Çiğköfteci Makbule Kasap: “Bir kadının başaramayacağı hiçbir şey yok”

Çiğköfteci Makbule Kasap: “Bir kadının başaramayacağı hiçbir şey yok”
Röportaj: Neval ÇOLAKMakbule Kasap, Muğla’da yaklaşık 10 yıl bir firmanın çiğköftesini sattı. Muğla’ya ilk çiğköfteyi getiren kişi olarak, ilk...

Röportaj: Neval ÇOLAK

Makbule Kasap, Muğla’da yaklaşık 10 yıl bir firmanın çiğköftesini sattı. Muğla’ya ilk çiğköfteyi getiren kişi olarak, ilk üretimini de kendinin yapması gerektiğini düşündü. ‘Adıyaman Çiğköfte Dünyası’ olarak ‘En Tatlı Acı’ sloganıyla kendi markasını oluşturdu. Makbule Kasap şimdilerde kendi imalatını kendisi yapıyor ve Türkiye’nin her yerine bayilik veriyor.

Makbule Kasap, Muğla’da başarılı bir kadın girişimci olarak, ‘Adıyaman Çiğköfte Dünyası’ adı ve ‘En Tatlı Acı’ sloganıyla kendi markasını oluşturdu.

“Hayatta bir kadının yapamayacağı hiçbir şey yok. İstedikten sonra her şeyi yapar” diyen Makbule Kasap, “Ben bu işe başlarken, evimden feragat ettim. Bir işe başlayacağınız zaman, maddi anlamda da çok fazla ihtiyaç duyacağınız yerler ve zamanlar oluyor. Bunu yapabilmek için elimden geleni yaptım hala daha yapıyorum. Yeri geldi çocuklarımdan feragat ettiğim zamanlarda oldu ama onların geleceği için güçlü, sabırlı ve özverili olmak zorundayım. İstedikten sonra her şey yapılıyor. Bu işi yapacağım, gerçekten başaracağım demek gerekir. Etraftaki insanların sözlerine kulak tıkayıp, istedikleri işe odaklanan bir kadının yapamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey yok” dedi.

Çiğköfteci Makbule Kasap’ın başarılı yaşam öyküsünü, gazetemizin “Gadın Molamız’daki Kadınlarımız” köşesi için kaleme aldık. Keyifle okumanızı dileriz.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Makbule Kasap, 36 yaşındayım. 2 çocuk annesiyim. Aslen Kırşehirliyim ama 20 yılı aşkın bir süredir ailemle beraber Muğla’da yaşıyorum. Eşim Muğla Yatağanlı.

Çiğköfteci Makbule Kasap: “Bir kadının başaramayacağı hiçbir şey yok”

Bu mesleğe nasıl başladınız?

2009 senesinde eşim Ahmet Kasap, Muğla’ya ilk çiğköfteyi getiren kişi. Franchise yani bir şube olarak Muğla’da başladık. 10 sene kadar başka bir firmanın çiğköftesini sattık. Kendi işimiz, kendi mesleğimiz oldu bizim için. İnsan kendi yediği bir şeyi daha fazla insana hitap ederek yedirmek istedim. Çok doğalını istedim. Bulgur sağlıklı bir gıda zaten ve bunun sağlıklı halde kalmasını istedim. Muğla’ya ilk getiren biziz, ilk üretimini de yapması gereken benim diye düşündüm. ‘Adıyaman Çiğköfte Dünyası’ olarak ‘En Tatlı Acı’ sloganıyla kendi markamı oluşturdum. İmalatı kendim yapıyorum. Tamamen doğal ve organik. Hiçbir şekilde katkı maddesi kullanmıyorum. Bu markanın üzerinden de kendim tekrardan bayilik vermeye başladım. Çünkü en iyi bildiğimiz işimiz, çiğköftecilik. Bunun üzerinde yoğunlaşmak istedim. Türkiye’nin her yerine bayilik veriyoruz. Bizim için kısıtlama yok. Muğla merkez, Kötekli, Yeniköy, Milas, Köyceğiz ve Yozgat’ta bayiliklerim var.

Mesleğe başlarken kimden destek aldınız?

Çiğköftenin içinde olduğumuz için artık onunla yoğruldum diyeyim. Bu işi kendimiz yapabiliriz noktasına geldik. En büyük destekçim eşim Ahmet oldu. Sağ olsun kardeşlerim Ali Yılmaz, Cemile Yılmaz ve Yeşim Yılmaz yanımızda oldular. Hem aile olarak bu işin yapmamızın avantajı çok büyük artı hem de dediğim gibi bu işin içinde olduğum için artık başka bir işe yönelmeyi hiç düşünmedim.

Çiğköfteci Makbule Kasap: “Bir kadının başaramayacağı hiçbir şey yok”

Kadın imalatçı olarak müşterilerinizin tepkisi nasıl?

Bu zamana kadar kötü bir tepki almadım. Aksine çok sevinenler, çok destekleyenler oldu. Özellikle kadınlardan çok erkek müşterilerim destek oldu. Sağlıklı bir şekilde sunuyorum ve sağ olsunlar herkes memnun. Şaşıranlar oldu. “Gerçekten yapıyor musunuz?” diyerek inanmayanlar oldu sadece.

Çiğköftecilik hayalinizdeki meslek miydi?

Esnaf olmayı sevdiğim için bu mesleğe yöneldim. Hayalimdeki meslek dersem yalan söylerim ama bu işin içine girdiğiniz zaman insanlarla oturup sohbet, muhabbet ettiğiniz zaman farkına varıyorsunuz. İnsanlara güzel bir şeyler sunmak istiyorsunuz. Güzellikleri sunmak içinde güzel şeyleri yapmak ve başarmak istiyorsunuz. Beni iten nokta bu oldu. Esnaflığı ve güvenilirliği çok seviyorum. Lise dönemlerimde bir hayalim vardı, gazeteci olmayı düşündüm. Girişimci bir kişiliğe sahibim. İnsanlarla konuştuğum zaman mutlu oluyorum. Evet, çiğköftecilik hayalimdeki meslek değildi ama yapmak istediğim meslek gerçekten uygulamak istediğim meslek şuan yaptığım iş.

Farklı konsepte siparişler aldığınız oldu mu?

Özellikle doğum günlerinde, tatlı sevmeyen, acı ama baharatı çok seven gençlerden de olsun, ailelerden de olsun sipariş aldım. Düğün pastası olarak isteyende oldu ama o süreçte şartlar doğrultusunda uygulayamadık. Düğünlerde meze anlamında çok isteyenimiz var. Değişikliği seven vatandaşlarımız, yazın düğün sezonunda bu şekilde bir teklifle gelinirse yapılabilir.

Meslek hayatınızda unutamadığınız anınız var mı?

70 küsur yaşlarında bir teyzemiz var. İlk buraya gelerek, normal tavuk ya da et döner niyetiyle sipariş vermiş. Ben de normal çiğköfte dürüm demek istedi herhalde sandım. Bazen çocuklar geliyor ‘abla bana bir döner’ diyorlar. Dürüm olarak algılayarak, verdim. Teyze şuan daimi müşterimiz. Hiç hayatı boyunca yememiş ama iki günde bir gelir porsiyon alır. Daimi müşterimiz oldu. Bizim yanlış anlamamız, onun yanlış aktarması güzel bir anı oldu bana.

Başarılı bir girişimci kadın olarak, kadınlara ne söylemek istersiniz?

Hayatta bir kadının yapamayacağı hiçbir şey yok. Bir de erkeğin en büyük destekçisi bir kadındır. Ben bu işe başlarken, evimden feragat ettim. Bir işe başlayacağınız zaman, maddi anlamda da çok fazla ihtiyaç duyacağınız yerler ve zamanlar oluyor. Bunu yapabilmek için elimden geleni yaptım hala daha yapıyorum. Yeri geldi çocuklarımdan feragat ettiğim zamanlarda oldu ama onların geleceği için güçlü, sabırlı ve özverili olmak zorundayım. İstedikten sonra her şey yapılıyor. Hep şunu düşündüm neden Ankara’da, İstanbul’da ya da başka büyükşehirlerde üretici olmak zorunda. Muğla’da neden olmasın dedim. Amaç üretmek ise her yerde üretilebilir. Bu işi yapacağım, gerçekten başaracağım demek gerekir. Asla pes etmeden biraz da direnerek. Etraftaki insanların sözlerine kulak tıkayıp, istedikleri işe odaklanan bir kadının yapamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey yok.

Sorularımıza samimiyetle cevap verdiğiniz için teşekkür eder, meslek yaşamınızda başarılarınızın devam etmesini dileriz.

Bu haber toplam 1152 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.