“Türkiye için herhangi bir sokağa çıkma kısıtlaması düşünmüyoruz. Bu artışın olmaması için vatandaşların özellikle maske noktasında hassasiyet göstermesi lazım. Maske bütün üst solunum yolu viral enfeksiyonu önleyen özellikleri var. Ne kadar hassasiyet gösterirsek o kadar başarılı olacağımızı düşünüyoruz.”

“Özellikle MEB okullarının bu dönemde açılmasıyla birlikte seyrini görmeye çalışıyoruz. Üniversiteler için de önümüzdeki haftalarda, açılan sınıflarla ilgili salgındaki gelişim ve o yaş grubunda enfeksiyon oranlarının ne olduğunu görerek ona göre bir karar veya öneri söz konusu olacak. Önümüzdeki dönem tabii ki okullar açılmış olacak ama bu pandeminin seyrine göre kademeli olacak.”

Bu açıklamalar Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya ait.

Maske takmaya yönelik belli olacak bir pandemi seyrinden söz ediyor Sayın Bakan.

İyi de her gün vaka artışlarından söz ederken, biraz boşlamış bir tavır gibi geldi Bakanın bu açıklamaları.

Ha bir de yaşadığımız kent için de Sağlık Müdürlüğü’nden gayri ciddi bir şekilde değil de ciddi ciddi bir bilgi paylaşımı yapılırsa sevineceğiz.

Muhabir arkadaşlarıma “Sağlık Müdürlüğü’nden her bilgi alalım” dediğimde, ne cevap alacaklarını bildiklerini belirtip yüzüme gülümsemelerinden dolayı ciddi bir bilgi paylaşımı istediğimizi ifade edelim.  

***

Muğlaspor’un mücadele ettiği 3. Ligde 5 hafta geride kaldı bile. Zaman hızlı ilerliyor. Yarın ligin ilk yarısının bittiğini, sonra da soğuk terler akıttığımız anların yaklaştığını görürüz.

Demem o ki zaman kıymetli. O kıymetli zaman da Muğlaspor’un aleyhine işliyor gibi görünüyor.

5 haftada alınan 1 puan. O da sıralamada altımızda olan bir takımdan. O takım da zaten tek puanını bizim takımdan almış.

Ancak dikkatimi çeken, felaket tellallığı yapma konusundaki istikrarımız devam ediyor. Alınan kötü sonuçların ardından yapılan yorumlara bakıyorum.

Hemen hoca istifası, yönetim istifası büyük bir zeka ürünü çare gibi ortaya atılıyor.

Eldeki malzemeye ilave malzeme koyamayacakken, lige neredeyse 10-15 gün kala hazırlanmak zorunda kalan bir takım varken, bu istifa çağrıları çok ta etik değil.

İştahı kabaranlar mutlaka var ama ligin ilk yarısını görmek yararlı olacaktır.

Bu lig golü atanın neredeyse maçı aldığı bir lig. Öyle geri dönüşlerin, bol gollerin atıldığı da bir lig değil.

Muğlaspor’un kaybettiği maçlara bakın ilk haftadaki 3-1’lik Düzce mağlubiyeti hariç, hep 1-0’lık skorlarla kaybetmiş.

Demek ki kırılamayacak bir şeytan bacağı yok. O kırılırsa bu takımın nispeten orta düzeyde bir takım olacağını öngörebilmek gerekir.

Ayrıca Muğlaspor maçlarına gönderilen hakemlerin hepsinin daha ilk profesyonel maçları olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Malum futbolda biraz da şans faktörü önemlidir. Bu şans faktörlerinin başını da hakem şansı çeker de diyebiliriz.

Muğlaspor için iyi niyetle mücadele eden bir takım gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bunun için de ligin ilk yarısını bir görelim, sonra kolay olan seçilir, istifa çığlıkları atılmaya kaldığı yerden devam edilir.

Yıkıcı olmaktan öte, yapıcı olmaya gayret gösterelim. Bu da dayanışma ruhundan geçsin. Başarısızlıklar karşısında sokak dedikodularıyla beslenme sevdasına biraz ara verilse iyi olacak.

***

Kamu yararının habercilikte önceliğinin öneminden her defasında bahsederim. Bir haberci için de sahada olmak, gezip, araştırmak kamu yararı içeren haberlerin önünü açması açısından önemli.

Geleneksel bir anlayıştır gazetecinin sahada olması. Yıllarca bu yönde görev yapmış, muhabirlik dönemlerini hep sahada geçirmiş biri olarak, bugün gazeteci büyüğüm Tuncay Dağlı’nın kamu yararı içeren haber ve tespitlerini o geleneksel yapı içinde gazetemiz sayfalarında yayınlıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Genç muhabir arkadaşlarımızın yapması gerekenleri yapıyor adeta. Prof. Dr. Şadan Gökovalı Açık Hava Tiyatrosu etrafındaki bakımsızlığı gözler önüne serdikten sonra söz konusu alanda belediye ekiplerince bakım çalışmalarına başlandığını haber olarak aktarmıştık.

Dağlı’nın şimdi de Şehitler Anıtı ve etrafındaki bakımsızlığa dikkat çektiği haberimiz de gazetemiz sayfalarında yerini aldı. Bakalım yetkili eller o bölgeye de dokunacak mı? Dokunursa yayınımızın etkisinden ve yetkililerin de duyarlılığından büyük bir memnuniyet duyacağımızı ifade ederek sonlandıralım.

Ayrıca; usta Gazeteci Bekir Coşkun’un yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak, aramızdan ayrılması camiamızı ve okurlarını çok üzdü. Merhum meslektaşımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve basın camiasına başsağlığı diliyorum.