Belediye başkanlarının halkın içinde olmasını önemsiyoruz.

Merkez ilçemiz Menteşe Büyükşehir olmadan önce yani Muğla Belediyesi iken, belediye başkanını sahada görmek, bir belediye başkanında olması gereken bir kıstas olarak önümüze gelmiştir hep.

Özellikle önceden Muğla gibi şimdiki Menteşe gibi olan yerleşim yerlerinde.

Neyse ki Muğla’da tam 1999 yılından itibaren tam 15 yıl boyunca hissedilen bu ihtiyacı, 2014 yılından itibaren Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş yerine getirip, gidermeye çalışıyor.

Sokaktaki temayül de bu yönde.

Dikkat edilirse, iktidar olmak isteyen siyasi partilerin genel başkanları da bu yöntemi benimseyip, halka karışmaya başlayıp, sorun dinlemeye başladılar.

Gerçi bu halka karışma ya da halka inme şeklinde yorumlanan yöntem, bizim ülkemizde hep olası bir erken seçimin habercisi gibi algılanır ama bu uygulamanın seçim olsun olmasın, siyasetin odağında olması gereken bir elzem olduğu bilinmelidir.

Halkı yararına hizmet vermesi beklenen makamlarda, halktan uzak bir yönetim biçimi sergileyenlerin o görevde uzun süre kalıp, başarılı olması bizim ülkemizde kabul gören bir yöntem değil. 

Bakmayın Muğla’da uzun yıllar kabul gördü ama bu kabul görüşün sebebini, biz değil, akademisyenler ele alsın.

Eski adıyla Muğla, şimdiki adıyla Menteşe, refleks ortaya koyamayan bir şehir nasılsa.

Bu yönüyle ezber bozduğu bir gerçek.

Bu görüşlerimden yola çıkarak, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş’ün, kırsal mahallelere yönelik mahalle toplantıları gerçekleştirdiğini izliyoruz.

Bu yöntemi doğru bulduğumu söylemeliyim.

Pandemi sürecindeki kısıtlamalara rağmen belediyecilik hizmetlerine devam ettiklerini ifade eden Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, vaka sayılarındaki düşüş ve aşılama sürecinin başlamasıyla, kırsal mahalle toplantılarıyla vatandaşlarla bir araya geliyor olduklarını açıkladı.

Başkan Gümüş, “Mahallelerimizi seçimden önce nasıl ziyaret ettiysek seçimden sonrada ziyaret ederek onlarla birlikte olmaya ve hizmet etmeye devam ediyoruz” diyerek, belediye sorumluluk alanı içindeki vatandaşları, seçimden seçime kapıları çalınan zümre olmak ezberinden de kurtarmış oluyor.

Gümüş mahalle toplantılarına ilişkin açıklamasında, “Belediyenin imkânları dâhilinde gelen tüm talepleri elimizden geldiği ölçüde yerine getirmeye çalışıyoruz. Vaka sayılarında yaşanan düşüşle birlikte kısıtlama ve önlemler çerçevesinde her hafta farklı mahallelerimizde vatandaşlarımızla bir araya gelerek, yöre insanımızın yaşadığı sorunlara çözüm bulmak, istek ve beklentilerini kayıt altına alarak, imkânlarımız çerçevesinde çözüm getirmek istiyoruz. Bu kapsamda muhtarlarımızın da katılacağı mahalle toplantılarına başlıyoruz” ifadelerini kullanırken, bu uygulamanın kabul görür nitelikte olduğunu es geçemeyiz.

Muhtarlarla birlikte mahalle sakinlerinin sorun ve taleplerinin dinlenmesi, sadece dinlemekle kalmayıp, bu söylemlerin not alınarak, çözüm yoluna gidilmesi sosyal belediyecilik anlayışı açısından önemli.

Böylelikle de siyaset dile pelesenk edilmiş ‘insana dokunma’ sözünün, sözde değil, özde olarak yerine getirildiğini görmek memnuniyet verici.

Çünkü bu söylem daha ziyade seçimden seçime gündeme getirilen bir söz haline dönüşmüştü.

Başkan Gümüş, en son gerçekleştirdiği Gülağzı ve Doğan Mahallelerinde yaptığı toplantılarında, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na eklenen ek 3. madde ile mahallelerin, kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirleneceğini belirtirken, mahallenin şehre yakınlığına, arsa değerlerine, yöre halkının geçimini ne ile karşıladığına, yöreye imar planı gelmiş mi gibi kriterlere bakıldığına dikkat çekiyor.

Hal böyle olunca da, bu kriterler doğrultusunda yapılacak değerlendirmeler ile mahallelerin kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirleneceğini dile getiriyor.

Menteşe Belediyesi olarak merkez ilçeye bağlı mahallerde kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan çalışmasının yapılması ve ilgili Meclis toplantılarıyla karara bağlanacak olmasıyla, tespiti yapılan mahallelerin herhangi bir müracaata gerek duyulmaksızın, kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirleneceği bildirildi.

Bu uygulama, her ne kadar büyükşehir statüsü ile mahalle gibi gözükse de köy benliğini içinde barındıran yerleşim yerlerinin mahalleye dönüşüm anlayışında bir farklılık ortaya koyacaktır.

Sözü edilen yerleşim yerlerinin kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan olarak belirlenmesiyle, özellikle gelişi güzellikten kurtulup, net bir yol haritası çizilmesinin de önünü açmış olacak.

Kıssadan hisse, belediyelerin ve doğal olarak başkanlarının, halkla iç içe, halka dokunarak yerine getirdiği çalışmaları önemsediğimizi belirtir, yanlışa yanlış, doğruya doğru demenin bir gazetecilik anlayışı olduğuna bir kez daha vurgu yapmak isteriz.