Dr. Keskin: “Hastalığı yaşlılar yaymıyor”

Dr. Keskin: “Hastalığı yaşlılar yaymıyor”
Röportaj: Neval ÇolakSon günlerde Coronavirüse karşı tedbirler kapsamında önce toplu alanlarda bulunulmaması yönünde uyarılar yapılmış, ardından...

Röportaj: Neval Çolak

Son günlerde Coronavirüse karşı tedbirler kapsamında önce toplu alanlarda bulunulmaması yönünde uyarılar yapılmış, ardından 65 yaş üstü vatandaşların dışarıya çıkmaması ve sonrasında yaşlılara sokağa çıkma yasağı gelmişti.

Tüm dünyada ve ülkemizde görülen Coronavirüs salgını ile ilgili Menteşe Kent Konseyi Başkanı ve aynı zamanda bir hekim olan Uzm. Dr. Vehip Keskin’in sürece ilişkin görüşlerine başvurduk. Keskin’in şu ifadesi dikkat çeker nitelikteydi:   “Hastalığı yaşlılarımız yaymıyor, sebebi ve sorumlusu olmadıkları bir salgından dolayı çoğunlukla büyüklerimiz ölüyor.”

Tüm dünyada görülen Corona virüs salgınının yaşlılar üzerindeki etkisi ile ilgili Kardiyoloji Uzmanı Dr. Vehip Keskin ile yaptığımız görüşmede, öne çıkan başlıkları sizler için derledik.

Menteşe Kent Konseyi olarak 65 yaş üstündeki yaşlılarımıza özel bir ilginiz olduğunu biliyoruz, son günlerde yaşlılarımıza yönelik kısıtlamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ciddi düzeyde bulaşıcılığı olan salgınlar sırasında olağanüstü tedbirler uygulanması doğaldır ve de zorunludur. Zamanında alınan tüm tedbirleri destekliyoruz. Nitekim hem Kent Konseyi hem de Tabip Odası olarak henüz 65 yaş üzeri büyüklerimize sokağa çıkma yasağı gelmeden günler önce, sürekli olarak dışarı çıkmamaları gerektiği konusunda yol gösterici olmaya çalıştık, onlarla temas edebilecek yakınlarını da hastalığı dışarıdan getirip bulaştırmamaları için yapmaları gerekenler konusunda uyardık. Bunun yanında Menteşe’de bir çok önlemin ülkemizden önce alındığını da söyleyebilirim. Örneğin, Menteşe Belediyesi sosyal tesisleri, İçişleri Bakanlığı genelgesinden günler önce kapatılmış, pazar yerinde poşetsiz satış durdurulmuş; 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı gelmesi ve Vefa Destek Grupları oluşturulmasından günler önce Menteşe Belediyesi tarafından, 60 yaş üstü büyüklerimizin evlerinde kalması ve ihtiyaçlarının Elele Butik Dayanışma Merkezi tarafından karşılanması çalışmaları başlatılmıştır.

65 yaş üstündeki yaşlılarımıza yönelik söylemlere dikkat edilmesi için sürekli uyarılarda bulunuyorsunuz, sizi endişelendiren konu nedir?

Demin de belirttiğim gibi ciddi düzeyde bulaşıcılığı olan salgınlar sırasında olağanüstü tedbirler uygulanması doğaldır. Ancak, yaşlılarımıza yönelik çağrı ve kısıtlamalar bir noktadan sonra neredeyse sosyal bir lince dönüşmüştür, sağda solda yaşlı avına çıkan tipler türemiş, video kayıtları ortalıkta dolaşmaya başlamış, bu noktada zor koşullar altında görevini yapmakta olan basın mensuplarımızı tabii ki hariç tutuyorum, özellikle sosyal medyada masum insanlara hakaret olağan hal almıştır. Bunun yanında, kaybettiğimiz insanlarımız açıklanırken neden sürekli yaşlı vurgusu yapıldığını anlamakta zorlanıyorum. Ne demek isteniyor, hangi mesaj veriliyor bilemiyorum. Ama toplumda oluşan algıyı ve konuşulanları siz de duymuşsunuzdur, “Zaten bu insanlar yaşlıydı, zaten öleceklerdi, bak yaşlılar dışında ölen de yok, biz genciz bize bir şey olmaz, dışarı çıkmasalardı ölmezlerdi” gibi. Kendi aile büyükleri yanında branşı gereği hastalarının önemli bir kısmı 60-65 yaş üzeri olan bir hekim, bir insan olarak hem bu açıklamaların hem de toplumda oluşan algının beni son derece rahatsız ve rencide ettiğini belirtmeliyim. Salgın yaşanmasaydı bu insanlarımız hayatını kaybedecek miydi, daha yaşanacak güzel günleri yok muydu ve en önemlisi ölen insanlarımızın yakınları, torunları, kendilerine ve yakınlarına dair hayalleri yok muydu? Biraz insani duyguları olan herkes, toplumda oluşan havanın, söylemlerin büyüklerimizi son derece üzdüğünü görmelidir. Dünya olarak baş etmeye çalıştığımız bu virüsün bağışıklık sistemimizi zayıflatarak ve özellikle de bağışıklık sistemi daha zayıf insanları etkilediğini biliyoruz. Bağışıklık sistemini zayıflatan en önemli faktörlerden birinin üzüntü ve stres olduğunu, olumsuz söylemlerin büyüklerimizin vücut direncini düşürerek zarar verdiğini unutmayalım.

65 yaş üstündeki yaşlılarımıza yönelik olarak, topluma ne gibi uyarılarda bulunmak istersiniz?

Bu konuda Türk Psikiyatri Derneğinin sayfasında yayınladığı çok değerli önerileri takip edebiliriz. Zorunlu haller dışında sokağa çıkmayın, hastalığı taşımamak için bu kurala mutlaka uyun. Yaşlı bireyler yakınlarını yormak istemedikleri için sıklıkla yardım istemezler, bu nedenle yakınınızın istemesini beklemeden aklınıza gelen tüm ihtiyaçlarını sorun (para çekme, fatura yatırma, alışveriş, ilaç temini vb.). Temaslarınızı kısa süreli tutun, kapıdan iletmekle yetinin, ilaç ve alışveriş malzemeleri gibi nesneleri teslim ettikten sonra, yaşlı yakınınıza ellerini yıkaması gerektiğini her seferinde hatırlatın, unutuyor olabilirler. Sık sık telefonla arayın, mümkünse görüntülü sohbet edin. Bu sohbetlerde mevcut durumla ilgili doğru bilgiler verin ama olumlu gelişmeleri de mutlaka iletin. Yakınınıza bilgi ve uyarıları söylerken olumlu ifadeler kullanın. Örneğin: “ellerini yıkamazsan hasta olursun, hastaneye yatırırız” yerine “ellerini biraz uzun yıkaman bu hastalıktan korunman için çok önemli, yakında her şey daha iyi olacak” gibi. Yakınınızda sağlığıyla ilgili sizi endişelendiren gelişmeler varsa (uykusuzluk, kilo kaybı, sık ağlama, kronik hastalığının seyrinde kötüleşme vb.) doktorunu araması için yüreklendirin veya siz arayın. Yakınlarınızın tüm sorumluluğunu tek başınıza üstlenmeyin, etrafınızdan yardım isteyin ve yükünüzü paylaşın, aksi takdirde tükenme belirtileri yaşayabilirsiniz. Yapılacak işleri önceden organize edin, böylece enerjinizi dikkatli kullanır ve tükenmemiş olursunuz. Yakınlarınızın tek yardımcısı konumundaysanız, arkadaşlarınızdan yardım istemeye çekinmeyin, fiziksel olarak yardım edemeseler de sizi dinleyebilir ve sorunlara çözüm önerebilirler. Kendi ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmeyin, dinlenmek için vakit ayırın. Acil durumlarda devletin bildirdiği sağlık, itfaiye, polis ve benzeri diğer hatları arayıp yardım isteyin.

Kamu kurumları ve kanaat önderlerinin özellikle dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?

Yaşlı bireylerin salgını yayan değil, salgından en çok etkilenen grup olduğudur. Kamu spotu hazırlarken ve halka yönelik bilgilendirme yaparken kullandığımız dilin yaşlıları etiketlememesine dikkat edelim. Sonuçta öyle bir noktaya gelindi ki, sanki salgının yayılmasında tüm sorumluluk 65 yaş üzeri büyüklerimizdeymiş gibi bir algı topluma yerleşti. Oysa hepimizin bilmesi gereken basit gerçek şu; ülkelerin sağlık politikasını yaşlılar belirlemiyor. Son olarak, hastalığı büyüklerimiz yaymıyor, sebebi ve sorumlusu olmadıkları bir salgından dolayı çoğunlukla büyüklerimiz ölüyor.

Sayın Keskin’e vermiş olduğu değerli bilgiler için teşekkür ederiz.

Bu haber toplam 2774 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum