BÜRO EMEKÇİLERİ TALEPLERİ İÇİN SAHADA

Büro Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda “Ek zam istiyoruz!” başlıklı basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir söylemi ile iktidara gelen ve ülkeyi 19 yıldır yöneten siyasi iktidar içler acısı bir noktaya gelmiştir” denildi.

Büro Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi,  Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaparak, 15-16 Haziran 1970 yılında sendikal bürokrasiye ve gasp edilmek istenen haklarına ilişkin işçi sınıfının gerçekleştirdiği büyük işçi direnişinin yıldönümünü kutladı.

Ek zam istiyoruz!” başlıklı yapılan açıklamada, ““Komşusu açken tok yatan bizden değildir söylemi ile iktidara gelen ve ülkeyi 19 yıldır yöneten siyasi iktidar içler acısı bir noktaya gelmiştir” denildi.

“ÜLKEYİ TEK BAŞINA YÖNETEN İKTİDAR, SORUNLARI ÇÖZÜYORMUŞ GİBİ YAPIYOR”

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bir anlamda başta emekçiler olmak üzere toplumun sorunlarını çözüyormuş gibi yapmanın da sonuna gelen iktidar, Pandamı koşullarının iyice ağırlaştırdığı ekonomik bunalımın açığa çıkardığı yakınmaları nankörlükle itham ederek, yaşanan intiharlarda; intihar eden yurttaşlarımız için, intiharların gerekçesi ekonomik nedenler olsa toplumun yarısı intihar ederdi aymazlığına vardırılmıştır. 19 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten iktidar, başta Kürt sorunu olmak üzere yaşanan bütün sorunları çözüyormuş gibi yapıp ama asla çözmediğini, kendi mahallesi olarak gördüğü toplum kesimlerini sorunları ve iktidarını devamını kolaylaştıracak sorunlar haricindeki sorunlarla ilgilenmediğini, imzalanmasına öncülük ettiği İstanbul Sözleşmesinden çekilerek bir kez daha teyit etmiştir. Ama bizler biliyoruz ki, bu kadar ağır koşullara mahkûm değiliz, biz emekçiler asla seçeneksiz olmadık bu günde seçeneksiz değiliz.”

“MAAŞLARIMIZ HER AY ERİMEYE DEVAM EDİYOR”

“20 yıl önce maaşımızla 25 çeyrek altın alabiliyorken bugün 6 çeyrek altın bile alamadığımız bir dönemi yaşıyoruz” denilen açıklamada,

“Mutlu bir azınlığın sürekli olarak servetine servet kattığı, başta gençler ve kadınlar olmak üzere milyonlarca yurttaşımızın işsiz olduğu, milyonlarca emekçinin açlık sınırı altında asgari ücrete mahkûm edildiği, çiftçinin mahsulünün tarlada kaldığı, esnafın kepenk kapattığı bir düzende haklarımıza sahip çıkmak taleplerimiz için mücadele etmekten başka bir seçeneğimizin olmadığını biliyoruz. ‘Döviz kurlarındaki artış karşısında dolarla mı maaş alıyorsunuz’ yaklaşımını öne çıkaran siyasi iktidar, doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına dövize endeksli olarak her ay zam yaparken maaşlarımız her ay erimeye devam ediyor. Son yirmi yıl içerisinde ortalama memur maaşı geleneksel ölçü birimimiz olan çeyrek altın karşısında da hızla erimeye devam ediyor. 20 yıl önce maaşımızla 25 çeyrek altın alabiliyorken bugün 6 çeyrek altın bile alamadığımız bir dönemi yaşıyoruz” ifadelerine yer verildi.

“KAMUDA MOBBİNG UYGULAMALARININ SON BULMASINI İSTİYORUZ”

“Yaşadığımız ekonomik kayıplar yüzdelik zamlarla telafi edilme aşamasını çoktan geçmiştir” denilen açıklamada son olarak, şunlar söylendi:

“Geçmiş yıl kayıplarını giderecek ve temel ücrete yapılacak oranda seyyanen telafi ücret artışları yapılmalı, seyyanen yapılacak bu ücret artışlarına ek olarak “öngörülen değil, gerçekleşen enflasyon” oranın ve ekonomik büyümeden çalışanlara pay verilmelidir. Güvenceli çalışma, grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.  Emek hırsızlığına dönüşen mülakat uygulamalarının son bulmasını, liyakatın esas alınmasını istiyoruz. Ücretsiz, nitelikli, anadilinde kurum kreşleri açılmasını istiyoruz. Ücretsiz kamusal yaşlı ve hasta bakımı istiyoruz. Kamusal emeklilik sisteminin güçlendirilmesini, Bireysel Emeklilik dayatmasına son verilmesini istiyoruz. Her türlü ek ödemenin emekli maaşlarına dâhil edilmesini istiyoruz. Haksız ve hukuksuz bir şekilde keyfi olarak ihraç edilen büro emekçilerinin işlerine iade edilmesini istiyoruz. Kamuda mobbing uygulamalarının son bulmasını istiyoruz. Vergi dilimi marifetiyle maaşlarımızın erimesinin önüne geçilecek bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Kamuda yoksulluk sınırı altında maaş uygulamasına son verilmesini istiyoruz. Eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokrasi istiyoruz!”