“Bölge Müzesi 12 bin yıllık tarihi anlatacak”

“Bölge Müzesi 12 bin yıllık tarihi anlatacak”
Muğla Büyükşehir Belediyesinin 17 Milyon TL değerindeki yatırımının Mimarı olan ödüllü mimar Cengiz Bektaş, Bölge Müzesi hakkında bilgiler verdi.Bektaş, “Mimar Sinan’dan bu güne kadar aşağı yukarı 24 kuşak var. Ancak...

Muğla Büyükşehir Belediyesinin 17 Milyon TL değerindeki yatırımının Mimarı olan ödüllü mimar Cengiz Bektaş, Bölge Müzesi hakkında bilgiler verdi.

Bektaş, “Mimar Sinan’dan bu güne kadar aşağı yukarı 24 kuşak var. Ancak bu müzede biz 480 kuşaktan, 12 bin yıllık tarihten bugüne dek geçen süreyi anlatacağız. Bu müzede hayvanların kuşağı (fauna), bitkilerin kuşağı da (flora) tanıtılacak” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 17 Milyon TL yatırım ile Menteşe’ye yapılacak olan Bölge Müzesi’nin ödüllü Mimarı Cengiz Bektaş, Bölge Müzesi hakkında bilgiler verdi. “Uluslararası Mimar Sinan Ödülü” ve “Mimar Sinan Büyük Ödülü” gibi birçok dalda ödül alan Mimar Cengiz Bektaş, yapımı devam eden Muğla Bölge Müzesi’nin Muğlalılara geçmişi, bugünü anlatacağını söyledi.

“Büyükşehir bana 5 yer gösterdi”

Muğla için önemli bir projeye imza atıldığına dikkat çeken Mimar Cengiz Bektaş, “Büyükşehir Belediyesi müzenin yapılacağı yer ile ilgili bana 5 yer sundu. Bende bu 5 yeri inceledim ve bu müzenin olacağı yerle ilgili aklımda belli kriterler oluşturdum. Müze’nin Muğlalılara anlatması için ulaşılabilir bir konumda olması gerekmekteydi. Projeye başlamadan önce benim için müzenin konumu ile ilgili olmazsa olmaz ölçütler vardı. Öncelikle, müze Muğlalılardan uzakta olmamalıydı. Kentte olmalı ve 7’den 70’e bütün Muğlalılar için erişimi kolay olmalıydı. Yürüyerek, bisikletle, otobüsle ya da araçla gidilebilmeliydi. Bir diğer konu üniversite ile kentin etkileşimiydi. Ne yazık ki ülkemizde üniversiteler kentlerden kopuk. Bu birlikte müze, kentlinin üniversiteye uzattığı eli, üniversitenin de kentliye dokunduğu bir konumda olmalıydı. Öyle bir konumda olmalıydı ki kentimizi teğet geçerek Aydın-İzmir, Denizli-Antalya yoluna giden konuklarımızın ilgisini çekebilecek, varlığımızı, ayrımına varacak bir konumda olmalıydı. Bu nedenlerden dolayı büyükşehir tarafından önerilen diğer dört yeri uygun görmedim, şu anda yapımı süren yeri, konumu, bu ilkelerimize uygun görerek karar aldık” dedi.

“Muğla benim için yaşanası bir kent”

Geçmiş yıllarda insanların nasıl yaşadığını bu müzede anlatılması gerektiğini vurgulayan Mimar Bektaş, “Ben taş devrini anlattığım zaman o insanların o aletlerle neler yarattığını anlatmak zorundayım. O insanın nasıl doyduğunu anlatmalıyım. Toplayıcı olarak mı yaşıyordu yoksa avcı olarak mı yaşıyordu? İnsanların kendi bedenleri, metabolizmaları, hem ot hem et yiyebilecek biçimde değişti. Bugün tıp, buranın yemeklerini en sağlıklı beslenme olarak gösteriyor. Ben çoğu yerde Muğla’daki gibi sağlıklı yemek bulamıyorum. Sağlığımı düşünmek zorundayım. Muğla’da hala bu sağlıklı yaşam sürüyor. Bu yüzden Muğla benim için yaşanası bir kent” ifadelerini kullandı.

“Çağdaş olmayan hiçbir şey “gelenek” olamaz”

1 yüz yılda 4 kuşak olduğunu söyleyen Cengiz Bektaş, kendisinin 8’inci dedesine kadar tanıdığını ancak ondan gerisini bilmediğini belirtti. Bu müzede Muğlalıların 480 kuşak evvelini tanıyabileceklerini belirten Bektaş, şunları söyledi; “Mimar Sinan’dan bu güne kadar üç aşağı beş yukarı 24 kuşak var. Ancak bu müzede biz 480 kuşağı anlatacağız. Ben 480 kuşağın birikimlerine sahip olursam ona bir şey ekleyebilirim. Dikkat edin, oradan bir şey alabilirim demiyorum. Gelenek, bana gelmiş olan bir şeyi sürdürebilmem demektir. Yani “çağdaşlık” demektir. Çağdaş olmayan hiçbir şey gelenek olamaz. İşin doğasına aykırıdır.  Ben 480 kuşağı bugün anlatmalıyım ki bugünün insanı nerde durduğunu bilsin” dedi.

“Müzenin içi de dışı da ayrı bir bilgi kaynağı”

Cengiz Bektaş, Bölge Müzesinin içi de dışı da bilgi kaynağı olacak dedi.

İnsanların yıllarla konuştuğunu ancak mimarlar yüz yıllarla konuştuğunu dile getiren Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Burada bütün tarihi izlemek olanaklı olacak. Bu bizim insanımızın anlayacağı Dil’le yapılacak. Öğretmenlerin öğrencilerini götürüp; “2 bin yıl önce bak burada bu hayvan yaşamış” diyebilmesi gerekiyor. Bu her ülkede mümkün değil, ama Muğla’da bu mümkün. İnsanımız genelde kendi ikliminin ağacını da tanımıyor, otunu da börtü böceğini de tanımıyor. Bunları uygulamalı olarak anlatacağız.”

Bu haber toplam 375 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.