Pazar günü AK Parti için temayül yoklama günü idi.
Millete hizmet etme yolunda, göğsünü gere gere "BEN DE VARIM" diyen Milletvekili Aday Adayları, birlik ve beraberlik içinde yoklamaya girdiler.
Milletvekili adaylığı yolunda elbette mühim bir adım. Lakin son Söz değil. Belki asıl başlangıç.
54 Milletvekili adayından 52 tanesi temayül yoklamasına girdi. 2 Sayın Milletvekili girmedi.
54 Milletvekili aday adayından 51 tanesi Muğla Kapalı spor salonunda yerini aldı.
2 Sayın Vekil başka illerde görevli olduğundan dolayı yoktu. Bir de eski il başkanı.
Bazen temayülü de yoklamak gerekir ya.
Eski il başkanı, görevde iken özellikle teşkilat üzerindeki MUTLAK hakimiyetini kaybettiğini kendisi de hissetmiş olabilir belki. Koltuk gittiyse siyasi itibar da anında bitmiş de olabilir. Ya da Teskikat içerisinden aday adayı olan kardeşlerimiz asıl gerçekleri görme fırsatı da bulmuş olabilir.
Yıllardan beri biz yazdıkça, arkamıza teneke bağlamaya bile çalışanların " Hocam Haklısın diyemedik, bari hakkını helal et" demelerinden de azıcık belli zaten.
Kadem Bey arkasında bir Küskünler ordusu bıraktı.
% 20 lerin altına inen bir parti bıraktı. Gültekin Beyin kucağına kocaman bir siyasi enkaz bıraktı.
Partiyi devraldığı yerden bir milim ileri götürmedi, tam tersi erite erite bir milletvekili çıkaracak kadar küçülttü. O BİR de ne olursa olsun BEN olmalıyım dedi.
Gider ayak aday adayı da oldu ama. Herhalde beklediği ilginin tahmin edemeyeceği şekilde tepkiye dönüşmesi,onu hasta edip, Kapalı Spor Salonuna bile gelmesine engel oldu. Mazeret ağır hasta olmuş dendi. Geçmiş olsun Sayın Başkanım, Allah şifa versin diyelim.
AK Parti aday adaylarının her biri değerlidir. Her aday adayı CHP yi bile tek başına yönetecek kabiliyete sahiptir. Hiç kimse AK Parti aday adaylarını küçümseme ahmaklığına kapılmasın.
Bu küçümseme hastalığına kapılan bazı odaklar, hiçbir Parti için görmedikleri bir ayrımı yıllardan beri AK Parti için yapar dururlar.
Sakar Altı, Sakar Üstü.
Chp için böyle bir ayrım görmezsiniz mesela. Osman Gürün işi bitirir derler.
Ama.Konu AK Parti olunca.
Her yerinden tuta tuta amip gibi bölme fikrini atar dururlar. Halbuki AK Partinin bugüne kadar böyle bir kıtsası da, kriteri de olmamıştır. Kendi içinde bir denge unsuru da değildir. Her nedense bu ağır saçma ayrım temcitte ısıtılır durur.
Diyorlar ki, Sakar altını toplayacak, hatta Behçet Saatçinin önünü kesecek bir kişi var ; Yakup Otgöz.
Yakup Otgöz Seydikemer Belediye başkanı idi.
Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanları istifa etmesin emrine rağmen istifa eden 7 Belediye başkanından biri. Arkasının çok güçlü olduğu söyleniyor.
Bu lafa zaten oldum olası sinir olmuşumdur.
Kimmiş bu arkasındaki güç?
Uzak değil tanıdık; Hasan Özyer.
Behçet Saatçi faktörünü kırıp, Sakaraltını silme alacak, Hasan Özyerin desteklediği Yakup Otgöz.
Hasan Özyer, Behçet Saatçi yek başına %26.5 alırken neredeydi ki? O zaman niye kıramamış bu faktörü?
Hasan Özyer, milliyetçiliği ile övünen bir Fethiyeyi %47.77 ile nasıl CHP nin almasına niye mani olamamış?
Yok. Olmaz.
Olmazsa gücü nerdeymiş?
Demek ki gücü AK Parti içinde. Öyle mi?
Hasan Özyerin bu kadar gücü varsa, Yakup Otgözü yazın 4 ncü sıraya kardeşim.
Kadem Mete madem Beyefendiye "direkt, doğrudan,bizzat" telefon açacak kadar yakın, hatta " bizim ailenin yaramaz çocuğu" denecek kadar garanti, ya da " manevi evlat" olacak kadar muteber ise.. Yazdır adını 5 nci sıraya. Güç başa ne gerek, geriye gerek ki taşıyıcı olsun.
Abartmayın beyler.
Şu alkış çığırtkanlıklarını bir kenara bırakıp biraz Muğla, biraz hizmet, biraz Türkiye, biraz Ümmet deyin. Demeseniz bile öyle bakın.
Bunların alayı da biliyor sadece bir, belki minicik bir mucize olursa,ZORLA 2 milletvekili anca çıkacağını.
Hiçbirinin 3, 4 milletvekili çıkması gibi bir derdi zaten hiç olmadı.
Yakup Otgöz
Kadem Mete
Yelda Erol
Mehmet Yavuz Demir in tek hedefi birinci sıraya yazılmak. İki?
Olmaz İki. Seçilme garantisi yok. Yani secilememe korkusu var.
(Teşbihte hata olmaz, siyaseten söylüyorum kimse farklı yöne çekmesin sakın) Yıllardan beri etinden, sütünden, yününden faydalandıkları Partiyi düşürdükleri durumdan bile kârlı çıkma mücadelesi.
Ayıp ayıp.
Millet bunun neresinde peki?
Ben diyeyim;
Bunlar için hiç yok.
Varsa yoksa bir olsun ya benim olsun ya olanın Gölgesi ben olam.
Öyle güzel algı yapılıyor ki, akıllara zarar.
Binali Yıldırım şunun kankisi,
Hayati Yazıcı bunun abisi,
Numan Kurtulmuş ötekinin dostu.
İş bitmiş.
51 kişi niye aday adayı oldu ki?
Kadem Bey teşkilatlar nezdinde zaten kırmızı kalemi yemiş durumda. Ha buna rağmen listeye girerse...
Yakup Otgöz Sakar Altından Seydikemerde aldığı oy kadar bile ilave oy alamaz. Arkasında kim olursa olsun farketmez. Mevcut milletvekillerinin performansını beş koca yıldır gördük zaten. Davullu zurnalı Milas Havalimanında kendilerini karşılatıp, bilmem ne koylarında açık büfe LİMİTSİZ kahvaltı pozları dışında bir hizmet görmedik.
Kendi memleketi Fethiyede bile mutlak yenilgiye uğrayan Hasan Özyerin kendisi hariç, kimi desteklediği o kadar da önemli değil Muğla ve AK Parti için.
Sağın kalesi Muğlayı yıllardan beri sola teslim eden isimler, lütfen bir kenara çekilin de işimizi yapalım olur mu?
Son Söz ; Milletvekili aday adayı Muğla Komisyonu içinde hakikaten ütülü pantalona, marşmellova kanmayacak üyelerin olması beni mutlu etti. Yani pek etkileyemezler. Birinci komisyondan sonra asıl mücadele başlayacak.
Son sözüm de Altı oyulmuş, dümeni dışarıda olan 7 benzemezin birleştiği masaya oy vermeyi düşünenlere.
(AYETİ KERİME)
"Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır."
Vesselam.
#SöylerimGeçerim