Azmin böylesi

Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Cemre Nur Çetin, azmi ile takdir topluyor.  Birçok spor dalında ter döken ve aynı zamanda milli sporcu olan Cemre Nur Çetin, bir yandan spor yaşamına devam ederken, bir yandan da aile işi olan halı yıkama ve su dağıtım işinde çalışıyor. Üniversiteye girinceye kadar hem damacana dağıtan, hem de halı yıkayan genç sporcu, “Çalışmak hiçbir zaman hedeflerimin önüne geçmedi” dedi.

Sinem Korkmaz

Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan Cemre Nur Çetin (20) çalışkanlığı ve azmi ile görenlerin takdirini topluyor. Küçük yaşlarda spora başlayan Çetin, bir yandan üniversite okuyor, bir yandan da aile işi olan halı yıkamacılığı ve su dağıtım işinde çalışıyor. Üniversite sınavına, damacana dağıtımını bitirdikten sonra ailesine ait işyerinde hazırlandığını söyleyen genç kız, ihtiyaçlarını küçük yaşlardan beri çalışarak biriktirdiği paralarla karşıladığını ifade etti.

“EN İYİ OYUNCU VE GOL KRALİÇESİ ÖDÜLÜ ALDIM”

Küçük yaşlarda spor ve çalışma hayatının başladığını söyleyen Cemre Nur Çetin, “Spor hayatım 11 yaşımda başladı. Aynı yaşlarda ailemin yanında halı yıkama işinde de çalışıyordum. Okuldan sonra bir saat ders çalışırdım, sonra ailemin yanına yani işyerine yardıma giderdim. Halı dağıtıyordum, halı topluyordum, halı yıkıyordum. 14 yaşında hokeye başladım. Daha sonra hokey branşında milli takım kamplarına katıldım. Hokeyin yanı sıra, halter sporu da yapıyordum. Bu süreçte ailem ikinci iş yerini açtı. Su bayiliği aldı. Damacana ile su dağıtım işine başladılar. İlk başlarda müşteri potansiyeli düşük olduğu için damacana dağıtımına ben gidiyordum, işler yoğunlaşınca eleman aldık fakat ben yardım etmeye ve dağıtımlara devam ettim. Bu süreçlerde milli takım maçlarına, süper lig maçlarına çıktım. U-21 as oyuncusuyum. Aynı zamanda en iyi oyuncu ve gol kraliçesi ödülü aldım. Bu süreçte çalışmam bana engel olmadı. Çalışma hayatımı ve spor hayatımı dengeli ve başarılı bir şekilde sürdürdüm. Halterde il müsabakalarımda derecelerim var. Hokeye benzeyen Florbal sporunda milli takım kampına çağrıldım. 2 ay kamp sürecimden sonra, Slovakya’ya milli takım maçlarına çıktım” dedi.

“ANTRENMANLARDAN SONRA FABRİKAYA HALI DÜRMEYE GİDİYORDUM”

Üniversitede antrenörlük okuduğunu ifade eden Çetin, “Gündelik yoğun tempom devam ederken, hem üniversiteye hazırlandım, hem dershaneye gittim.  Dershane çıkışları antrenmanlarıma gidiyordum.  Kalan 5 saatlik boşluğumda yine aileme yardım ediyordum.  Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu hazırlık kurslarına başladım. Günlük çok yoğun bir tempom vardı fakat düzenli bir program ile hem üniversiteye hazırlanıp, hem antrenmanlarıma gidip, hem de aileme yardım edebiliyordum.  Antrenmanlardan sonra fabrikaya halı dürmeye gidiyordum. Üniversite sürecimde okulların mülakatlarına katıldım. Birçok şehre mülakata gittim. Dört okul kazandım. Okullar arasından tercihimi Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Antrenörlük bölümünden yana kullandım. Şuan üniversitem uzaktan eğitim olarak devam ediyor. Biriktirdiğim paralar ile uzaktan eğitim için bilgisayar aldım” diye konuştu.

“KENDİ AYAKLARIM ÜZERİNDE DURDUĞUMU HİSSEDİYORUM”

Genç sporcu Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “Genellikle ihtiyaçlarımı kendi kazandığım ve biriktirdiğim paralar ile karşılıyorum. A2 ve B ehliyetim var. Bunlarında tüm masraflarını kendim karşıladım.  Genç yaşta biri olarak, hem başarılı bir şekilde spor hayatımı ve üniversite hayatımı sürdürmekten, aynı zamanda da aileme iş konusunda destek sağlamaktan çok mutluyum.  Kendi ayaklarım üzerinde durduğumu hissediyorum ve bunun mutluluğu gerçekten tartışılmaz.”