Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

BU HALE NASIL GELİNİR?

BU HALE NASIL GELİNİR?

Haberler ürkütmeye başladı. En sakin şehirlerde bile ürküten hayvan katletmeler, küçük çocukları kaçırmalar, taciz ve tecavüzler, hayvana taciz-tecavüz, 90 yaşında yaşlıya dayaklar.

İnsan demeye dilim varmıyor.

Ne ara bu hale geldik demekten kendimizi alamaz  hale geldik.

İnsan neden düşmanlık duygusu geliştirir.

Evet geçmişinde sorunlar yaşayan  her insan düşmanca duygular geliştirmez.

Kimi insanı yaşadığı sorunlar doğruyu bulma, standardını geliştirme yönünde kamçılarken, kimileri de kin, nefret, kıskançlık, tembellik duygularını besleyerek canavara dönüşüyor.

Okulda arkadaşları, evde kardeş-anne-baba, sokakta ise çeteleşme, derslerinde başarısızlık, hayata küsmek gibi ne kadar kötü duygu varsa kendinde birleştiriyor, olumlu duyguların tamamını kaybediyor.

Düşünün bir kez sürekli olumsuz duygularla yaşayan bir insandan nasıl davranış geliştirmesini beklersiniz.

Bu duygu durumu çevresine zarar vereceği gibi kendisi içinde oldukça zararlı.

2000’li yılların başından bu yana savunduğum, mutlaka yapılması gereken bir toplumsal çalışma var.

Artık elzem hale geldi.

Türkiye’nin ruh sağlığı/akıl sağlığı haritasının çıkarılması.

Bu anlamda başlangıçta karşı çıkanlar oldu.

Gerekçeleri de insan haklarına aykırıdır. İnsan hakkı ihlalidir.

Hayır aslında bu çalışma düzgün bilimsel anlamda yapılırsa, kişilik bozukluğu olan insana da önemli katkıları olacaktır.

Herşeyden önce durumunun farkında olmayan o kişi tedavi olacak.

Çevreye vereceği zararlar ortadan kalkacak yada minimum düzeye inecektir.

Sağlık Müdürlüklerinin Ruh Sağlığı Şube Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri çalışmalara katkı sağlamalı.

-Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Ruh Sağlığı Daire Başkanlığı denetiminde koruyucu Ruh Sağlığı hizmetlerinin planlama ve uygulaması gerçekleştirilmeli.

-Ayakta tedavi hizmeti veren kurumların yaygınlaştırılması.

-Tedavi ve koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin birlikte ele alınması.

-Ruh Sağlığı Koordinasyon Kurumunun oluşturulması.

-Ruh Sağlığı ile ilgili yasal düzenlemenin yapılması.

-Ruh Sağlığı ile ilgili risk etkenleri incelenerek, konu topluma dayalı ruh sağlığı çerçevesinde ele alınmalı.

-Ruh Sağlığı ve hastalıklarıyla ilgili insan gücü geliştirilmeli.

-Sağlık Meslek Liselerinde okutulan 2 yıldır kaldırılan Ruh Sağlığı Dersinin tekrar müfredata konulması.

-Hastaların bakım ve muhafazası konusunda sosyal hizmet kurumlarının ve ilgili bakanlıkların (Aile ve Sosyal Politikaları Bakanlığı-Milli Eğitim Bakanlığı-Sağlık Bakanlığı) işbirliği mutlaka sağlanmalı.

-Ülkede toplum ruh sağlığını tehdit eden sık rastlanan risk faktörler (doğum ve çocukluk dönemi travmaları, akraba evlilikleri, göçler, ekonomik güçlükler) incelenerek bunlara göre aksiyon planları hazırlanmalı, geliştirilmeli.

-Öncelikle büyük şehirler olmak üzere halkın kolayca ulaşabileceği kriz müdahale merkezleri kurulmalıdır.

-Eğitimin her aşamasında her disiplininde sosyal psikiatrik konulara yer verilmelidir.

Bugünkü durumun sürdürülebilir olduğunu düşünemiyorum.

Verimi artırmak, üretim toplumu olabilmek için yukarıda belirttiğim ilkeler vakit geçirmeden uygulamaya konmalıdır.

Bu yazı toplam 826 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR