Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

CEZAEVİNİN ATIK SUYU, TEHLİKEYE DAVETİYE ÇIKARTIYOR

CEZAEVİNİN ATIK SUYU, TEHLİKEYE DAVETİYE ÇIKARTIYOR

Yayınlarımızın kamu yararı içermesine gösterdiğimiz özenin yerine ulaştığını görmek memnuniyet yaratıcı.

Geçtiğimiz günlerde Muğla Sıtkı Koçman üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye yönelik hazırlıkların had safhada olurken, hastane çalışanlarının risk altında olduğuna yönelik, hastanemiz güvenli mi sorusunu gündeme taşımıştık.

Özel donanımlı sağlık ekiplerinin dışında kalan hastane personelinin vakaların geldiği andan itibaren güvenli ortama sahip olup, olmadıklarına yönelik görüşlerimizi aktarmıştık.

Bu yazımızın üzerinden çok geçmeden hastane girişlerinin daha güvenli hale getirildiğini öğrendik.

Hastanede bütün girişlerin kapatıldığını, herkes için tek bir giriş oluşturulduğunu, kapıda bekleyen hemşirelerin, hastaneye gelenleri ateş ölçer ve dezenfektanlarla karşıladıklarını, sosyal izolasyon mesafesi olan 1 metre kuralına göre giriş-çıkışların sağlandığını ve hastanede tüm alanlarında temizlik çalışmalarının uygulanıyor olduğunu memnuniyetle öğrendik.

Bu gelişmeler yüreğimize su serperken, ifadelerimizin kişisel değil, kamu yararı içerikli olduğunu bir kez daha pekiştirmiş olduk.

Sürecin başından beri uygulanmaya konulması gereken bu eksiklikleri tamamlamak adına görev yapan hastane yönetimine teşekkür ederiz.

***

Muğla ilinde yaşayan vatandaşlar olarak duyarlı olduğumuzu söyleyebiliriz. Sadece bu salgın süreciyle değil geçmişten bu yana Muğla ili kendi izolasyonunu yapan ve koruyabilen bir bölge.

Bu anlamda vatandaşlarımızı da kutlamamız gerekiyor. Kaldı ki, evimizin önünü süpürme geleneğimiz dediğimiz gibi geçmişten bu yana gelenekselleşmiş bir tutumdu.

Ancak yeterli mi?

Bütün bu olumsuz süreci en az hasarla atlatıp, güneşin yüzünü göstermeye başladığı bu güzel bahar günlerinin tadını çıkartacağımız günlere erişmek en büyük dileğimiz.

***

Bütün bu gelişmeler yaşanırken ve gerek il gerekse kent olarak izolasyonumuzu yerine getirebilen bir bölgede yaşadığımızı ifade ederken, merkez Menteşe ilçemizin mahallelerinden olan Düğerek mahallemizdeki deredeki atık suların çevreyi kirlettiği gelişmesini de internetten ve Perşembe günü için çıkardığımız gazete sayımızda kamuoyuna sunduk.

Temiz şehrimizde, Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi’ne ait atık suların, Düğerek Mahallesi’ndeki dere içerisine uzatılmış bir boru marifetiyle boşaltıldığını bizzat gözlerimizle şahit olduk.

Kente yakışmayan görüntü olmasının yanı sıra, yarattığı çerce tahribatı ve etrafındaki yerleşim yerleri ile işyerlerindeki vatandaşlar için tehdit oluşturduğunu gözler önüne serdik.

Havaların ısınmasıyla oluşabilecek pis koku ve haşerat tehlikesini dilimiz döndüğünce ortaya koymaya çalıştık.

Bu sorunun da ivedilikle çözülmesi yönünde kamu yararı içeren bir haberi gündeme taşımış olduk. Yetkililerden bu kirliliğin çözümü hakkında da acil bir müdahalede bulunmasını talep ediyoruz. Bahar mevsimiyle birlikte yeşillenen doğa ve açan çiçeklerin tadına varmak isteyen vatandaşlarımızın Coronavirüs salgınıyla alt üst olan hayatlarını, bir de bu atık su boşaltılan dereyle soruna dönüştürmemek gerekir diye düşünüyoruz.

Bu yönde yapılmasını beklediğimiz çalışmaların takipçisi olacağız. Gözden kaçmış ayrıntıları da gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Bu kritik süreçte hastalıklara davetiye çıkartan ne var ise hazır eller değmişken müdahalelere başlanması, insanlığın ve çevrenin yararına olacaktır.

21. yüzyılda bir cezaevinin atık suyunun, yaşam alanı içinde bulunan bir derenin içine boşaltılması uygulamasının medeni bir uygulama olmadığını vurguluyoruz.

Düğerek Mahallesi’ndeki görüntü hiç ama hiç iç acıcı değil.

Bizden söylemesi.

Bu yazı toplam 715 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR