Düğün Yasak, Balayı Serbest!

Bilindiği üzere Covid-19’un yayılma hızı artış göstermeye başladı. Hepimiz bu artışı ikinci dalga olarak adlandırıyoruz.  Peki, “ikinci dalganın birinci dalgadan farkı ne?” diye soruyorum size.

Ülkemizde ilk virüs teşhisi konulduğunda okullar uzaktan eğitime geçildi, hafta sonları sokağa çıkma yasağı getirildi, belli bir yaş üstüne ve altına belli gün ve saat aralığında sokağa çıkma serbest edildi. Biz bunları Covid-19’un bize ve çevremize ne kadar zararı olabileceğini bilmiyorken yaptık. Şimdi virüsün ölümcül etkisi olduğunu biliyoruz ve buna rağmen tedbir almak bir kenara, virüs öncesinden daha rahat bir tatil yapıyoruz.

Virüsün tekrar yayılma hızının artışı sebebiyle okullar ilk başta 21 Eylül’e kadar online olup ardından hibrit eğitim sistemine gidilecekti. Fakat yayılma hızının daha çok artmasından kaynaklı Eylül’ün 21’inden sonra da eğitime online gidilme kararı alındı. Biz gençlerimizin eğitim hayatını etkilerken, tatilleri serbest bırakarak gençlere eğitimin, hayatı ve gelecekleri için önemsizmiş gibi gösteriyoruz.  Müzikli olan mekanların gece 00.00 dan sonra müziklerinin kapatılması istendi. Bizler burada hayatımızdan bazı fedakarlıkları yapar iken tatillerin serbest olması nasıl bir hareket anlamış değilim.

İkinci dalga olarak adlandırdığımız virüsün yayılması ile ilk başlarda belli illerde başlayan kına, düğün organizasyon kısıtlamaları 4 Eylül’den itibaren tük ülkemize uygulanmaya başladı. İstedikleri düğünü yapamayan çiftlerin bir kısmı organizasyonu erteledi veya iptal etti. Bir kısım da düğün salonu sahiplerinden parasını geri alamadığı için bir saatlik düğün yapmaya mecbur kaldı. Çiftlerin düğünleri kısıtlanırken veya iptal olurken, sahil kesimlerinde tatil yapılmaya devam edildi. Yani kısacası, biz çiftlerimize düğün yapmanız yasak ama nikahtan sonra tatil yapabilirsiniz demiş olduk. Düğün hazırlıkları içinde olan çiftler “bu virüs sadece düğünlerde mi bulaşıyor?” diye soruyorlar.  Bizler sadece sağlığınız ve sağlığımız için böyle gerekiyor dedik. Hatta bazı insanlarımız, çiftler düğünleri elinden alındığında şikayet ettiği için çiftleri kötü eleştirdi.

Düğün hazırlığı içinde olan çiftler “bu virüs sadece düğünlerde mi bulaşıyor?” veya “sahil kesimleri bu kadar dolu iken neden ilk öncelik düğünler” diye sorduklarında haklı olduklarını bildiğimizden sadece “ekonomik nedenler” diyebiliyoruz.

Tatil yerlerinin neden serbest olduğu sorulduğunda hepimiz ülkemizin ekonomisi kötü diye düşünüyoruz. “Ülkenin ekonomisi kötü de sağlığımız iyi mi?” diye de düşünmüyor değilim. Okulları sağlığımız için uzaktan eğitime çevirdik, herkes rahat hareket edemesin diyerekten gece 00.00 dan sonra müziklerin kapatılması istendi, 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getirildi, kalabalık organizasyonlara saat sınırlaması getirildi. Bütün bu tedbirlerin yanı sıra ekonomimiz için de tatil yerleri serbest bırakıldı. Böylelikle almış olduğumuz tedbirlerin bir önemi kalmamasının yanı sıra ek olarak öğrenciyi de ebeveynleri de tatile yönlendirmiş olduk. Hatta 65 yaş üstüne turizm amaçlı seyahat izin belgesi hakkı verilerek aldığımız 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağının hiçbir önemi kalmadı.