Bir Doğa Nimeti; “Pekmez”

Bir Doğa Nimeti; “Pekmez”
Muğla’da sonbahar başlarında yapılan üzüm hasadının ardından, büyük kazanlarda pekmez yapımına başlandı.Menteşe’ nin Çavdar Köyü’ nde, ‘Pekmezci...

Muğla’da sonbahar başlarında yapılan üzüm hasadının ardından, büyük kazanlarda pekmez yapımına başlandı.

Menteşe’ nin Çavdar Köyü’ nde, ‘Pekmezci Ayten’ olarak bilinen, pekmez yapımcısı Ayten Bütün, “Eskiler, pekmezin kan yaptığı söylerdi. Yüzü solgun olan birine, pekmez iç de yüzüne can gelsin denirdi hatta! Soğuk kış günlerinde vücudu sıcak ve dinç tuttuğu, halk arasında, damarlara iyi gelip, damar sertliğini önlediği anlatılır.” şeklinde, ürettiği pekmezin, yararları hakkında da bildiklerini paylaştı.

Teslime YILDIRIM

 

Türkiye Geneli’ nde 1400 üzüm çeşidinin bulunduğu belirtilirken, Ege Bölgesi’ne özgü ise 21 çeşit üzüm olduğu bilinir. Bölgede yapılan pekmezin ise yetiştirilen sarı, kızıl ve siyah üzümden yapıldığı söyleyen Muğlalılar’ dan Ayten Bütün, Menteşe’ ye bağlı Çavdar Köyü’ nde, kendisinin, ‘Pekmezci Ayten’ lakabıyla bilinip, tanındığını anlattı.

Bölgeye özgü üzümlerden yapılan pekmezin, yöre halkının dilinde, ‘Ağda’ ismini aldığını belirten Pekmezci Ayten, pekmezlerinin hem yapımını, hem lezzetini, hem de sağlık için faydalarını anlatıp, Muğlalılar’ ın kış boyunca sofralarından pekmezi hiç eksik etmediğini söyledi.

PEKMEZE ÖZGÜ TOPRAK

Menteşe Çavdar Köylü Pekmezci Ayten, pekmez yapımında yaptığı işlemleri anlatırken,

“Yılın bu aylarında üzümler toplandıktan sonra yıkar, daha sonra da suyunun çıkarılması için çuvallara konup, ağzı bağlanır ve üzümler iyice ezilir. Elde edilen üzüm suyu kazanlara aktarılır. İçerisine belli ölçüde pekmez toprağı ilave edilir.  Bir süre içindeki toprakla birlikte üzüm suyunun dinlendirilmesi sağlanır. Dinlenen üzüm suyunun bir bölümü, ateş üzerinde kaynamaya bırakılır. Kaynama gerçekleşince, kazana, ayrılan diğer bölüm, bekletilmiş üzüm suları eklenir ve hep birlikte yine kaynaması sağlanır. Uzun süre kaynatılan kazandaki üzüm suları, yavaş yavaş koyulaşmaya başlar. Kıvam alan koyuluk, pekmezimizin hazır hale geldiğini belirler.” şeklinde bilgiler paylaştı.

Pekmez yapımını büyüklerinden öğrendiği söyleyen Pekmezci Ayten, “Bu geleneğimizi, öğrendiğim tarifi hiç değiştirmeden, tüm incelikleriyle her yıl tekrarlıyor ve daha en başında, lezzet ve kalite açısından, bütün işlemlerin sonucunda, ortaya nasıl ve ne kadarlık bir ürün çıkabileceğini tahmin edebiliyorum.” diye açıkladı.

DOĞAL ÜZÜM SUYU

Üzümü çuvallara koyup ezdikten sonra, keseden süzme olarak elde edilen saf üzüm suyuna dönüştürdükleri, ‘Torba Suyu’ nun da tarifini veren Ayten Bütün, “Toplanan üzümlerin suyu sıkıldıktan sonra bir kısmını ayırırız. Kumaştan yapılan bir kesenin içine koyar ve süzülmesini sağlarız. Birkaç saat süzülen bu doğal üzüm suyu, çok lezzetlidir ve afiyet ile içilir!” dedi.

Pekmez ile aynı anda yapılan ama apayrı bir lezzet ürünü olup, kışlık yiyecek olarak tüketilen pestil yapımı hakkında “Üzüm pekmezi yapılırken içerisine bal kabağı, patlıcan benzeri sebzeler koyduğumuzda, kışın tüketeceğimiz, farklı lezzetlerde yeni yiyeceklerimiz oluşur.” diyen Pekmezci Ayten, doğada olmasına rağmen her yerde bulunmayan bir toprak türü için “Pekmez toprağını, pekmez yapımında kullanmazsak, lezzetli bir pekmez de elde edemeyiz. Pekmezi pekmez yapan ve lezzetlendiren bu özel toprak çeşididir. Yoksa pekmezin tadı ekşi olur. Pekmezin canı, asıl bu topraktan gelir.” diye konuştu.

DOKTORLARIN PEKMEZ ÖNERİSİ

Kışlık bir yiyecek çeşidi olarak tüketilen pekmezin tadı, lezzeti kadar insan sağlığına katkıları hakkında da bildiklerini paylaşan Ayten Bütün,

“Eskiler, pekmezin kan yaptığı söylerdi. Yüzü solgun olan birine, pekmez iç de yüzüne can gelsin, denirdi hatta! Soğuk kış günlerinde vücudu sıcak ve dinç tuttuğu, halk arasında, damarlara iyi gelip, damar sertliğini önlediği de anlatılır.” diye belirtti.

“Bazıları yüksek tansiyonu önlediği için kalp sağlığını da koruduğunu söyler.” şeklinde anlatımını sürdüren Pekmezci Ayten, “Şimdilerde birçok doktorun hastalarına özellikle pekmez yemelerini önerdiğini duyuyorum. Kemiklerin gelişmesine yardımcı oluyormuş ve vücut direncini arttırıp, hastalıklara karşı koruyormuş. Doğru şekilde ve düzenli olarak yendiğinde ise anemi (Kansızlık) hastalığına da iyi geliyormuş. Daha birçok yararından bahsediliyor ama benim aklımda kalan, öğrenebildiğim bu tür faydaları var.” diye yaptığı üretimin yararları hakkında da bildiklerine değindi.

Bu haber toplam 1147 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.