BAŞBAKAN ERDOĞAN, “BEN KONUŞAMIYORUM AMA MİLLETİM KONUŞUYOR”

BAŞBAKAN ERDOĞAN, “BEN KONUŞAMIYORUM AMA MİLLETİM KONUŞUYOR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 102 projenin toplu açılışını yapmak ve çeşitli temaslarda bulunmak için Muğla’daydı. Kürsüdeki konuşmasında Emine...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 102 projenin toplu açılışını yapmak ve çeşitli temaslarda bulunmak için Muğla’daydı. Kürsüdeki konuşmasında Emine Erdoğan’a sözlü protestoda bulunan Kamer Genç’e yönelik açıklamalarda da bulunan Başbakan Erdoğan, “Lafla kadına siyasi hak verilmez, lafla kadına saygı olmaz. Ben konuşamıyorum. Eşim olduğu için konuşamıyorum. Ama görüyorum ki milletim konuşuyor” dedi.Muğla merkezde bulunan Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 5 bin kişinin katılımı ile gerçekleşen mitingde konuşan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:  “Büyük bir heyecanla 11 yıldır çalışıyoruz. Sizin emanetinize sımsıkı sahip çıkıyoruz. Merhum Adnan Menderes Ege'liydi. Bu bölgenin insanıydı. Sizlerin oylarıyla bu göreve geldi. En önemli sloganını hatırlarsınız. "Yeter söz milletin" diyordu. 2002 seçimlerinde aynı slogana biz ilave yaptık. Söz de karar da milletindir dedik. Millet sağolsun emaneti bize verdi. İstiyoruz ki merkezde bizi seçtiniz yerelde de inşallah bize bu görevi verirsiniz. Ak belediyecilikle merkezin birleşmesi Muğla'nın sıçrama yapması demek. Muğla buna layık.Adım atmadığımı yer, çalmadığımız kalmamalı.Girdiğimiz her seçimde artarak yükselen bir trendimiz oldu.Bu göreve geldiğimizde bu ülkenin milli geliri 230 milyar dolardı. Şimdi ise 786 milyar dolar.”

“ZALİMLER BUNLARIN HESABINI VERECEKLER”

Türkiye’nin demokrasi ile yönetilen bir ülke olduğunun altını çizen ve fani hiçbir gücün TBMM’nin üzerinde bir güce sahip olmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Söz de mühür de karar da yetki de sizde. Zaman zaman sizin bu yetkinizi elinizden almak istediler. Her ihtilalde, devrimde Türkiye 10 yıl, 15 yıl geriye gitti. Sizin kararınızı yok saydılar. Bazen de öyle adımlar attılar ki size istedikleri gibi mühür bastırdılar. Ben sizin seçtiklerinizi düzmece oyunlarla, düzmece bir mahkemede yargılayanları unutmuyorum. Ben Adnan Menderes'i, Fatin Rüştü Zorlu'yu, Hasan Polatkan'ı unutmuyorum. Ama onları idam edenleri hatırlayan var mı? Yok. Ama bunun hesabını fitil fitil verecekler. Zalimler bunların hesabını verecekler. Sizin kararınızı beğenmedikleri için Meclis'in üzerinde güçler oluşturdular. 11 yıldır yoğun şekilde milli iradeyi muhafaza ediyoruz. Bizi kapatmak istediler. 330'un üzerinde vekil ile iktidarız. Bizi kapatmak için yollar aradılar. Sonunda başaramadılar.

Aklı selim yargı mensuplarıyla Ak Parti yoluna devam etti” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, 22 Nisan 1920'de TBMM'nin açılmasından hemen önce Gazi Mustafa Kemal'in, Misak-ı Milli sınırları içinde her birime, her makama bir telgraf gönderdiğini belirterek, şunları söyledi: "Bu telgrafı bugüne kadar birçok yerde okudum ama o telgraftaki şu ifadeye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Diyor ki Gazi Mustafa Kemal:  '23 Nisan 1920'den itibaren bütün sivil ve askeri makamların, bütün milletin başvuracağı merci Büyük Millet Meclisi olacaktır.' TBMM o günden, yani 23 Nisan 1920'den bu yana Türkiye'deki en yüksek makamdır, en yüksek mercidir. TBMM Türkiye'nin kalbidir, idare merkezidir, yasalar oradan çıkar, hükümetler oradan belirlenir, anlaşmalar orada onaylanır, kararlar orada alınır. Millet yetkisini, TBMM eliyle kullanıyor çünkü siz her zaman bizimle beraber değilsiniz ama yetkiyi kime verdiniz, Meclis'teki vekillerinize verdiniz ve o vekiller eliyle bunu kullanıyoruz. Kardeşlerim, hiç kimse, hiçbir kurum, fani olan hiçbir güç TBMM'nin üzerinde değildir. Siz sandığa gider vekilinizi seçersiniz, o vekil sizin adınıza Meclis'te karar verir. Eğer vekilden hoşnutsanız 4 yıl sonra sandık yine önünüze gelir yeniden seçersiniz. Memnun değilseniz 'hadi güle güle' dersiniz. Yetki kimde, sizde."

"BEN EŞİM OLDUĞU İÇİN KONUŞAMIYORUM"

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Japonya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen resepsiyonda konuşma yapan Emine Erdoğan’a “Sen burada ne sıfatla konuşuyorsun” diyerek protestoda bulunmuştu. Yaşanan bu olaya Muğla’daki konuşmasında da değinen Başbakan Erdoğan, “Kadına şiddete son diyenler, kadına el uzatılamaz diyenler, kadına bu noktada söz, laf, hakaret edilemez diyenler eğer bizim parlamentomuzun çatısı altında kalıyor da onların partisi onları muhafaza ediyorsa CHP'den hesap sormak lazım. Lafla kadına siyasi hak verilmez, lafla kadına saygı olmaz. Ben konuşamıyorum. Eşim olduğu için konuşamıyorum. Ama görüyorum ki milletim konuşuyor. Adını ağzına almak ona taltif olur. O nedenle alamam. Dolayısıyla bunun gereğini benim milletim vakti saati geldiğinde yapar. 4 ay sonra o zihniyete Muğla en büyük dersi vermelidir” şeklinde konuştu.

BU ÜLKENİN İSTİKAMETİNİ ÇETELER DEĞİL MİLLET ÇİZER

Kendisinin de belediyecilikten geldiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Bu ülkenin istikametini çeteler değil millet çizer. Bu ülkenin rotasını sermaye sahipleri değil, belli medya kuruluşları değil siz çizeceksiniz. İçerde ya da dışarıda belli güç odakları, başka ülkeler değil sadece benim aziz milletim çizer. 11 yıldır TBMM'nin yetkisinin gasp edilmemesi için mücadele ediyoruz. Yetkiyi milletten alıp başkalarına devretmek isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Burada Muğla'da demokrasinin doğduğu bu topraklarda ifade ediyorum. Türkiye'nin sahibi millettir.Bu yetkiyi kim gasp etmeye çalışırsa onun karşısında olacağız. Türkiye'de her meselenin çözüm yeri TBMM'dir. Kimin ne meselesi varsa buna TBMM'de çözüm arar. Meclis dışında çözüm arayanlar büyük yanılgının içindedir. Karar mekanizmalarında etkili olmak için Meclis dışında yol arayanlar yanılgı içindedir. Biz hiçbir meselenin hiçbir konunun Meclis dışında ele alınmasına müsaade etmeyiz. Siyasetin yıpratılmasına müsaade etmeyiz. Meclis yetkisinin gasp edildiği günler artık geride kalmıştır. Hiç kimse milli iradeye el uzatamaz. Milli iradeye kast edemez. Arkamızda millet var, arkamızda milletin hayır duası var” dedi.

“TENCERE TAVA ÇALANIN DEĞİL MİLLETİN DEDİĞİ OLUR”

“Kimsenin endişesi olmasın. Türkiye'de tencere tava çalanın değil, sesi çok çıkanın değil, çok parası olanın değil milletin dediği olur” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Biz gelene kadar bu ülkede 16 ayda bir hükümet değişti. Böyle bir ülkede başarı olur mu! Çok gürültü yapanın değil, tencere tava çalanın değil, milletin dediği olur. Millet ne derse o olur, azınlığın değil 76 milyonun dediği olur. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi, buraya durup dururken gelmedik. Biz görev geldik 9 şehirde doğalgaz vardı, şimdi 72 ilde doğalgaz var. Medeniyet bu. Lafla olmuyor bu iş. Diğer ülkeler 'Türkiye sessiz devrim gerçekleştiriyor' diyor”

Eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes’in de Egeli olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, Menderes’in , 'Yeter söz milletindir' sözünü anımsatarak, “2002 yılında 3 Kasım seçimlerine girerken, tıpkı merhum Menderes'in o sloganı gibi biz de şöyle bir ilave yaptık. 'Yeter, söz de karar da milletindir' dedik. Çünkü milletin kararının üzerinde karar olamaz. Millet verecek kararı. Demokraside geçerli olan nedir? Milletimizin kararı. Milletimiz karar verdi, ne oldu, sandıkta bizi seçti, emaneti bize yükledi. Ama istiyoruz ki şimdi merkezde bizi seçtiniz, yerelde de inşallah bizlere bu görevi verin. Çünkü ak belediyecilikle merkezi yönetimin bütünleşmesi, el ele vermesi demek Muğla'nın sıçrama yapması demektir. Muğla buna hasret, Muğla buna layık, Muğla bunu bekliyor. Bunun adımlarını atmamız lazım. Onun için bir hayli gayret göstermemiz gerekiyor. Kapı kapı dolaşacağız. Adım atmadığımız, çalmadığımız kapı kalmamalı" ifadelerini kullandı.

AK PARTİ İKTİDARI İLE MİLLİ GELİR ÜÇ KATINA ÇIKTI

Ak Parti iktidarında geçen son 11 yılda Türkiye’nin milli gelirinin 230 milyar dolardan 786 milyar dolara yükseldiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Buraya durup dururken gelmedik, çalışarak geldik, yolsuzluğun hortumlarını keserek geldik" dedi.

İhracatı 36 milyar dolardan, 152,5 milyar dolara yükselttiklerini, devletin borçlanma faizinin yüzde 63'ten yüzde 7'ye düştüğünü anlatan Erdoğan, "Aradaki fark kimin cebinde? Benim Muğlalı kardeşimin cebinde, işçimin, köylümün, memurumun cebinde kalıyor artık, onu ödemiyor" diye konuştu.

ŞİMDİ KAZANAN BİR ZİRAAT BANKASI VAR

Ziraat Bankası’nın yüzde 59 faizle çiftçiye, Halk Bankası’nın yüzde 46 faizle esnafa kredi verirken Ziraat Bankası’nın bugün yüzde 0-7 aralığında, Halk Bankası’nın yüzde 5-6 aralığında faizle kredi verdiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Görev zararıyla batan bir Ziraat Bankası vardı. Biz göreve geldiğimizde çok enteresandır, 16 milyar... Ama şimdi kazanan bir Ziraat Bankası var. Bütün bunlar bir şey gösteriyor. Artık emin ellerde olan bir Türkiye var, dürüst ellerde olan bir Türkiye var, çalmayan, çaldırmayan bir Türkiye var. Şu anda böyle bir yönetim var"

Bu haber toplam 719 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.