Muğla’nın Menteşe ilçesi Orhaniye Mahallesi’nde yaşayan bir engelli vatandaş ile ailesinin yaşamını gözler önüne seren bir haberimizi gazetemizde gerek haber, gerekse de köşe yazısı olarak kaleme almıştık.

İnsani bir duyarlılık içeren konuyla ilgili olarak Menteşe Belediyesi’nin konuya el atması ve beraberinde de Salı günü ise, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Muğla İl Müdürlüğü ile Menteşe Sosyal Hizmet Merkezi’nin gazeteye yansıyan haber ve yazılarımızı ihbar kabul ederek, Tavaslı ailesine destek anlamındaki ziyareti anlam içeriyordu.

Söz konusu bu ziyarette, engelli bireye sahip Tavaslı ailesinin psikolojik yönden desteklenmesi için müdürlük psikoloğu tarafından ailenin Atipik psikoloji ekseninde desteklenmesinin planlandığı belirtilmiş, engelli bireylere sahip ailelerin günlük hayatta yaşadıkları problemlere çözüm üretebilecek faaliyetler planlandığı belirtildi.

İşte bu noktada hayata geçirilmesi elzem olan bazı projeler geliyor insanın aklına.

Hem de, “neden olmasın, neden uygulanabilmesin?” dedirten cinsten hem de.

Toplumun dezavantajlı gruplarından olan engelli vatandaşlarımız ve ailelerinin yaşam mücadelesi hiç te kolay değil.

Bunu sadece gözlemlerken bile anlamak güç değil.

Kaldı ki, yılarca bu yöndeki gelişmeleri, çalışma ve etkinlikleri yakinen takip eden de bir basın mensubu olarak, bu zorlukları en iyi bilenlerdenim desem abartmış sayılmam.

İşte bu noktada Muğla’yı yöneten erkanın bu konuya ilişkin bir araya gelerek, engelli vatandaşlarımız ve aileleri için bir yaşam ve rehabilitasyon köyü projesini gündeme getirebilir.

Düşünsenize zaten ortada atanamayan pek çok öğretmen varken, hem onlara bir istihdam ortamı yaratılacağı gibi, gün boyu engelli çocuklarıyla ilgilenmek durumunda oldukları için kendileri ve evlerine zaman ayıramayan ailelere de bir sosyal zaman alanı oluşturulmuş olacak.

Devlet kurumlarımız elbette gerekli çalışmaları ortaya koymak için iyi niyetli çalışmalar ortaya koyuyor ama yeterli mi değil.

Dezavantajlı gruptaki vatandaşlarımıza evde bakım hizmeti önemli ve kayda değer bir uygulama. Bu uygulama doğrultusunda emek veren her kim varsa teşekkürlerimizi sunuyoruz ama biraz daha büyük düşünmekte yarar var.

Bugün bir olimpiyat köyü örneği gibi engelli bireylerimiz ve aileleri için de, çağdaş çizgilere sahip bir yaşam ve rehabilitasyon köyü, merkezi ne derseniz deyin işte.

Böyle bir projeyi hayata geçirmek, ülke nezdinde örnek bir proje olarak bile ilan edilebilir.

Benim hizmet denilen mevhumdan anladığım bu ve buna benzer projeler.

Günümüzde proje diye basit ve altı dolmayan birçok uygulama hayata geçirilirken, asıl önemli ve nokta atışı gerektiren konulara kafa yorulmuyor olması açıkçası vizyonel bir bakış açısına sahip olamamakla eşdeğer.

Zaten ne geldiyse başımıza vizyon eksikliğimizden gelmiyor mu?

Böyle bir projeyi hayata geçirmek için yeterince olanağımız var. Zoru yok, sadece istemek önemli olacak.

Böylelikle atanamayan öğretmenlerimiz yaratılmış istihdamdan yararlanacak, engelli bireylerimiz kaliteli zaman geçirecek, aileleri ise, kısmen de olsa nefes alacak ve kendi sosyal zaman ve çevrelerine zaman ayırabilecek.

Anlamak isteyen anlar diye kısa ve öz anlattım. Dallandırıp, budaklandırma içerikli yazı okumak isteyen için bu köşe doğru köşe değil.

Bakınız günlerdir gündeme taşıdığımız bir haberden yine toplum yararına bir fikir çıkmış oldu.

Yani bir haber, bir proje ışığı yaktı.

Biz söyleyelim de, alan alır, almayan almaz.