Çok sıkıldık…

Tüm gündemimiz Coronavirüsü oldu ki bu çok doğal.

Binlerce görüş ve yorum.

Bir o kadar da, ulu orta yayılan bilgi kirlilikleri.

Bütün bu karmaşaya rağmen, “bu işten en az zararla kurtulabilecek miyiz?” sorusunun cevabı, tek ilgi odağımız.

Rakamlara bakıldığında ve söz konusu salgının gribin daha hızlı yayılan bir çeşidi olması gerçeğinden yola çıktığımızda hepimizin risk grubunda olduğu bir gerçek.

Toplumsal farkındalıklar ve beraberinde bu farkındalıklara olan duyarlılığımız tartışma konusu.

Evet, hala tartışma konusu. Şehrimizde yaşam normal seyrinde devam ediyor mesela.

Bu bir iddia değil, bizler çalışıyoruz. Çalıştığımız için de görüyor ve gözlemliyoruz.

Olan oldu.

Bu salgın gündeme geldiğinde alınabilecek önlemleri alıp, almadığımız yönündeki görüşlerin artık çok da önemi yok.

Tamamen yok olma süresi belli olmayan bir süreç yaşadığımız kesin.

Önümüzü göremediğimiz de.

Umutlu haberlere ihtiyacımız var ki, her gün adeta kim güzel bir haber verecek diye bekler durumdayız.

Hal böyleyken, bizi en çok endişeye sevk eden sağlık kurumlarımızın yeterliliği. Bu yönde her ne kadar imajı koruyucu görüşler ortaya atılsa da, sağlık kurumlarımızın güvenilirliği hala sorgulanmakta.

Özellikle de ilimizde.

Allah göstermesin ilçelerde oluşabilecek vakaların dönüp dolaşıp tek adres olacağı yer; Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

Bu nedenle de hastanedeki gelişmeleri, risk taşıyan unsurları, personel güvenliğini yani kısacası gözümüze çarpanları günlerdir satırlarımıza taşıyoruz.

Tabi bu sürece ilişkin merak ettiklerimiz de yok değil.

Mesela hastaneye test geldi mi. Geldiyse yeterli oranda mı?

Herkese test yapılma imkanı var mı? Yoksa eğer, kimler öncelikli?

Belirtiler ortadayken, belirti taşıyan vakaların hepsine test yapılıyor mu?

Yapılmıyorsa test sayısı kısıtlı olduğu için mi yapılmıyor?

Kısıtlı olduğu gerekçeyse kimlere test yapılacağı kararını kim veriyor?

Karar mekanizmasının böyle bir hakkı var mı?

Hastalarla iç içe olan hekimlere test yapıldı mı?

Hasta görmeyen hekimlerden test yaptıran oldu mu?

Olduysa neden? Keyfi mi?

Hastanede koruyucu malzeme var mı?

Varsa yeterli düzeyde mi?

Varsa prosedürüne uygun kullanılıyor mu?

Mesela belli bir süre kullanımı olan bu koruyucu malzemeler kaç saatte bir değişmeli ya da değişiyor?

Yoksa tasarruf etmek adına değişmeden mi kullanımı sağlanıyor?

Bütün bu soruların karşılığının kamuoyuna yansıtılması, hastanemiz ve şehrimiz adına yarar içerecektir.

Yıllarca sağlık hizmeti almak için çevre illere gitmek zorunda kalan halkımızın sağlık alanındaki ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde inşa edilen yeni hastanemizin, içinin de, hizmetinin de, donanımının da, yönetiminin de dolu olması gerekir ki, güven tesis etsin.

Bütün bu elzemler eksikse, dışı yeni, içi boş bir hastaneye kavuşmamızın hiçbir ehemmiyeti de olmayacaktır kanısındayız.

Süreç sıkıntılı.

Sürece dair bir o kadar da bilgi kirliliği yaşanırken, bir de bu kadar yanıt bekleyen soru varken, hastane yönetiminin kamuoyunun bilgilenmesine yönelik bir açıklama yapmasının doğru ve yerinde olacağı fikrimizi ortaya atarak, yazımızı sonlandıralım.