30 .9.2020 çarşamba günü sabaha karşı saat 04 de ABD Başkanlık seçiminde yarışan iki adayın munazarasini Tv de canlı olarak izledim.

Başından söylemem gerekir ise izler iken utandım.

Sanki iki ilk okul çocuğu ağız dalaşı yapıyorlardı.

Cumhuriyetçi Trump ile Demokrat Byden birbirlerini yıpratmak için ellerinden geleni yaptılar.

Byden, Trump'i faşistlikle suçladı.

Trump da bu suçlamaya karşı " Yurtsever gençler bir kenarda bekleyin " demekle yetindi.

Byden, Trump'a vergi kaçırmakla da suçladı.

Trump bu suçlamaya " Ben iş adamıyım. Başkan olduktan sonra ilk defa devleti yönetmeye başladım. Ben vergi yasalarındaki amortisman, yeni yatırımlar gibi teşviklerden yararlanarak ve hesaplayarak gelir vergimi ödedim. Bu vergi yasalarını da siz Başkan Yardımcısı iken çıkardınız. Bir suçlu var ise, Oboma yönetimidir ", diye cevap verdi.

Trump sıkışınca Byden'a " Sen sınıfın en sonuncusu en aptalı imişsin " diye de aşağılamaktan geri kalmadı.

Dünyamızın çeşitli yerlerinde savaşlar devam ediyor.

Bu savaşlar mülteci ve göçmen trafiğini tehlikeli bir seviyeye taşıdı.

Dunya bir tarafta göçmen sorunu ile uğraşır iken, doğu Akdenizde bulunan doğalgaz ve petrol, büyük bir paylaşın savaşını da tetikler hale getirdi.

Insanlar adeta çıldırdı.

Tüm bu olaylar malesef çevremizde yaşanıyor.

Yunanistan ile Ege ve Akdenizde bulunduğu inanılan doğal gazi ve petrolü kardeşçe paylaşamıyoruz.

Yani beraberce zenginleşmeye, hayır diyoruz.

Tum bunlar yaşanırken Almanya'da 6 ay önce söylenen bir konuşmanın videosu, sosyal medyaya bomba gibi düştü.

Almanya'nın yeni partisi olan AfD nin eski sözcüsü olan Christian Luth bu videoda Pro7 tv'ye, " Biz, bütün göçmenleri daha sonra kurşuna dizeriz. Bu kesinlikle sorun değil. Gazla ya da başka yöntemlerle onları öldürürüz " diye mülâkat veriyor.

Almanya bu türlü bir suçu 2. Dünya savaşı sonrası Yahudilere karşı işlemişti.

Demek bu cinayetlerden hiç ders almamış insanlar var hâlâ Almanyada.

Almanyada 5 milyona yakın Türk yaşıyor.

Evet, dünyamız nereye gidiyor?

Dünya nüfusunu 500 milyona indirmek lazım, diyenleri daha dikkate almak zorundayız.

Yaşamasına izin verilecek 500 milyon kişiyi kim belirleyecek?

Tabi teknolojiyi geliştirenler, super zenginler.

Dünya nereye gidiyor, diye sormadan edemiyor insan.

Insan insanın canavardır, sözü aklına geliyor ve soğuk soğuk terliyorum.