Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

ÇIKAR KONUŞUNCA VİCDAN SUSAR MI?

ÇIKAR KONUŞUNCA VİCDAN SUSAR MI?

Çevrede olup bitenlere bakılırsa evet. Maalesef bütün siyasi kavgalar, ekonomik rekabetler, sosyal statü sahibi olmak için verilen mücadeler, çoğu zaman ve maalesef birçok kişi tarafından ya eylemin dozu ayarlanamadığından yada gerçekten vicdan yoksunu olduklarından vukuu buluyor.

Özellikle bunun örneklerini çevremizde öylesine çok yaşar olduk ki.

Elinde bulunan 1 gün önce 1 liraya sattığı malı ertesi gün 2 liraya satan kırtasiyecesine  ve daha bir çok sektörden  esnaf buluyorsunuz.

Acaba bu fırsatçıların denetimi yapılmıyor mu?

Ticaret İl Müdürlüğü yetkilileri, belediye zabıtaları denetimlerini küçük yer, bizim adamımız mantığı ile mi aksatıyorlar bilemiyoruz.

Ama yaşanılan gerçek bu.

Yine temizlik ürünleri, hizmet sektörü, su da yapılan fiat artışları orta gelirdeki insanların yaşamlarını zorlaştırır. Burada ksik olan ne diyeceksiniz. Eksik olan bu işi yapan, hizmeti üretenlerin 1 gün önce 1 liraya sattıkları ürünü tam yüzde yüz artışla 2 liraya satmalarını engelleyecek vicdandan yoksun olmaları.

Aynı ürünleri büyük şehirlerden 0,35 kuruşa alabiliyorken Muğla’da buna 2 TL. ödemek fırsatçıların nasıl olsa bizim yaptığımız her zaman yanımıza kâr kaldı mantığı.

2.bir örnek siyasette yaşananlar.

Evet her zaman siyasetin tam da göbeğinde oturanların vicdan muhasebesine ihtiyaçları varken. Maalesef vicdandan yoksun aldığı kararların kimlere, nasıl ne derecede etkisi olacağının muhasebesini yapamayan siyasetçi yada yöneticileri görüyoruz.

Bunu hayatın diğer alanlarında da görmek mümkün. Akşam başını yastığa koy ve düşün. Bugün ne yaptım, kime zararım-kime yararım oldu diye.

Ancak bunu objektif yapabilmek için öncelikle kin ve nefret duygularını bir kenara koymayı, ya da törpülemeyi bilmek gerekiyor.

Yahu bu kadar yazdın, bu başlıkta belirttiğin vicdan dediğin şey nedir? Neden bahsettiğini açıkla diyenlerinizi duyar gibiyim.

İsterseniz gelin su Vicdan neymiş kısaca bir açıklayalım.

Vicdan; Kendimize öz saygımızın test edildiği merkezdir.

Psikolojide tanımı budur.

Bebek doğduğunda yalındır, çıplaktır. O biyo-psikolojik bir varlıktır. Onun içindir küçük bebeğe sarıldığında, ruhun dinlenir, stresli isen sakinleşirsin.

Varlığının bütünlenmesi ise toplumsallaşma sürecinde gerçekleşecektir, birey olacaktır.

Aileden başlamak üzere, okul-sokak-çevre de her gün yeni yaşantılar kazanarak, değerler edinecek davranış biçimleri kazanacaktır. Böylece çocuk toplumsallaşacaktır.

Toplumsallaşma çocuğun kendisi ile çevresi arasındaki sınırı anlaması ve kendi benliğini çevreden ayırabilmesiyle başlar.

Bir anlamda bu çocuğun kendi benliğini denetleyerek diğer insanların varlığını hak ve isteklerini kabullenmeyi öğrenmesi sürecidir.

Burada anlatılmak istenen; İnsanın toplumsal bir varlık olarak öteki insanları bütünleşerek varlığını gerçekleştirmesi, diğer insanların varlığına ihtiyaç duymasıdır.

Özetle diğerleri varsa bir anlam taşırsın.

Vicdanda esas öge acıma duygusudur.

Hatta zaman zaman kararsız kalındığı zamanlarda bile vicdanın sesini dinle dinle diyen akil insanlarımız vardı. Gerçi günümüzde sayıları da gittikçe azaldı. Kelaynak kuşu gibi kaldılar. Doğada koruma altına alınan kelaynak kuşları gibi.

Dürüst, erdemli siyasetçi, yönetici, iş insanlarını lütfen koruma altına alalım.

 

Bu yazı toplam 2948 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR