İki Nesil Masal Atölyesinde Buluştu

İki Nesil Masal Atölyesinde Buluştu
Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Nilüfer Caner 100 Yaş Evi’nde dede-nine ve torunlar masal anlatım atölyesinde bir araya geldiler.Sinem...

Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Nilüfer Caner 100 Yaş Evi’nde dede-nine ve torunlar masal anlatım atölyesinde bir araya geldiler.

Sinem Karakaya

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 60 yaş üstü vatandaşların sosyal yaşama daha aktif katılmalarını sağlamak amacıyla hizmete sunduğu Nilüfer Caner 100 Yaş Evi’nde dede-nine ve torunlar masal anlatım atölyesinde bir araya geldiler. Eğitimci Yazar Fatma Yücel Dinç tarafından çocuklara masallar anlatılarak iki neslin bir arada vakit geçirmesi sağlandı.

‘Gezgin Su Damlası Mecara Peşinde’ kitabından çocuklara kesitler sunan Eğitimci Yazar Fatma Yücel Dinç; “Masallar neyi söyler, hikâyeler kimi anlatır? Konusu, teması, karakteri, olay örgüsü, dili, üslubu her nasılsa da bir hikâye çocuklara bazı duyguları yaşatır. Çocuk masalla (karakterle ya da olay örgüsündeki unsurlarla) özdeşim kurar. Yani çocuk anlatıda kendini arar. Bir masalda yolculuk oldukça önemli bir deneyimdir. Özlem, yoksunluk, kıskançlık, sevgi, mutluluk, mutsuzluk gibi güçlü duygular bir masal sayesinde açığa çıkabilir. Açığa çıkan duyguları tüm kalbinle dinleyebilmek gerekir. Her anne baba çocuğuna masal anlatmalı. Her çocuk mutlaka, uçan halıyla denizleri aşarak, kaf dağına ulaşarak, bir şehzadeyle saray bahçesinde dolaşarak büyümeli. Ruhunun karanlık odaları Alaaddin’in sihirli lambasıyla aydınlanmalı. Modern çağın, dört duvar arası çocukları, ne yazık ki, bu renkli dünyadan mahrum yetişiyor. Grip olmaması için çocuğuna her sabah portakal sıkan anne, ruhunun kanatlanması için ona her akşam masal anlatmıyor. Minik zihinlerde nasıl bir karışıklık oluşturduğunu düşünmeden onu beyaz camın esaretine bırakıyor. O yüzdendir ki ‘temelsiz, yanlış önermeli’ bir büyülü dizi çıktığında çocuklar arasında hemen revaç buluyor. Anne-babasından dedesinden mutlaka masal dinlemiş bir neslin bugünkü çocukları, ‘masal çağı’nı masalsız geçiriyor. Önemli olanın çocukla çok zaman geçirmek değil ‘kaliteli’ zaman geçirmektir; masal anlatarak geçirilen zamanın çocuklarla geçirilebilecek en kaliteli zamandır. Çocuklar için masalın konusu ve kurgusundan çok anlatan anlatıcı ile arasında oluşan sıcak ilişki önemlidir. Hayatta iyilerin yanında kötülerin de olduğunun farkına varırlar. İyilerle kötülerin mücadelesinde tuttuğu taraf bellidir. İyilerin tarafı. Fıtratlarında bencillik, kıskançlık, açgözlülük olmasına rağmen masalda bu özelliklerin olmadığı varlıklarla kendini özdeşleştirir. Bu açıdan değerlerin çocuğa aktarılmasında masal çok önemli bir vasıtadır. Çocuk, masalın gidişatına göre kendi zihninde çözümlemeler yapar, masal analitik düşünmeyi öğretir, hayal gücünü geliştirir ve ‘’Dil Gelişimi’’ üzerindeki etkisi tartışmasız kabul edilen bir gerçektir. Doğru davranış kalıplarını da masalla vermek mümkündür. Annesinin sözünü dinlemeyen Keloğlan’ın yaşadığı pişmanlık ona büyüklerin tavsiyelerine uyma konusunda verilebilecek en etkili yöntemlerden biridir mesela” dedi.

Daha sonra çocuklar, resim çizip masal dinledi. Üyeler ve veliler de yapılan bu tür kültürel etkinliklerden memnuniyetlerini dile getirdi.

Bu haber toplam 867 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.