Biz içerdeki ve dışardaki günlük politikalar ile uğraşır ve dikkatimizi bunlara teksif eder iken, çok önemli bir değişimi ıskalıyoruz.

İlim adamları " Artık üçer aylık dört mevsim olarak yaşadığımız bir dünyayı unutun. Bundan sonra 5 - 6 ay süren yaz ayları ile ılık geçen 5 -6 ay kış günleri yaşayacağız " diyorlar.

Türkiye Akdeniz ikliminin dışına çıkıyor ve kurak bir iklimin etkisine giriyor.

Hepimizin şahit olduğu gibi eskisi gibi kış aylarında karlar yağmıyor.

Kar yağmayınca nehirler kuruyor, barajlarda da sular birikemiyor.

Bu değişim büyük bir kuraklığın habercisidir.

Kuraklık açlık ve büyük bir felaket demektir.

Ayrıca, Dünyamız ellerimizle yarattığımız ikinci bir tehlike ile de karşı karşıya.

Bu da yapay zekâdır.

Yapay zekâ, adam akıllı hayatımıza girmeye başladı.

Son bir yılda şahit olduğumuz savaşlarda yapay zekâ ile hareket eden SIHA’ların bu güne kadar gördüğümüz ve bildiğimiz savaş yöntemini kökten değiştirdiğini gördük.

Bu değişiklik her alanda başını almış gidiyor.

Yapay zekâlı Robotlar mavi yakalı işçilerin işlerini şimdiden büyük ölçüde almaya başladı..

Bu, daha yapay zekânın emekleme dönemi.

Böyle gider ise, 10 -15 yıl içinde yapay zekâ bugün hayal bile edemeyeceğimiz bir noktaya ulaşacak.

Bu denli gelişen yapay zekânın yanlış ellere geçmesi de kuraklık tehlikesi kadar, hatta daha da tehlikeli olacaktır insanlık için.

Yapay zekânın yanlış ellere geçmemesi için çok dikkatli olmalıyız.

Hele kendilerini ayrıcalıklı gören insanların ellerine hiç geçmemeli.

Geçer ise, insanlık için büyük bir felaket olur.

İlim insanları dünyada memeli canlıların en az bir milyon yıl yasayabildiklerini saptamışlar.

Eğer yavaş yavaş hayatımıza girmeye başlayan kuraklığı önleyemez, yapay zekânın yanlış ellere geçmesini engelleyemez isek, insanlık, o bir milyon yılı yaşayamayacak gibi gözüküyor.

Nereye gittiğimiz konusu, içerdeki ve dışardaki politik olaylardan çok daha önemli bu günlerde.

Bu işin hiç Pardonu da yok.

Bu konularda pardon kelimesi anlamını yitiriyor.