Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

BU USULSÜZLÜK KİME YAZAR?

BU USULSÜZLÜK KİME YAZAR?

Meslektaşım Cavit Akgün’ün, “Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin şoför esnafından aldığı paralar usulsüz çıktı” başlığıyla kaleme aldığı haber, kamu vicdanında yer buldu.

Haberde, Muğla Vergi Mahkemesi’nin, Muğla Büyükşehir Belediyesince 2015 yılında başlatılan ‘Ulaşımda Dönüşüm’ projesi kapsamında il genelinde faaliyet gösteren S-BB-TM plakalı toplu taşıma araçlarından alınan plaka devir, güzergah, araç uygunluk ve çalışma izin belgelerinden ücret alınmasının kanuna aykırı olduğunu hükmettiği, alınan ücretlerin ise, yasal faizi ile birlikte iadesine karar verdiğinde söz ediliyor.

Yargı kararıyla Büyükşehir Belediyesi il genelinde 10 bin şoför esnafına 700 milyon lira ödeme yapacak.

Tabi ki bu sonuç bir mahkeme kararı ve bu kararın oluşması için verilen hukuk mücadelesi göz ardı edilemez.

Bize de, bu mücadeleyi veren Avukatlar Kazım Eren ve Canan Alkan Kesici’yi tebrik etmek düşer.

Bu tür haberler kamu yararı açısından önem arz ederken, oluşmuş kamu zararının da kamuoyuyla paylaşılıp, bilinmesi açısından bir o kadar ehemmiyetli.

Günümüzde gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen bu tür usulsüzlük iddialarına sıklıkla rastlıyoruz da, devamını getiremiyoruz çünkü usulüne uydurulan usulsüzlükler olarak karşımıza çıkıyorlar.

En son Marmaris Esnaf Odası Başkanlığı değişiminde babadan-oğula geçişte yaşanan usulsüz yöntemin ardından, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nce şoför esnafına adeta kan kusturan bu usulsüz yöntemde adalet tecelli etmiş görünüyor.

Aynı adalet terazisinin Kent Meydanı projesinde de iş bitmeden müteahhit firmaya fazladan ödendiği iddia edilen 7,5 milyon liralık hak ediş paralarının hesabının verilmesinde de işlemesi en büyük dileğimiz.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkının usulsüz yollarla alınması ya da çarçur edilmesinin veya ediliyor olmasının izahı olamaz.

Sözü edilen makamlar, halka hizmet götürmek amacıyla işlerlik göstermesi beklenen makamlar sonuçta.

Evine ekmek götürmek için çabalayan şoför esnafının cebindekine göz dikerek, usulsüz ve fahiş oranlarda para toplamanın altında yatan sebeplerin, konunun muhataplarınca mutlaka kamuoyuyla paylaşılması gerekir.

Kamu vicdanının yaralar nitelikteki böyle bir konuda Büyükşehir Belediyesi’nce bir açıklama yapılması elzemdir.

Bütün bu gelişmelere bakıldığında, fatura, bu usulsüz uygulamayı gerçekleştirdiği iddia edilen Ulaşım Dairesinin o dönemki Daire Başkanı Alper Kolukısa’ya kesilecek gibi görünse de, böyle bir ithamı sadece Kolukısa’nın hak ettiğini düşünmüyorum.

Buna müsaade edenlerin hiç mi suçu günahı yok?

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nde bilinen bir model var. Daire başkanlarının Başkan Osman Gürün’ün onayını almadan bir karar veremediği ya da inisiyatif alamadığı yönündeki bilinmiş yönetim modelinden söz ediyorum.

O dönem bu paralar toplanırken, aynı uygulamada toplanan paralara emsal teşkil edecek bir büyükşehrin bulunup bulunmadığını sorgulamak Büyükşehir yönetim kademesini tarafından ya da yargı tarafından bu usulsüz ilan edilen yöntemi meşru kılar nitelikte karar veren Büyükşehir Belediye Meclisince neden araştırılmaz?

Kaldı ki usule uygun olan işlemlerde bile incik cıncığına kadar araştırılırken.

Bu dairenin hesap verdiği bir genel sekreterlik makamı yok mu?  O makam varsa da ne diye var?

Sadece işe adam alma müracaatlarını görüşmek için mi var?

Konuyu meclise getirmeden bir araştırma yapılması gerekmez mi? ‘Ben yaptım oldu mantığıyla nereye kadar?’

Hem bir hizmet makamı, esnafıyla ya da vatandaşıyla neden bu kadar inatlaşır? Hatta rekabet eder?

Ayrıca bu fazladan toplanan paralar yani 700 milyon liralık meblağ ile Muğla iline ne gibi hizmet sunuldu? Bu paralar nereye harcandı?

Bu soruların mutlak surette yanıtlanması gerekmekte.

Bütün bu kararları Kolukısa’nın tek başına almış olduğuna inanmak bana biraz ütopik geliyor. Böyle bir durum varsa yani hadi diyelim Kolukısa bu kararları kendi aldıysa, Büyükşehir Belediyesi’nde kontrol mekanizması zaten raydan çıkmış demektir.

Hele ki Başkan Gürün’ün tek yetkili şeklindeki yönetim modelinde.

Okey oyununda ‘altını tutamamak’ deyimine benzer bir durumla karşı karşıyız adeta.

Bu kadar mevzuatçı bir belediye başkanı profilinin hakim olduğu bir belediyede, böyle bir usulsüzlüğün gözden kaçırılıyor olması, buna Belediye Meclisinin de iştirak etmesi, açıkçası ne akla ne mantığa sığıyor.

Hal böyle olunca da bu olay kime yazar, tabi ki Başkan Gürün’e yazar, bir o kadar da bu karara imza atan Belediye Meclisine…

Şimdi şoför esnafına fazladan cebinden çıkan paraların iadesi, mutlaka memnuniyet içeren bir gelişme gibi gösterilecektir. Sanki mahkeme kararı olmadan bu usulsüzlük fark edilmiş de ödeniyormuş gibi.

Şoför esnafı adına sevindik. Bir aracıya gerek duymaksızın yazılı başvurularıyla paraları kendilerine iade edilebilecek.

Başkan Osman Gürün’ü yaramaz çocuklarından çok çekmiş bir babaya benzetiyorum.

O yaramaz çocuklarını yıllarca emek verdiği dükkanının başına oturtup daha da içinden çıkılması zor bir hale gelen durumlara göğüs germeye çalışan bir babaya hatta.

Ve sonuç olarak, “Hiçbir şeyden çekmedi Osman Başkan, dükkanının başına oturttuğu çocuklarından çektiği kadar” diyesim geliyor.

Bu yazı toplam 981 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR