Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

BİZİM DENİZ DE RİSK ALTINDA

BİZİM DENİZ DE RİSK ALTINDA

Büyükşehir Belediyesi Basın biriminden teknelerden 8 milyon kilogram evsel atık toplandığına ilişkin haberde sözü edilen rakamlar, denizlerin tehdit altında olduğunu gözler önüne serdiği gibi, akıllara Marmara Denizinde görülen deniz salyasını da getirdi.

Yani en azından benim aklıma getirdi.

O yazımda sözü edilen bu devasa orandaki atıkların, 7 atık alım teknesiyle temizlendiğine dem vurmuştum.

Bugün de denizlerimizin içinde olduğu tehditlerden söz etmeye devam edeceğim.

Bizim haber merkezimizde genç muhabirler görev yapıyor.

Onlara yapılan yatırımın en iyi yatırım olduğuna inanırım.

Yıllarca bu gençlerden bir tanesinin yetişmesine vesile olamayanlar, tuttukları köşelerden ancak kendilerini parlatıcı yazılar ile bu gençlerin genç olduğunu unutup, kapasitelerini sorgular nitelikte yazılar yazarlar.

Bu çok bilmişlere inat bizim gençler de doğru haberlere imza atarak, kamuoyunu ilgilendirmeyen konuları köşelerine taşıyanların tezlerini çürütmektedirler.

Bu durumu keyifle izlemekteyim.

Bu gençlerin yaptığı haberler karşısında, habere konu olan kişilere haber vermemeleri hususunda aba altından sopa gösterenleri de biliyoruz ancak sırası gelince elbette onlarla ilgili de söyleyeceklerimiz olacak.

İşte o genç arkadaşlarımın gazetemiz için haberleştirdiği konu olan müsilaj yani deniz salyası ile ilgili kelam edelim istedim.

Genç muhabir arkadaşım Sinem Korkmaz’ın kaleme aldığı haber, aslında bir tehlikeye de dikkat çeker nitelikteydi çünkü…

O tehlikenin içeriği şöyle:

“Marmara Denizi’nin dört bir yanını etkisi altına alan deniz salyası (müsilaj), Ege Denizi'ne akmaya başladı.”

Sinem Korkmaz konuyu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik ile istişare etti.

Ceyhun Hoca da, "Müsilaj için önlem alınamaması durumunda çevre başta olmak üzere balıkçılık, turizm ve deniz taşımacılığını tehdit edeceği açıktır” diyor.

Denizleri etkisi altına almaya başlayan müsilaj (deniz salyası) için önlem alınması gerektiğini söyleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, müsilajın denizde yaşayan canlılar için tehdit oluşturduğunu söylerken, şu görüşlere yer veriyor:

“Kanalizasyon atıkları, endüstriyel atıklar ve tarımsal drenaj suları başta olmak üzere denizlerimize salınan atıklar, bu geniş çaplı çevresel problemin esas nedenidir. Bununla beraber, hava sıcaklığının artmış olması ve bölgesel olarak oksijen miktarındaki azalma, denizlerimizde gözlenen deniz salyası adı altında kirlenmenin büyümesine yol açan diğer etkenlerdir.”

Gerekli tedbirlerin alınmasıyla çevre kirliliğinin ciddi boyutlara gelmesinin önlenebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ceyhun Özçelik,  “Akarsu ve derelerimize, oradan da denizlerimize ulaşan kirliliğin denetim altına alınması gerekmektedir. Şehirlerimizdeki kanalizasyon atıklarının, kırsal bölgelerde tarımsal atıkların, endüstri bölgelerinde ise endüstriyel atıkların denetimsiz bir şekilde akarsu, göl ve deniz gibi alıcı ortamlara doğrudan salınımının önlenmesi gerekmektedir. Denizlerin yüzeysel temizliği, doğal afetler sonrası gerçekleştirilen bir enkaz kaldırma çalışmasına benzetilebilir. Esas itibariyle, sürekli ve sürdürülebilir bir çevre bütününü hedefleyerek, kirletici havzalarının membadan başlamak üzere mansapta göllerimiz ve denizlerimize ulaşıncaya kadar denetim altına alınması ve sorunun kaynağında çözülmesi esastır.”

Bu söylemler önemli söylemler.

Dahası, bu söylemlerin hayata geçmesi için uygulamaya geçilecek çalışmaların ortaya konulması daha da önemli olan sanırım.

Galiba Muğla’yı Muğla yapan denizin korunması için öncelikli olarak bir kurumlar arası bir ortak akıl çalışması elzem olan.

Umarım geç kalınmaz.

 

Bu yazı toplam 1123 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR