GUGUK BAROSU

Kişiyi tahkir etmeye, küçük düşürmeye, hakaret etmeye çalışacaksın,

O kişinin şahsında başkanı olduğu ,  üstelik resmiyeti  olan bir kurumu sorgulayacak , ülkenin ekseriyetine hizmet etsin diye kurulmuş bu kurumun varlığının gereksiz – beyhude olduğu kanaatini oluşturmaya çalışacaksın,

O kişi, o kurum üzerinden büyük çoğunluğu Müslüman olan topluma “Senin dinin  yaklaşık 15 asır öncesine ait, bizce hükmü kalmamıştır.” demeye getireceksin,

Densizliğine, hadsizliğine (aslında dinsizliğine) gerekçe olarak sapkın insanın çarpık  (ve yanlış)  cinsel tercihlerinin doğal hak olduğu tezinden yola çıktığını beyan edeceksin,

Yediğin bütün bu haltlara da , bu tür ilişkilere İslam’ın , Kur’an’ın nasıl baktığını, bu kutsal dinin ve Allah kelamı Kur’an’ın bu konuda emir, yasak ve tavsiyelerini,  inanan insanlara  bildirmesi görevi olan  Diyanet İşleri Başkanımız Sn Prof. Dr. Ali ERBAŞ’ ın  açıklamasını bahane göstereceksin…

İyi de sen kimsin, kendini kim zannediyorsun?

Dur biz söyleyelim.

Sen, hani şu terörist Helin Bölek in ve Ethem Sarısülük’ün  ölümüne ağıtlar yakan, Gezi kalkışmasına övgüler yağdıran Erinç Sağkan adlı cüppeli teröristin başkanı olduğu Ankara Hukuk Barosu isimli,  giydiği kara cüppenin rengi beyin hücrelerine sirayet etmiş, terörist kimliğini ve düşüncelerini hukuk insanı etiketi altına gizlemiş, aslında terörü savunan, toplumu terörize etme gayreti taşıyanların ele geçirdiği, adından başka gerçek hak ve hukukla alakası olmayan  sözde bir kurumsun. (Ankara Hukuk Barosu içinde gerçekten vatan millet meftunu üyelerinde olduğunu biliyor ve onları tenzih ediyoruz. Zira bu kurum içinde manevi ve milli hassasiyeti olan bir gurup hukuk insanı da açıklama yaparak baronun düşüncelerine katılmadıklarını ifade ettiler. Sözümüz , eleştirimiz  Diyanet İşleri Başkanımızı hedef alan açıklamayı yapanlaradır.)

Sen, vekalet alırken müvekkilinin haklılığından ziyade verebileceği vekalet ücreti yüksekliğini dikkate alan, materyalist sistemde basit yapı elamanı, beşeri kanunları ezberlemeyebilmiş olmayı maharet, ilahi ve inanlarca baki olan kanunlara hakaret etmeyi hürriyet ve marifet zanneden bir zavallı, lezbiyenlerin, geylerin, biseksüellerin vs. haklarını savunma  adı altında İslam’a inananlara ve  İslam’a hakaret etmeye tevessül eden “esfel-i sâfilin” bir zavallısın.

Sen bizim mahallede salyangoz satmaya niyetlenen, küfrü ve yanlışı savunmayı vazife olarak gören, içindeki bastırılmış sapkınlık özlemlerini  hak hukuk kavramları arasına gizleyen,

Mecliste emsal zihniyetle gah Ermeni soykırımına destek çıkan, gah Gezide insanları provoke eden, gah pkk-pyd yandaşlığı  yapan, terörist cenazelerine katılarak,   taziyelerine giderek sabrımızı sınayan bukalemunların desteğine güvenen basit bir oluşumsun.

Kendi yumurtasını gizlice başka kuşların yuvasına bırakıp, doğacak yavrularına başka kuşların bakmasını sağlayan guguk kuşu yavrususun.

Sen, ataların işgale geldikleri bu memleketten güç bela kaçarken biz bakalım diye bıraktıkları yumurtanın civcivi, feriğisin.

Ve

Biz bu gerçeğin, bizden olmadığınız bize ait olmadığınız gerçeğinin  en başından beri farkındayız. Bu memlekette doğmanıza da doymanıza da izin vermemizin nedeni  ise bugün nankörce saldırmaya çalıştığınız İslam’ın bize emrettiği, bahşettiği  hoşgörü anlayışıdır.

Keşke hukuk tarihi yanında  biraz da İslam  ve Osmanlı Tarihi okumuş, Müslüman Türklerin geçmişte camii duvarına işemeye kalkan kelplerin başına neler getirdiğini öğrenmiş olsaydınız.

Açıklamanıza gelen tepkileri görünce kıvırmaya çalışmanızda hem komik, hem dikkate değer.

Yapmayın! Bu ülkeyi bölmeye, yıkmaya çalışmayın!

Naçizane tavsiyemizdir,

Sabrımızı  daha fazla sınamayın.

Selam ve dua ile…