Diyetisyen Süner, Corona günlerinde nasıl beslenilmesi gerektiğini anlattı

Diyetisyen Süner, Corona günlerinde nasıl beslenilmesi gerektiğini anlattı
Dünyada yayılmaya devam eden yeni tip Coronavirüs (Covid-19) tehlikesi günden güne artıyor. Uzmanlar bu nedenle hala kesin tedavisi ve aşısı bulunmayan...

Dünyada yayılmaya devam eden yeni tip Coronavirüs (Covid-19) tehlikesi günden güne artıyor. Uzmanlar bu nedenle hala kesin tedavisi ve aşısı bulunmayan hastalık için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Peki, evde kalınması gereken bu günlerde kilo almadan bağışıklık sistemini güçlendirmek için nelere dikkat edilmesi gerektiğini Diyetisyen Mervenur Süner Muğla Gazetesi’ne anlattı. 

Sinem Karakaya

Coronavirüs tedbirleri kapsamında evde kalınması gereken şu günlerde sosyal izolasyon sağlarken, kontrol edilemez bir besin tüketimi içerisine girmemek için uzmanlar uyarılarda bulunuyor. Coronavirüse karşı evde kalarak korunmaya çalışılırken, bağışıklık sistemimizi zayıflatacak örüntüde beslenmenin oldukça önemli olduğunu söyleyen Diyetisyen Mervenur Süner, bu süreci kontrollü atlatabilmek için önerilerde bulundu.

Günlük beslenmede süt ve süt ürünleri tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken diyetisyen Mervenur Süner, “Günlük beslenmemizde süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, sebze ve meyveler, tam tahıllar gibi tüm besin gruplarından besine dengeli bir şekilde yer vermeliyiz.Tek tip beslenmeden uzak durmalıyız. Çokça lif, vitamin, mineral kaynağı olan mevsim sebze ve meyvelerine beslenmemizde yer vermeliyiz. Kişiden kişiye tüketilmesi gereken miktarlar değişse de Dünya Sağlık Örgütü günde 5 porsiyon sebze-meyve tüketimi öneriyor” dedi. 

“YETERLİ SU TÜKETTİĞİNİZDEN EMİN OLUN”

Evde kalınan süre boyunca günlük yaşantıdan daha hareketsiz kalmakla birlikte abur cubura yönlenmenin doğru olmadığını hatırlatan ve sık sık su tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Süner, “Hareket miktarımızı arttırmak için evde yapabileceğimiz sporlara yönelmeliyiz. Can sıkıntımızı sağlıksız besinler pişirip yiyerek gidermek yerine kitap okumak, film izlemek, hobilerimizle ilgilenmek gibi uğraşlarla gidermeye çalışmalıyız. Mutfakta vakit geçirmek istiyorsak da sağlıklı besin alternatiflerini değerlendirmeliyiz. Ayrıca günlük menü planlaması yapmak, devamlı atıştırmak yerine ara öğün saatleri belirlemek ve tercihimizi sağlıklı besinlerden yana kullanmak da doğru olacaktır. Sosyal medyada ve televizyondaki yemek programlarını daha az izlemek de oldukça önemli. Çünkü artık sosyal medyada ve televizyonda da yemek konusunda fazlaca uyarana maruz kalıyoruz. Uyumadan 3-4 saat öncesinde besin tüketimimizi sonlandırmaya gayret edelim ve çok geç saatlerde uyumamaya özen gösterelim. Bazen açlık ve susama hissi birbirine karıştırılabiliyor. Günlük su ihtiyacınızı kilonuzu 0.033’le çarparak bulabilirsiniz. Yeterli su tükettiğinizden emin olun” dedi. 

“A, C VE E VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR”

Bağışıklık sistemini güçlendirecek vitaminleri sıralayan Diyetisyen Süner, şunlara dikkat çekti: “Bağışıklık sistemi deyince başta akla A, C, E vitaminleri gelir. Süt, yoğurt, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, havuç, patates, brokoli gibi besinlerden A vitamini ihtiyacımızı karşılayabiliriz. C vitamini ise kivi, turunçgiller, kuşburnu, biber, maydanoz, soğanda bulunmaktadır. E vitamini içeren bazı besinler ise fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, zeytinyağı, muz, avokado, kivi, domates, balıktır. Aslında beslenmemizde çeşitlilik olduğu sürece yeterli vitamin ve mineral miktarını sağlamamız oldukça kolay. Ayrıca antioksidan kapasitesi oldukça yüksek olan karanfil, kekik, sumak, tarçın, zerdeçal, kimyon gibi baharatlara da beslenmemizde yer açmalıyız.”

 “DUYGUSAL AÇLIĞA GİRMEMEYE DİKKAT EDİN”

Bu süreçte stresten dolayı duygusal açlık yaşanabileceğini söyleyen Süner, şunları kaydetti; “Bu süreçte aynı zamanda belirsizlik ve stresten dolayı pek çok kişi duygusal açlık yaşayabilir ve duygusal açlık da beraberinde fazla karbonhidrat ve yağlı besinler yeme isteğini getirir.Çünkü mutsuz ve stresli olduğumuz zamanlarda vücudumuzdaki seratonin ve dopamin miktarı azalır.Karbonhidratlı ve yağlı besinlerse vücuttaki seratonin ve dopamin miktarını arttırmaktadır.Peki duygusal açlıkla nasıl başa çıkabiliriz?Öncelikle duygusal açlığımızın bilincinde olalım.Duygusal açlıkla yediğimiz örneğin pastanın bize bir yararı olmayacağını hatta zararı olacağını fark edelim.Ama bu tarz besinleri tükettiğimizde de aşırı bir pişmanlık yaşayıp tekrar seratonin ve dopamin seviyelerimizi düşürüp bir kısır döngüye girmeyelim.Seratonin ve dopamin miktarımızı meyve,sebze gibi sağlıklı karbonhidratlarla da arttırabileceğimizi hatırlayalım.Seratonin ve dopamin miktarını arttırıcı aktivitelere yönelelim. Örneğin, Egzersiz,müzik dinlemek,dua/ibadet etmek,yeterli uyumak,güneş ışığından yararlanmak gibi.”

 “ABUR CUBUR YERİNE MEYVE TÜKETİLMELİ”

Abur cubur yerine ölçülü miktarlarda patlamış mısır, meyve, leblebi ve çerez gibi şeylerin tüketilebileceğini söyleyen Süner; “Öncelikle evimize abur cubur almamalıyız.Çünkü evde abur cubur varken yememeye çalışmak yerine hiç almamak çok daha mantıklı olacaktır.Ama evde varsa da en azından göz önünde olmayan bir yere kaldırmalıyız.Abur cubur yerine ölçülü miktarlarda patlamış mısır,meyve,leblebi,çerez tüketebiliriz.Veya evde sağlıklı atıştırmalıklar yapabiliriz.İnternette çok kolay ve sağlıklı atıştırmalık tarifleri mevcut” dedi.

Bu haber toplam 1056 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.