğla siyasetinde öncelikle insanlarda algı üzerinden ve korkuları üzerinden bir seçmen değerlendirmesi var. Gerçeklerden biraz uzaklar. Mahalle baskısı ile bir siyaset maalesef devam ediyor. Ülkeye 2002’den beri çok ciddi hizmetler veren her anlamda ülkeyi yeni, modern, çağdaş bir ülke haline getirmeye çalışan, Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesini ülkeye çıkarmakla ilgili söylemlerini yerine getirmeye çalışan bir partiyiz. Fakat tam tersine bunlar aşağı doğru çekiştirmeye çalışılarak tam da ülke muasır medeniyetler üzerine çıkmaya koşarken, bazı yapay ve suni tartışmalarla maalesef Muğla aşağıya doğru çekilmeye çalışıyor. Bu bağlamda olan Muğlalı vatandaşlara oluyor.  Muğla’da özellikle yerel yönetimler bu bağlamda mahalle baskısı ve takım tutar gibi bire siyasi partinin arkasında koşarak seçmen oylarını belirliyor. Sonuç olarak Muğla maalesef çağdaş ve modern bir şehir haline gelemiyor.

AK Parti sizce büyükşehirde belediye başkanlığını neden kazanamıyor?

Önümüzdeki süreçte inşallah bu sorunun tersi olup, uzun yıllardır niye AK Parti belediyeciliği bırakmıyor, niye bu kadar iyi belediyecilik yapıyorsunuz gibi soruları görmek isteriz. Muğla’da klasik, sorunla problemlerini aşmış bir toplum var. Elit bir toplum var. Toplum oyunu mahalle baskısı ve belli korkuları üzerinden hala çok tutucu bir şekilde kullanıyorlar. Aslında modernize olanlar tutuculuk yerine daha geniş bakabilecekleri yerde, Türkiye’yi doğru okuyamıyorlar. Aslında Türkiye’nin yüzde 80’inde yerel yönetimler AK Parti’deyken Muğla’da bunu maalesef çözemedik. Tabi burada büyük eksiği vatandaşta, seçmende bulmamak lazım. AK Parti Muğla teşkilatlarının da bu nokta eksik yada yanlışları vardı r. Öncelikle Muğla’da AK Partili belediyeciliğe geçilmesi için vatandaşa dokunulması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaşın gönlünün fethedilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanların AK Parti’ye oy vermeme durumlarını ortadan kaldırmak için, vatandaş gibi düşünerek empati yaparak vatandaşı anlayarak oylarını alabilmek için gayret gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Politikamızı çok iyi anlatmamız lazım. Tabana inip, insanlarımızı dinlememiz lazım tabi aday profillerimiz de yine ilimizin sosyolojik, kültürel yapısına uygun adaylarla yürümemiz lazım. Büyükşehir belediyesiyle ilgili önümüzde ki dönem Menteşe’yi de alırsak, büyükşehir belediyesi içinde olur gözüyle bakıyoruz.

Sizce Muğla’nın çözüm bekleyen en önemli sorunu nedir?

Muğla’nın önce şehir olması lazım. Önce bir şehir yaratmak lazım. Muğla’ya gelen misafirler, Muğla’nın bir şehir olduğu ile ilgili problemler yaşıyorlar. ‘Köy gibi bir şehir’ diyorlar. Muğla’da hizmet odaklı bir takımın göreve gelmesi lazım. İnsanların sorun ve problemlerini, kendi sorun ve problemleri gibi görmeleri lazım. Muğla’da sorunlar saymakla bitmez.  Yaz ve kış aylarında ki su kesintileri başlı başına bir problem. İnanılır gibi değil. Rize’den sonra en çok yağış alan bir bölgede yaşıyoruz, susuzlukla sınanıyoruz. Metropol bir şehir değiliz. Büyük bir nüfusumuz yok ama hala kuyulardan su çekiyoruz.  Bunun yanında trafik sorununu görüyorsunuz. Birine ‘trafiği daha kötü hale nasıl getiririz. Alın siz yönetin’ deseniz, Muhtemelen bu hale getirmeyi beceremezler, daha iyi bir şey olur. Bir vizyon gerekiyor her şeyden önce. Muğla’da altyapı problem. Şuanda Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü yaklaşık 4 bine yakın öğrenci için yurt yapıyor fakat buranın suyu karşılanamıyor. O kadar büyük yatırım yapılmış, belediye bu kadar basit bir meseleyi hala çözemiyor. Ayak sürüyorlar ve bu problem sürüyor.  Muğla’da köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. Muğla’da kötü bir belediyecilik var.  Belediye’nin eski garajın orada meydan çalışması var. Bakın, görün yılan hikayesine döndü. Sandras suyu diyoruz, susuzluk diyoruz. Geçen gün açıklama yaptık. Bu ayın içersinde sayın bakanımız ve  bakan yardımcımızdan söz almıştık. Bu suyun proje ihalesinin yapılmasıyla ilgili. Örneğin yine aynı şekilde, su hizmeti onların hizmeti bize bir destek olun. ‘Evet bizim su problemimiz var. Hükümette bizim hükümetimiz, devlette bizim devletimiz. Oradan su gelecek’ desinler. Bu projenin piarını yapsınlar. Bunu da görmüyoruz. Ancak yazıyorlar, ‘devlet su işlerinin getirdiği borularda patlama nedeniyle su veremiyoruz’ tamam boru gelmişte, sen arızasını geçiremiyorsan buna diyecek bir şey yok. O senin görevin. Perşembe pazarını görüyorsunuz. Uzun zamandır dile getirmek istiyordum. Peynircilerin ve lokantaların olduğu bir cadde var Pazar yerinin girişinde. Bir gidin oraya bakın. En hijyenik olması gereken yere bir bakın. Muğla’ya gelen insanların, Muğla köftesi yemek isteyen insanların karşılaştığı görüntüye bir bakın. Mermer şehriyiz, oraya bir mermer yap yada ne bileyim bir temizle bir şey yap. O görüntü hiç hoş mu? Bu yapılamaz mı? Biz Muğla’yız çağdaş kentiz diyorlar, pazarda insanların gezdiği yer utanç verici. Biz hükümet olarak asıl görevi yapıyoruz zaten. Belediye olayın rötuş, süsleme olayında. Hava kirliliği doğal gazla ortadan kaldırılmış. Yolları sağdan soldan Muğla’ya bağlamaya çalışıyoruz ama Muğla’nın içi inanılır gibi değil.

Pandemi döneminde esnaf için yetkililer nasıl bir yol izleyebilir?                       

Merkezi hükümetimiz bu süreci oldukça iyi yönetti. Bir nebze de olsa esnafımıza tabi ki bir kira yardımı yapılmalı. Genel olarak insanlar yerel yönetimlerin de de, yanında olduğunu görmek ister. Sadece maddi olarak değil, manevi olarak da. Bu süreçte yerel yönetimler, esnafının ve vatandaşının yanında olmalıdır. Fakat akılda kalıcı hiçbir şey yok. Algımız oluşmalı, belediyeler bu dönemde şunu yaptı dememiz lazım. Tabi ki yaptıkları şeyler vardır fakat akılda kalıcı yok. Biz ilçe başkanlığı olarak özellikle bu süreçte vatandaşımızın her anlamda yanında olmaya çalıştık. Yerel yönetimler pandemi sürecinde başarılı olamamıştır.

Röportajımıza eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Biz ekibimizle beraber Menteşe’de fark yaratmak istiyoruz. Kurumsal bir kimlik kazandırmak istiyoruz. İlçe örgütümüzle birlikte biz büyük bir aileyiz. Yaklaşık bin kişilik bir teşkilatımız var. Hedefimiz Muğlalıların daha ferah daha modern daha ulaşılabilir bir belediyeciliğe ulaşması. Bunun için de gece gündüz çalışıyoruz. Geldiğimiz günden beri fark yaratmaya çalışıyoruz. ‘Erken kalkanlar’ isimli bir proje başlattık. Önümüzde ki süreçte balıkçılara gideceğiz, tarım ile hayvancılıkla ilgilenen vatandaşlarımızın yanına gideceğiz. Sadece erken kalkanlar yok, ilimizde uyumayanlar var onlara gideceğiz. Bizim en büyük amacımız emekçilerimizle empati yapabilmek. Sabah 5’te Pazar esnafını ziyaret ettiğimizde oradan o kadar önemli çıkarımlar elde ettim ki önümüzde ki süreç için.  Sabahın bir saatinde Pazar kurmak için oraya geliyorlar. Yanlarında çocukları oluyor, küçük bebekleri oluyor. Aslında pazarın çok yakınında belediye’nin aş evi var. Orada sabah bu arkadaşlarımız için sıcak bir çorba yapılsa, dağıtılsa çok güzel olur. Bu projeyi yaptığımızda bize ‘gelen pazarcıların çoğu Menteşe’de oy kullanmayacak’ neden gittiniz dediler. Bizi bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar fakat biz oraya konumlanmayacağız. AK Parti’nin kendi ilkeleri var. Bu çalışmalarımız Menteşe Belediyesi’ne adaylık olarak göstermeye çalışıyorlar.  Bizim öyle bir amacımız yok. Bizim amacımız çalışıp seçim dönemi geldiğinde en iyi adayı bulmak ve onunla yola çıkmak. Aday taleplerini arttırmak. İyi çalışmış hazırda projeleri olan bir yönetim, aday bulmakta zorlanmaz. Olaya şöyle iki türlü bakıyorum. Bir insani olarak, oradaki insanların hangi partiye oy verdiği önemli değil ya da bizim ziyaretimizle oyları değişecek düşüncesi değil. Yıllardır vatandaşlarımızdan alışveriş yaparız, bir tanesinin adını bilmeyiz.  Emekçimizin yanında olmak istiyoruz. İkincisi Cumhurbaşkanımızın her zaman dediği gibi 2023’te ki yüzde 51 e bakıyoruz. Yüzde 51 bizim için çok önemli. O yüzden biz 51 e çalışıyoruz, biz milletimize çalışıyoruz. İnşallah Muğla’mız için güzel şeyler olur.

Bu haber toplam 3083 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.