G Ö R Ü P D E G Ö R E M E D İ K L E R İ M İ Z…

G Ö R Ü P   D E    G Ö R E M E D İ K L E R İ M İ Z…
Gündüz kuşağı programlarında hayretler içerisinde seyrettiğimiz hayatlar var. Gün içerisinde farklı kanallarda birbirinin benzeri konular döne döndürüle ağdalandırılarak servis ediliyor izleyiciye.Kumandayı elimize almamızla...

Gündüz kuşağı programlarında hayretler içerisinde seyrettiğimiz hayatlar var. Gün içerisinde farklı kanallarda birbirinin benzeri konular döne döndürüle ağdalandırılarak servis ediliyor izleyiciye.

Kumandayı elimize almamızla başlayan tuhaf ve aykırı hayatları kâh gülüp kâh üzülerek izlerken buluyoruz kendimizi.  Bizlerin hayatlarına hiç benzemeyen ama bizimle yaşanan hayatlar.

Bizimle yaşanan diyorum çünkü o televizyonda izlerken yasaklı madde kullandığı için ah yazık deyip gençliğine üzüldüğümüz, çevresine yaşattıklarından dolayı kızdığımız kişinin, evimize kargo getiren kurye veya alışveriş yaptığımız marketteki görevli çıkması muhtemel.

Karısı, çocuklarını bırakıp internetten tanıştığı adama kaçan, mağduriyetini izlerken üzüldüğümüz kocaya, kızarken buluyoruz kendimizi. Kadının yayına bağlanması ile ortalık etrafa saçılan etekteki taşlardan geçilmiyor. Karşılıklı suçlamalar, sansürlenen küfürler, hakaretler havada uçuşuyor. Bu insanların aile çatısı altında yaşadıklarını, çocukları olduğunu ve o çocukların bu kakofonide yaşayabileceği travmaları düşünürken bu insanlardan birinin bindiğimiz taksinin şoförü olabileceğini, evimize veya ofisimize aldığımız gündelikçi çıkabileceği gerçeğini atlıyoruz.

Kayıp eşini ararken çoluk çocuğu ile ortalarda kalan biçare kadının, yayına gelen ihbarlar ve telefonlarla nasıl bir canavara dönüştüğünü şaşkınlıkla izliyoruz. Nasıl sevgilisi ile bir olup zavallı adamın hayatını sonlandırdıklarını günbegün takip ediyoruz. Bizi daha da şaşırtan ise, normal bir insanın utançtan elini yüzüne kapatıp kahrolacağı olaylar karşısında bu insanın çemkire çemkire ona buna laf yetiştirme cüreti. Belki de otobüste yer verdiğimiz bu sıradan insanın sıra dışı yaşamına ondan daha fazla utanarak bakakalıyoruz.

Babanın çocukları için DNA testi istemesini, çocukların babalarının farklı kişiler çıkmasını, annenin bu durumda kendini haklı çıkaracak suçlamalar yapmasını, aile yakınlarının devreye girerek feryat figan kavgalarını izlerken bu insanların gerçekliğini sorguluyoruz.

Bu hayatlar var ve yaşanıyor. Gündüz kuşağında seyrettiklerimiz, birilerinin gerçeği. Ve bu insanlar bir gün bizlerin hayatına da dokunuyor. Hayatımızın içine giriyor.

Ergen kızların kaçtığı, kaçırıldığı, kadınlarımızın öldürüldüğü, dövüldüğü, aile kurumunun yerle yeksan olduğu, yasaklı madde kullanımının her melanetin altından çıktığı olayları sündüre sündüre günlere yayan programlarla, tüm bu aykırılıkları normalleştiriyoruz.

Bizim hayatımız olmayan hayatların, hayatımıza dokunma olasılığını göz ardı ediyoruz.

 

 Bir sepetteki çürük meyvenin diğerlerini de çürüteceğini unutuyoruz.

 

Ahlâken çöküyor ve yozlaşıyoruz.

Bu haber toplam 499 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.