Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

HALEN MÜCADELE ETTİĞİMİZ SUÇLARA AF GETİRMEK…

HALEN MÜCADELE ETTİĞİMİZ SUÇLARA AF GETİRMEK…

Malumunuz gündemde bir düzenleme var. Bu düzenlemenin taslağı hazırlanıyor.

Adı da, yüzde 50 ceza indirimli infaz düzenlemesi.

Bu taslak henüz kanuni zemine taşınmadı henüz.

Ama taslak anladığımız ve dilimizin döndüğü kadarıyla infaz rejiminde bir değişikliğe gidilerek, hükümlülerin cezaevlerinde daha kısa süre kalmalarını sağlamak suretiyle cezalarının infaz edileceği, kalan sürelerin ise, şartlı salıverme dediğimiz dışarıda ve mevcut toplum ile uyumunu düzgün geçiren, yeniden suç işlememek suretiyle, bu dönemi topluma uyumlu geçirenlerin cezalarını çekmiş sayılabilecekleri bir düzenleme.

Yani içeriği böyle.

Bu bazı kesimlerce af olarak nitelendirilmiş olsa da, hukukçular tarafından herhangi bir şeyin affedildiğinin kabul edilmediği, sadece cezaevlerindeki yatma sürelerinin değiştirildiği yönünde yorumlanan bir düzenleme hatta.

Hal veya tanımlama böyleyken gelin bir de bu düzenlemenin içine aldığı suç unsurlarından bazılarını ele alalım.

Kamuya yansıyan haliyle cinsel istismar suçları, kadına yönelik şiddet, uyuşturucu ticareti gibi toplumsal hassasiyet içeren suçların sözü edilen düzenlemenin kapsamında.

Bu suçlara yönelik uygulanacak esnekliğin, kamu vicdanında ne kadar yer bulacağını merak ettiğimiz bir süreç gündemde.

Şahsi yorumum; gerek hukukçular, gerek güvenlik güçleri ve gerekse de toplumun birçok kesimi tarafından kabul görür nitelikte bir düzenleme değil.

Toplumda en çok mücadele edilen konuların başında olan sadece şu; cinsel istismar, kadına yönelik şiddet ve uyuşturucu ticaretinden oluşan üç suç konusu bile, toplumsal vicdanları yaralayabilecek nitelikte.   

Kaldı ki, bu suçlarla mücadele tam anlamıyla tamamlanmamış, bu suçlarla ilgili toplumun ciddi mücadeleye ihtiyacı olduğu gerçeği değişmemişken gündeme gelen bir düzenleme.

Bunun adına “suçlara indirim getiriliyor” denilse de, bu düzenleme düpedüz bir af şeklinde algılanarak, yorumlanacaktır.

Bakınız toplumda hala kadına yönelik şiddetin önü kesilmemiştir.

Cinsel istismar suçlarının bırakın azalmasını, artarak devam ettiği gerçeği gün yüzü gibi açıktır. 

Uyuşturucu suçlarıyla toplumun genç nesilleri hayattan koparılmaya devam etmektedir.

Tablo bu iken, bu suçlarında içine alındığı bir düzenleme için faydadan söz etmek mümkün değildir.

Haber Merkezimizden genç muhabir arkadaşım Neval Çolak, konuyu Muğla Baro Başkanı Sayın Cumhur Uzun’un bu düzenlemeyle ilgili ne düşündüklerini gazetemiz sayfalarına taşıdı.

Sayın Uzun’un görüşlerinin de ifade ettiklerimizle aynı doğrultuda olduğunu gözlemledik.

Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, bu sözü edilen suçları işleyen kişilerin toplumsal barışa hizmet etmediklerini, aksine toplumsal barışı bozduğu yönünde haklı bir beyanda bulundu Neval arkadaşımıza.

Bu söylem önemli ve dolayısıyla bu düzenlemeye Muğla Barosunun da karşı olduğu gerçeğini ortaya koymuş oldu. 

Kıssadan hisse, bu düzenlemenin hayata geçirilmesi, güvenlik güçlerinin bu suçlarla mücadelede yürüttüğü pek çok çalışmayı da sekteye uğratacağı bir gerçek olarak karşımıza çıkacak gibi duruyor.

Bu düzenleme cezaevlerinde hükümlü ya da tutuklu olan kişilerin umuduna dönüşürken, bu kişilerin mağdur ettiği insanlarda, bir umutsuzluğa, güvensizliğe ve mutsuzluğuna dönüşecek.

Bu düzenlemenin de ciddi bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu çok açık.

Erişmek istediğimiz gelişmişlik düzeyimize gölge düşürür nitelikteki suç unsurlarına yönelik düzenlemenin toplumsal faydadan öte, daha da güvensiz bir ortamın inşasına fayda sağlayacağı gerçeğini biz görürken, devlet büyüklerinin de görmesinde fayda olduğunu belirterek, sonlandıralım.  

Bu yazı toplam 679 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR