Değerlerimizi Unutmayalım

Değerlerimizi Unutmayalım
Gazetemizde uzun bir aradan sonra yeniden bir köşe kaleme almak istedim. Öncelikle 11 ayın Sultanı Ramazan ayının mübarek olmasını diliyorum. Umarım Ramazan...

Gazetemizde uzun bir aradan sonra yeniden bir köşe kaleme almak istedim. Öncelikle 11 ayın Sultanı Ramazan ayının mübarek olmasını diliyorum. Umarım Ramazan Bayramı sonunda normal yaşantımıza döner, çifte bayram yaparız.

Hepimizin de bildiği gibi bir süredir dünyada ve ülkemizde yaşanan Coronavirüs sebebiyle hepimiz zor ve paranoyak bir süreçten geçiyoruz. Virüs hayatımıza girdiğinden beri birçok şey değişti ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Hepimiz can derdine düştük. Biliyorsunuz ki ülkemizde gündem çok çabuk değişkenlik gösterebiliyor. Deprem, yangın, şehit haberleri derken bir bakmışsınız ki bir virüs tüm dünya gündemini unutturmuş. Evet, çok çabuk unutan bir milletiz. Hayatımıza virüs girince ne çabuk unutuverdik şehitlerimizi. Bir anda can derdine düştük. Demek ki ölmek o kadar kolay değilmiş.

Vatanı için canını feda eden şehitlerimizi virüs gündeme oturduğundan beri hangi haber kanallarında gördünüz? Şahsen ben görmedim. Şayet şehit haberlerine yer verildiyse bile 2 dakikayı geçmemiştir.

Ben gazetemizde Ramazan ayı boyunca Şehitlerimizi Tanıyalım köşesini sizler için hazırlıyorum. Muğla’nın şehitlerini gün gün paylaşıp, şehit aileleriyle röportajlar yapıyorum. Değerlerimizi unutmayalım diye.

‘Şehitlerimizi Tanıyalım’ köşeme ilk olarak Muğla Şehit Aileleri Derneği’nin değerli başkanı ve aynı zamanda da bir şehit babası olan Kazım Alsan ile gerçekleştirmiştim. Röportaj yapmayı çok seviyorum ama bir de böyle sıcak, samimi kişilerle karşılaşınca ne kadar güzel bir meslek sahibi olduğumu düşünüyorum.

Dışardan bakılınca yaptığımız iş çok kolaymış gibi gözüyor olabilir fakat işin iç yüzü çok farklıymış. Bir şehit ailesiyle röportaj yapmak o kadar da kolay değilmiş aslında. Sorularımı sorarken onları üzmeden, tekrar canlarını acıtmadan nasıl sorabilirim diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bir yerde işimi yapmak zorundayım ama soru sorduğum zaman şehit ailesinin iç çekişini gördüğüm an, yaşadığım duygunun tarifini size nasıl anlatsam bilemiyorum. Dinlerken ailelerin yüzündeki gururla bende gururlanırken bir yandan da tarifsiz bir acının içerisinde buluyorum kendimi.

Vatanı için kendini feda eden kahramanların aileleriyle bir araya geldiğimde her Türk vatandaşı gibi ellerini öpmek minnetimi belirtmek istiyorum, fakat düşünülen gibi olmuyor. O evin kapısından girer girmez boğazımda oluşan düğümü nasıl yazıya dökebilirim onu da bilmiyorum. Hala oğullarının acılarıyla yaşayan buna rağmen bir gün olsun oğullarıyla gurur duymayı bırakmayan her cümlelerinde “vatan sağolsun” diyen insanların acısını anlayabilmek mümkün değil.

Velhasıl kelam, bizim üzerimize düşen de, vatanı için kendi canını feda eden bu kahramanlarımızı unutmamak, unutturmamak.

Kurşun oruç bozmaz şehidim, sen bugün Allah katında iftara davetlisin…

Bu haber toplam 531 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.