Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

EL-İNSAF…

EL-İNSAF…

Geçtiğimiz günlerde bir haber okumuştum.

Haber, Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Muğla İl Temsilcisi Prof. Dr. Nihat Aycan’ın yaptığı basın açıklamasında, Menteşe’de son 1 yılda özellikle 48 plakalı araçlara fahri trafik müfettişleri tarafından 13 Bin dolayında trafik tutanağının düzenlenmesine ilişkindi.

Ve açıklamada şöyle bir tespitte bulunulmuştu:

“Söz konusu ceza tutanağı sayısı resmi polislerin düzenlemiş oldukları trafik ceza tutanaklarından daha yüksektir.”

Buyur buradan yak.

Ben bu tespite takıldım açıkçası.

Resmi trafik polisinin düzenlediği ceza tutanağından daha fazla oranda ceza tutanağını fahri trafik müfettişleri tanzim etmiş yani.

O zaman kimsenin gözünün yaşına bakılmamış bir bakıma.

Ya da resmi trafik polisi müsamahakar davranırken, fahri trafik müfettişleri affetmiyor gibi mi algılamalı durumu bilemedim.

Benim penceremden çeşitlendirilebilir yorumlar bu şekilde.

Başka bir açıdan ele alırsak, kent merkezinde trafik ekibi sayısı demek ki yetersiz.

Baksanıza müfettişler, polisin yetersiz geldiği ya da yetişemediği alanlarda adeta kol gezmiş.

Açıklamada eklenmiş:

“Fahri Trafik müfettişlerince düzenlenen cezalar ile bu müfettişler, Emniyet Müdürlüğü Trafik Dairesine yüzde 85’e varan oranda tutanak düzenlemeyle katkı sağlamışlardır.”

Katkı mı, ne katkısı?

Bildiğin işi müfettişler devralmış.

Orana bakılırsa trafik polisine pek gerek kalmamış kent merkezinde.

Bu durumda müfettişler önemli bir ceza ihtiyacına karşılık verir olmuş.

***

Elbette bu tip fahri görevler, ihtiyaçtan doğabilir.

Fahri Trafik Müfettişliği uygulaması da bugünkü yeni bir uygulama yeni değil, eski bir hizmete ilişkin görev ve uygulama.

Trafikteki suiistimallere hepimiz şahit oluyoruz. Bu nedenle önemli bir lojistik destek sayılabilir ama oranı biraz abartılı bulduğumu söyleyebilirim.

Elbette trafikteki suiistimaller yaptırımsız kalmamalı. Bazen asıl ceza kesilmesi gerekenlerden çok arada kaynayıp gidenlerin ceza yediğine de pek çok kez şahit olmuşluğumuz var.

Hal böyleyken biraz esneklik gözetilmeli.

Halkın canı zaten burnunda.

Ekonomik zorlukların da yaşandığı günümüzde, resmi polisten daha fazla ceza kesiyor durumda olmak, can yakıcı olarak nitelendirilebilir.

Bu nedenledir ki, resmi trafik polisinin görevi gereği uyguladığı cezadan daha fazla bir orana sahip fahri trafik müfettişleri marifetiyle kesilen ceza oranını, açıkçası afaki bulmadım değil.

Fahri trafik müfettişlerince kesilen söz konusu cezaların denetimi yapılıyor mu bilmiyorum.

Ancak buna ilişkin bir doğrulatma sistemi yok ise, trafikteki gerek sürücü gerekse yaya açısından vay vatandaşın haline.

Ceza kesme oranı yüzde 85’lere ulaştıysa, bu oran kısa zamanda yüzde 100’lere her türlü ulaşacaktır.

Biraz el-insaf.

Ayrıca bu kadar mobessenin olduğu bir şehirde tüm cezalar mobessenin bulunmadığı yerlerde mi kesiliyor anlaşılır gibi değil.

Ha bir de fahri trafik müfettişlerinin ceza kesme uygulamasına yönelik yapılan bu açıklama 48 plakayı kapsıyor.

48’de yaşayıp, plakası 48 olmayanların oranları da açıklanırsa, o konuda da daha ayrıntılı bilgi sahibi olmuş olacağımızı belirterek sonlandırayım.

Bu yazı toplam 2230 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR