Çocuklar paylaşmamayı öğreniyor

Çocuklar paylaşmamayı öğreniyor
***31 Ağustos’ta uzaktan eğitimle başlanan 2020-2021 eğitim öğretim yılı, 21 Eylül itibariyle aşamalı ve seyreltilmiş olarak yüz yüze eğitimle başladı....

***31 Ağustos’ta uzaktan eğitimle başlanan 2020-2021 eğitim öğretim yılı, 21 Eylül itibariyle aşamalı ve seyreltilmiş olarak yüz yüze eğitimle başladı. İlk hafta uyum eğitimi uygulanacak olan okullarda, veliler okul bahçelerinde bekleyerek çocuklarını yalnız bırakmadı.

***Yeni eğitim yılında heyecandan çok korku yaşadıklarını söyleyen öğrenci velisi Gülnihal Erol, “Hep çocuğumuza elindekini arkadaşlarıyla paylaşmayı öğretirken, şimdi pandemi dolayısıyla paylaşmamayı öğretiyoruz. Ne kadar acı” dedi.

Sinem Korkmaz

Muğla’da anasınıfı ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri yüz yüze eğitimle 2020-2021 eğitim öğretim yılına, 21 Eylül itibari ile başladı. Çocukları ilk okul gününde yalnız bırakmayan veliler, okul bahçelerini doldururken, “heyecandan çok korku yaşıyoruz” dediler. Çocuğuna öğrettiği her şeyin bu dönemde aksini öğretmek zorunda kaldığını dile getiren öğrenci velisi Gülnihal Erol, “Hep çocuğumuza elindekini arkadaşlarıyla paylaşmayı öğretirken, şimdi pandemi dolayısıyla paylaşmamayı öğretiyoruz. Ne kadar acı, ne kadar utanç verici” dedi.

“HEYECANDAN ÇOK KORKU VAR”

Bu süreçte korku yaşadıklarını söyleyen Gülnihal Erol, “Oğlum okula başladığı için tabi ki her veli gibi bende çok heyecanlıyım ama bir o kadar da korku doluyum. Pandemi sürecinden ötürü başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. Çocuklarımız sınıfta tek olarak oturacaklar. Sınıfın içerisinde öğretmenleri vasıtasıyla sosyal mesafeleri korunacak ama teneffüste çocukların çok fazla korunabileceğini düşünmüyorum. Aynı zamanda doğal olarak kantin açık olacak ve çocuklarımız oradan alışveriş yapacak. Herkesin bir sosyal hayatı var. Kantincilerden tutun okuldaki görevlilere kadar. Kimin virüs taşıyıp taşımadığını bilemediğimiz için korkuyoruz. Bu işin tuvalet boyutu var. 6 yaşındaki bir çocuğun kendi başına özdenetimi sayesinde yapabileceği becerileri biliyorum, farkındayım. Çocuğum tuvalete gidebilir elini yıkayabilir ama kendini bir yetişkin gibi koruyamaz. Yeni eğitim öğretim yılına bir veli olarak heyecandan çok korku duyarak başlıyorum. İşi dolayısıyla çocuklarını aile büyüklerine bırakan insanlar var. Çocuklar müthiş bir virüs taşıyıcısı olabilir. Onlar adına çok tehlikeli bir dönem olacak. Diğer insanları da düşünüyorum” dedi.

Bu dönemde çocuğuna öğrettiklerinin tersini öğretmek zorunda kaldığını dile getiren Gülnihal Erol, “Mart ayından beri bu sürecin içerisindeyiz ve oğlumun okula başlayacağına bildiğim için okul sürecine kadar oğluma birçok bilgilendirmede bulundum. Kimseye dokunmaması gerektiğini, kimseden bir şey alıp vermemesi gerektiğini bir şeyler paylaşmamayı öğrettim. Büyüklerimizin bize ‘çocuğum elindeki arkadaşınla paylaş’ dediği dönemin, içinde bulunduğumuz dönemde geride kaldığına maalesef tanıklık ediyoruz. Hep çocuğumuza paylaşmayı öğretirken, şimdi pandemi dolayısıyla paylaşmamayı öğretiyoruz. Ne kadar acı, ne kadar utanç verici. Çocuklarımıza ilk eğitimi evde veriyoruz. Ben bu dönemde oğluma öğrettiğim her şeyin resmen aksini öğretiyorum ve kendim ile çatışıyorum” dedi.

“ÖĞRETMENLERDE NE YAPACAĞINI BİLEMEZ DURUMDALAR”

Yüz yüze eğitimin ilk sene çok önemli olduğunu düşündüğünü söyleyen Gülnihal Erol sözlerine şöyle devam etti:

“Uzaktan eğitimin çocuklar için faydalı olacağını düşünmüyorum. Çünkü bir eğitimcinin sınıfta bilgilerini aktarırken, çocukların gözlerine bakarak mimikleri ile ders anlatmasında ki faydayı çocuklar uzaktan eğitimde göremeyecekler. Bilgisayar veya televizyon başında yeterli eğitimi alamayan çocuklarımız ilerleyen zamanlarda bilgi eksikliğinden kendilerini belki de yetersiz görebilecekler. Bu sebeple çocukların derslerden soğuma durumu olabilir. İlk okul birinci sınıf çocukları için söylüyorum bunları. Öğretmen hassasiyetini, şefkatini hissetmeli çocuklar. Okulun ne olduğunu bilmeleri gerekiyor. Her şeyin ilki çok önemlidir. İlk izlenim tüm hayatını şekillendirecek. Okul idaresi ve öğretmenimiz Turgay Bacak’a o kadar minnettarım ki. Bizlere çok güzel rehberlik eğitimi verdiler. Çocuğumuza bu dönemde nasıl yaklaşmamız konusunda fikirlerde bulundular. Öğretmenimizle olan yüz yüze eğitimden en ufak bir kuşkumuz yok. Oradaki elde edeceği başarıdan hiçbir şüphem yok fakat öğretmenlerimizde ne yapacağını bilemez durumdalar. Çünkü onlar çocuklara dokunmanın veya en basitinden çocukların kalemini açmasında yardım etmenin hasretinde kalacaklar. Çocuklara mesafeli durmak onlar içinde zor olacaktır. Eğitimde şefkatin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gerçekten hepimizi çok zor bir dönem bekliyor. Eğitimin bu şekilde yürütülebileceğini sanmıyorum. Tabi ki bize öğretilmeye çalışılan bu yeni dünya düzenine ayak uydurmak zorundayız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ön gördüğü şekilde uzaktan olsun yüz yüze olsun her türlü eğitimde çocuğumuzun arkasındayız”

Bu haber toplam 800 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.