Ankara’dan Gelip Muğla’da Gönüllü Tanıtıcı Oldu

Ankara’dan Gelip Muğla’da Gönüllü Tanıtıcı Oldu
Doğup büyüdüğü Ankara’da çevresindeki insanlara gönüllü olarak Ankara’yı tanıtan İrfan Akalp, 3 yıl önce Muğla’ya geldiğinde kendisine eski ...

Doğup büyüdüğü Ankara’da çevresindeki insanlara gönüllü olarak Ankara’yı tanıtan İrfan Akalp, 3 yıl önce Muğla’ya geldiğinde kendisine eski  Muğla’yı tanıtıp gezdirecek yeterli bilgiye sahip birini bulamayınca kolları sıvadı. Muğla hakkında yazılmış kitapları okuyup araştırdıktan sonra gezmeye başlayan Akalp, eski Muğla’yı tanımak isteyenlere gönüllü olarak tanıtıyor.

35 yaşından sonra yaşadığı kenti ve Türkiye’nin tarihinde neler olup bittiğini merak ederek araştırmaya başlayan İrfan Akalp; araştırmaları ışığında yılllarca Ankara’da çevresindeki insanlar için gönüllü olarak şehrin tarihi hakkında bilgilendirme turları yaptı. 3 yıl önce Muğla’ya gelen Akalp, eski Muğla hakkında kendisini bilgilendirecek ve gezdirecek birini bulamayınca ‘iş başa düştü’ deyip araştırmalarına başladı. Muğla hakkında yazılmış kitapları okuduktan sonra gezerek de araştırmalarına devam eden Akalp, zaman içerisinde gönüllü olarak turlar yapmaya başladı. Muğla’nın şehirleşmiş yerlerini değil eski Muğla’yı tanıttığını dile getiren Akalp, Muğla’nın tarihsel anlamda Türkiye’de en iyi korunmuş iki şehrinden biri olduğunu belirtti.

“35 Yaşından Sonra Şehrin ve Ülkenin Tarihini Araştırmaya Başladım”

Şehirleri ve ülke tarihini araştırmaya nasıl başladığını anlatan İrfan Akalp şunları söyledi: “Ben Ankara doğumluyum, Ankara’da büyüdüm. 35’li yaşlara gelince yaşadığım şehirde, yaşadığım ülkede daha önce ne olmuş; bizim sülale Ankara’ya nereden gelmiş gibi sorular sorup bunları merak etmeye başladım. Önce ülkede ne olmuş, bize okullarda okutulan 1919’da Atatürk Samsun’a çıkmadan önce ne olmuş bu ülkede diye araştırmaya başladım. 600 yıl Osmanlı, 1000 yıl da Bizans; 1600 yıl geriye gitmek gerekiyor. Ülkedeki belli başlı dönüm noktalarını öğreniyorsunuz. Tarihi az çok el yordamıyla kavrıyorsunuz. Sonra kendi şehrinizi öğrenmeye başlıyorsunuz. Mesela Ankara hakkında kitaplarda hep şu yazardı; Ankara kışın çamurdan,yazın tozdan geçilmeyen küçük khne bir kasaba idi. Sonra Başkent ilan edildikten sonra gelişti. Halbuki Ankara tarihinde 1916’ta çok önemli bir yangın var. Ankara’nın 5’te 4’ünü yok eden bir yangındır bu. Biz bunu bilmiyorduk. Kendim araştırarak öğrendim. Tanzimat, 2. Meşrutiyet, Cumhuriyet gibi dönüm noktaları var. Bu dönüm noktalarında şehirdeki binalar var. Muğla’da da var bunlar. Ankara’da şehri eşe dosta  gezdiriyordum.”

“Eski Muğla’yı Merak Ettim”

3 yıl önce geldiğinde Muğla’yı tüm yönleriyle tanıtacak birini bulamadığını kaydeden Akalp; “Muğla’da da şehri tanımak istedim. Ama hangi Muğla’yı; Arasta’nın daha aşağısındaki Muğla’yı değil, yukarısındaki eski Muğla’yı merak ettim. Baktım ki, oraları bilen, beni gezdirecek çok az insan var. Belki bir elin parmakları kadar bile değil. İş başa düştü dedim. Kütüphaneye girdim ve Muğla bölümündeki bütün kitapları; Ünal Türkeş’in, Şadan Gökovalı’nın kitaplarını okuyarak; sonrasında gidip gezerek, sokak sokak dolaşarak, camileri, kiliseleri, hanları dolaşıp öğrenmeye çalıştım. Geçen yıl da kadın bisiklet festivali olmuştu. Onlara da bir öneri götürdüm, festival için Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen katılımcılara ben de Muğla’yı gezdirebilirim dedim. Bu şekilde hem onlara bildiklerimi öğretecektim, hem de gezerken ben de öğrenecektim. Bu şekilde ilk gezimizi yaptık. O geziye katılanlar arasında 30 yıldır Muğla’da yaşayan insanlar da vardı. Ve birisi şunu dedi; ‘Ben 30 yıldır görmediğim yerleri gördüm bu gezide’” ifadelerini kullandı.

“Şehri Şehir Yapan Küçük Ayrıntıları Anlatıyorum”

Muğla’yı tanıtırken tarihsel sıralamaya ve sosyolojik olaylara göre anlattığını belirten Akalp;  “Kenti tarihsel bir akış sırasına göre anlatıyorum gezdirirken. Önce ilk çağdaki Muğla, Roma dönemi, Menteşe, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri ve bu dönemlerdeki kurulan mahalleleri, yapılan binaları; Türkiye tarihiyle paralel anlatıyorum. Bu da katılımcıların ilgisini çekiyor. Bir şehri şehir yapan küçük ayrıntıları anlatıyorum. Neden bahçelerde birer dut ağacı var, neden bacalar haç şeklinde yapılmış, Saburhane’nin yukarısındaki eski Muğla sokakları neden dar ve kıvrımlı gibi sorular sorup bunların cevaplarını veriyorum. Muğla’yı 3 bölüm olarak anlatıyorum katılımcılara. Birinci olarak eski Muğla’yı, ikinci olarak Saburhane dediğimiz Konakaltı’ndan sonraki bölgeyi, üçüncü bölge olarak da yayla bölgesini anlatıyorum. Birçok Anadolu kentinde yaylalar yüksekteyken, Muğla’da yayla enteresan bir şekilde şehrin biraz daha altında” dedi.

“Muğlalılar Şehrini Merak Etmiyor”

Muğla’da yaşayan yerli halkın Muğla’yı ve tarihini merak etmediğini dile getiren Akalp; “Muğla’nın okumuş yazmış yerlilerine bizi gezdirir misin diye teklif geliyor; onlar da bana yönlendiriyorlar. Ya da festival düzenleyicileri, katılımcıları bana yönlendiriyor. Ben de kent tarihine ilgim olduğu için, bir ücret almadan gönüllü olarak onları gezdiriyorum. Genelde Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropol şehirlerden gelip Muğla’ya yerleşmiş kişiler istiyor gezmeyi. Buranın yerli halkı eski Muğla’yı merak etmiyor. Ben şehrin yeni yerlerini gezdirmiyorum çünkü bu tip şehirleşmiş yapılar ülkenin her yerinde var. Ben Muğla’nın eski yerlerini gezdiriyorum. Muğla’nın tarihi, dini, kültürel yerlerini gezdiriyorum.” diye konuştu.

“Muğla İyi Korunmuş”

Muğla’nın en iyi korunmuş şehirlerden biri olduğunu kaydeden İrfan Akalp; “Türkiye’de en iyi korunmuş iki kent var. Birisi Mardin diğeri Muğla. Muğla merkez gerçekten fazla bozulmaya uğramamış. Sadece hanlarda bir kayıp var. Çin’den başlayıp İngiltere’ye kadar giden 7 bin kilometrelik İpekyolu’nun Anadolu’dan geçen kılcal damarları vardır. Muğla’da Aydın’ı Denizli’ye bağlayan kılcal yol, ara bölge görevindedir. Bunu da deve kervanlarıyla sağlıyor. Dolayısıyla Kurşunlu Camii’nin önünden deve kervanları geçtiği için İpekyolu’nun kılcal damarlarından biridir. Muğla’daki 13 handan bugün 6 tanesi ayakta. Ama Ankara’ya baktığımızda pek çok tarihi yapı yok olmuş durumda.Muğla’daki pek çok tarihi yapıyı gösterebiliyorum gezilerde” şeklinde konuştu.

Sevil OLUÇ

Bu haber toplam 1796 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum