Buğday üretiminde verimsiz Ekim

İklim değişiklikleri ve yağışların olmamasıyla yaşanan kuraklık, Ekim ayında ekilmesi gereken buğday tohumlarının toprakla buluşmasına engel oluşturuyor.

Teslime Yıldırım

Hızla artan ülke nüfusunun beslenme sorununun çözümünde ve sınırlı olan tarım alanlarındaki bitkisel üretim verimliliğini arttırmaya yönelik büyük bir önem taşıyan buğday, bu yıl Menteşe’de henüz ekilemedi. Her yıl Ekim ayında yağmurlarla toprağın tavlanarak, ekiminin gerçekleşmesi gereken buğday, beklenen yağışların meydana gelmemesi ve kuraklık nedeniyle hala toprakla buluşamadı.

Çiftçiler ise yağmursuz geçirdikleri Ekim ayında endişeli durumda. Çiftçiler, kuraklığın devam etmesi durumunda buğday ekiminin gerçekleşemeyeceğini, bunun sonucunda da gelecek yıl buğday ve saman sıkıntısı çekileceğine dikkat çekti.

Çiftçiler buğdayın yetişebilmesi için gerekli hava ve toprak şartlarının oluşması gerektiğini, aksi halde tohumların çimlenmesinin zor olduğundan dert yandı. Menteşe ovasında 250 dönüm arazide buğday yetiştiren İrfan Arslan isimli Çiftçi, buğday ekimi için gerekli olan hava şartlarının müsait olmadığına değinerek, “Hava şartları ekim için müsait değil. Toprak kuru ve işlenemez durumda böyle devam ederse ekim gecikecek. Buğday bitkisi, tek yıllık bir bitkidir. Buğday, her türlü iklim ve toprak koşullarında yetişebildiği gibi çok sayıda çeşide sahip olmasından dolayı, dünyanın hemen hemen her tarafında yetişebilen bir bitkidir. Buğday gerek dünyada; gerekse ülkemizde en fazla üretilen tarım ürünü olması nedeniyle önemlidir. Gerekli yağmurun yağıp ekimin yapılması ve çimlenmesi için yeniden yağmura ihtiyaç duyar. Buğday çimlendikten sonra yoğun yağışlı yerlerde örneğin Menteşe ve köyleri gibi yerlerde sulanmasına ihtiyaç yoktur. Fakat kurak bölgelerde sulama yapılır” diyerek buğday ve yağmurun önemine vurgu yaptı.

İklim değişiklikleri sebebiyle bu yıl önemli ölçüde sıkıntılar olduğuna ve bu sıkıntıların maddi boyutuna değinen Yaşar Akmaz isimli çiftçi de, “Bu yıl kuraklık nedeniyle geç ekilen tohum yeşerse de verimde düşüş yaşanacaktır. Buğdayın daha birçok hastalık ve böcek mücadelesi bulunmakta. Hava şartlarının da uygun gitmeme riski var. Gübre atılmadı, ilaçlar da yeterli kullanılmazsa, girdi maliyetleri bu sene artacak. Bu yılki ekim sıkıntısı gelecek yılın yem, buğday ve un sıkıntısı demektir. Önlem ve destekler artırılmalı. Aksi halde un fiyatları ve ekmeğe yapılan zamlar konuşulacaktır. Üretici teşvik edilmeli, çözüm aranmalıdır. Buğday yetiştirilen hemen her bölgede tedbir alınmadığı taktirde, çevre koşulları ve buğdayın çeşidine göre yaklaşık yüzde 70 ila 90 oranında ürün kayıpları meydana gelecektir. Bu da ciddi bir hastalıktır. Bu tür hastalıklarda çevre şartları göz önüne alındığında, buğday kıtlığı yaşamamız mümkün” diye konuştu.