Baro Başkanı yaya olarak başkente yürüdü: “Güçlü baro gerçek adalet için gidiyoruz”

Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, Baroların seçim sistemlerinin değiştirilmesi ve “Çoklu Baro” oluşturulması şeklinde bir süredir sürdürülmekte olan girişimler ve bunların adalet sisteminde yaratacağı olumsuzluklara ilişkin Muğla Baro Binası yaptığı basın açıklamasının ardından, yaya olarak Ankara’ya temsili yürüyüş yaptı. Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, “Güçlü baro, gerçek adalet için gidiyoruz” dedi.

Sinem Korkmaz

Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, Baroların yapısını değiştirmeye yönelik çalışmaların geri çekilmesine ilişkin taleplerin görünür kılınması için Muğla’dan Ankara istikametine “Savunma Yürüyor” adlı yürüyüş gerçekleştirdi. Taleplerinin görünür kılınmasına dikkat çekmeye yönelik olarak belirli bir mesafeyi temsili olarak yürüyen Başkan Uzun, daha sonra karayoluyla Ankara’ya yola çıktı. Yürüyüş öncesi baro binasının önünde açıklama yapan Av. Cumhur Uzun, “Güçlü baro gerçek adalet için gidiyoruz” dedi.

Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun yaptığı açıklamada, “Siyasal iktidar, bir süredir baroların seçim sistemini değiştirmek ya da Çoklu Baro diye isimlendirebileceğimiz bir düzenleme ile bir ilde birden fazla baro kurulmasına yönelik çalışmalar yürütmektedir. ​Halen son derece demokratik, katılımcı ve hiçbir baraj içermeyen baro seçim sisteminin değiştirilmek istenmesi ya da bir ilde birden fazla baro kurulmasına çalışılmasının ülkemiz adaletine hiçbir faydası olmayacak, halkımızın mutluluğuna olumlu hiçbir katkı sağlamayacaktır. ​Çoklu baro ile oluşan yapıda, etnik, siyasi, mezhepsel temelli, sarı, mavi, kırmızı ve pembe renkli barolar kurulacak. Adalet hak edene değil, renklendirilen barolara göre dağıtılmaya başlanacak ve bundan da en çok yurttaşlarımız ve yurttaşlarımızın hakları olumsuz etkilenecektir. ​Yapılmak istenen düzenleme ile hukuk devletinin, adaletin ne denli yaralar alacağını Türkiye Baroları olarak 2 kez yayımladığımız bildiriler ile anlatmamıza, bakanlığa ve meclise gidip açıklamamıza, ‘yapmayın, eğer yapılırsa bundan sadece zarar doğar, insanımıza mutsuzluk doğar’ dememize rağmen, düzenlemede ısrar edildiğini görmekteyiz. ​Neden bu ısrar, neden bu zarar verme arzusu. Bölünmüş baroların kime ne faydası olacak? Neden tam demokratik ve katılımcı seçim sistemini bozma arzusu? Anlamadık. Anlayamayız. ​Kanun yapma yetkisini elinde bulunduranların yapması gereken, bu hakkını iyi niyetle, halkın mutluluğuna ve demokrasinin ilerlemesine kullanmak zorunluluğu vardır” dedi.

“İYİ VE DOĞRUYU BOZMAK İÇİN YASA YAPILMAZ”

İyiyi ve doğruyu bozmak için yasa yapılamayacağını vurgulayan Uzun, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Siyasal iktidarın uyarı ve itirazlarımızı görmezden gelerek, bugünden hiçbir olumluluk yaratmayacağı görülen yasa çalışmasındaki ısrarı, bizim uyarı ve itirazlarımızı daha da görünür kılmamız ihtiyacını doğurmuştur. ​İşte bu nedenle, ​‘yapmayın, halka zarar vermeyin demeye gidiyoruz. ​Teklifi geri çekin, üzerinde birlikte çalışalım, iyiyi ve güzeli birlikte yapalım demeye gidiyoruz. ​Hukuk devleti yara almasın, adalet yerini bulsun demeye gidiyoruz. ​Demokrasiyi ilerletelim, geriye götürmenin kimseye faydası yok demeye gidiyoruz.​ Kadınlar ölmesin, katillerle mücadelemiz sürsün demeye gidiyoruz.​Çocuklar istismar edilmesin, işçiler sömürülmesin, hak yerini bulsun, çevre korunsun demeye gidiyoruz.​’ Gidiyoruz, çünkü bu ülkeyi, ülkemizi sevdiğimiz için gidiyoruz.​ İnsan hakları için gidiyoruz.​Adil yargılanma için gidiyoruz. ​Güçlü baro gerçek adalet için gidiyoruz. ​Halk için hak için, insanca yaşamak ve yaşatmak için gidiyoruz.​ Ankara’ya ‘Savunma Yürüyor’ demeye gidiyoruz​.”