CHP’Lİ GİRGİN: “MUĞLA VE DATÇA TALAN EDİLİYOR”

CHP’Lİ GİRGİN: “MUĞLA VE DATÇA TALAN EDİLİYOR”
Datça Yat Limanı Projesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki toplantıda ele alındı. Toplantıya katılan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin “Bir yanda MUÇEV ile bir yanda özelleştirme idaresi eliyle,...

Datça Yat Limanı Projesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki toplantıda ele alındı. Toplantıya katılan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin “Bir yanda MUÇEV ile bir yanda özelleştirme idaresi eliyle, öte yandan mega projelerle bütün Muğla ve Datça talan ediliyor” diyerek konu hakkında açıklamalarda bulundu.

“İlk olarak başta Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Datça Belediyesi’nin onayı alınmadan, yerel derneklerin ve çevre derneklerinin görüşü alınmadan hareket edilmesinin daha proje bitmeden verdiği zararları vurgulamak gerekir” diyen Girgin’in açıklamaları şöyle:

“ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI’NIN ACELESİ VAR”

“Datça Yarımadası bir Özel Çevre Koruma Bölgesi. Üzerine titrememiz gereken bir bölge. Bölgenin dokusunu korumak zorundayız. Kültür ve Turizm Bakanlığı da Datça’yı Ekolojik Turizm kapsamında ele almakta, ‘ekokent’ yaklaşımını önermektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ise bunun tam tersi bir yaklaşım göstermektedir. Belli ki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın acelesi var. Datça kendine özgü doğal güzelliği olan bir Anadolu kasabasıdır. Hatta Datça’da ilçenin sakinliğine vurgu yapanlar ‘Acelen varsa ne işin var Datça’da’ sözünü hatırlatırlar. Bu sakinlik ve doğallığın, tarihsel zenginlikle birleştiği bir ilçeyi, plansız programsız yerel halka sormadan devasa bir marina projesi yaparak zarar vermeye kimsenin hakkı yok!”

“DEVASA MARİNA DENİZ KİRLİLİĞİ VE TRAFİĞE NEDEN OLUR”

“15 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da bulunan Türkiye’nin ikinci büyük, İstanbul’un en büyük yat limanı 300 bin hektar alana kurulu Fenerbahçe Limanı’dır. Bu limanda 1291'i denizde 220'si karada olmak üzere toplamda 1511 yat bağlama kapasitesi bulunmaktadır. Bu rakamı düşündüğünüzde, sadece 23 bin nüfuslu Datça’da 426’sı denizde 120’si karada olmak üzere toplam 546 kapasiteli bir yat limanı önerisini anlamak mümkün değil. Bu kapasitenin yaratacağı deniz trafiği ve deniz kirliliği, ilçeye yaratacağı trafik yükü gibi konular göz ardı ediliyor.”

“BÖYLE BİR KAPASİTEYE NE GEREK VAR?”

“Liman ilk gündeme geldiğinde, 270 yat kapasitesi söz konusuydu. O zaman, ÇED Raporu bilimsel ve Datça’nın doğal yapısını bozmayacak şekilde tamamlanırsa, biz de bu limana itiraz etmeyeceğimizi söyledik. Projedeki ilk haliyle, ne zaman tamamlanacağı hakkında soru önergesi de verdik. Ancak proje küçük bir yat limanında devasa bir marina projesine dönüştürülmek isteniyor. Proje, Belediye’nin görüşleri hilafına, önerilen kapasite artışı ile otel ve alışveriş alanı inşası ile Datça’nın bütün dokusunu bozacak bir projeye dönüşüyor. Mevcut proje bu haliyle Datça’nın katli anlamına gelmektedir. Böyle bir kapasiteye ne gerek var? Datça bu büyüklükte bir marinayı kaldırır mı? Datça Belediyesi’ne, yerel halka sordunuz mu?”

“DATÇA BİR ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ, ÜZERİNE TİTREMEMİZ GEREKİYOR”

Milletvekili Girgin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Datça yarımadası bir özel çevre koruma bölgesi. Üzerine titrememiz gereken bir bölge. Datça’nın sakinliğine vurgu yapanlar  ‘Acelen Varsa Ne İşin Var Datça’da’ sözünü hatırlatırlar. Şimdi böyle bir yerde yat limanı projesi neden devasa bir marina projesine dönüştürülüyor? Planlanan proje alanı korunması gerekli Hassas Endemik Biyotoplar (posidonya çayırları) bölgesinde kalmaktadır. Hassas bölgelere böyle mi sahip çıkılıyor? Proje alanı sınırındaki Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Datça Atıksu Arıtma Tesisi’nden proje bitiminde gürültü ve koku şikâyetleri oluşabileceği ve tesisin işletilmesinin bu yüzden zorlaşacağı görülmemekte midir? Projede korunduğuna yönelik veri var mıdır? Proje alanı içerisinde 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı yani bir Anıt Mezar var. Buna rağmen yapılması planlanan bu proje kapsamında anıt mezarın nasıl korunacağını düşünüyorsunuz? ÇED Raporunda deniz tarafında yapılması planlanan dalgakıran ve iskeleler için hali hazırda mevcut dolgu alanına ilave 10.286 m2 daha alanın doldurulacağı ve bu alanı doldurmak amacıyla kullanılacak malzemenin Özberk İnş. Turz. Tic. Mad. ve San. Ltd. Şti. firmasına ait kalker ocağından temin edileceği ifade edilmektedir. Bu ocak bu alan için gerekli malzemeyi sağlayacak kapasitede midir? Raporda hiçbir bilgi yok! Yoksa ek malzeme ihtiyacı için yeni ocaklar açılarak Datça katledilmek mi isteniyor? Datça’da bu kadar alanı dolduracak taş ocağı nerede var? Datça’da kapasite yetmediği taktirde yeni bir ocak mı açılması planlanıyor? Deniz tarafında yapılacak dolgu çalışmalarının deniz ekosistemine direkt olarak zarar vereceğini görmüyor musunuz? Bu konuda herhangi bir değerlendirme yapıldı mı? Bununla ilgili bir Ekolojik Rapor hazırlandı mı? Projenin inşaat ve işletme aşamalarında ilçedeki mevcut yol ve kavşakların kullanılacağının belirtiliyor. İlçedeki trafik yükünün hangi seviyelere çıkacağının ve malzeme taşıyan kamyonların Datça’mızın mevcut yol ve kavşaklarına açıkça zarar vereceğinin farkında değil misiniz?  Bu konuda alınacak olan önlemler nelerdir?

ÇED SÜRECİ DURDURULDU”

Girgin son olarak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki toplantının ardından ÇED Raporu’ndaki ve kurum görüşlerindeki eksiklikler nedeniyle İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu çalışmasının durdurulduğunu söyledi.

Bu haber toplam 272 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.