İL TEMSİLCİSİ ERTAŞ GÜVEN TAZELEDİ

İL TEMSİLCİSİ ERTAŞ GÜVEN TAZELEDİ
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muğla İl Temsilciliği 3. Olağan Genel Kurulu toplantısı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi AKM B Salonu’nda gerçekleştirildi.Genel kurula, TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Fatih Yüksel, Kültür...

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muğla İl Temsilciliği 3. Olağan Genel Kurulu toplantısı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi AKM B Salonu’nda gerçekleştirildi.

Genel kurula, TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Fatih Yüksel, Kültür ve Turizm İl Müdürü Zekeriya Bingöl, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Muğla Memur-Sen İl Temsilcisi Muğla TOÇ Bir-Sen Şube Başkanı Adem Köseoğlu, AK Parti ilçe başkanları, AK Parti Kadın Kolları başkanlığı, AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı, STK temsilcileri, ilçe müftüleri, okul müdürleri, TÜGVA Muğla il ve ilçe yönetimi katıldı.

Kurul, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayarak ardından İstiklal Marşı okunması ve divan heyetinin oluşturulmasıyla devam etti.

“HAYALLER VE İDEALLER GERÇEKTİR”

“Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız bilin ki çoktan kaybetmişsinizdir. Başarı, ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir” diyen TÜGVA Muğla İl Temsilcisi İbrahim Ertaş açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Hayatın içine girmeye başladığınız zaman, hayatla mücadele etmeye başladığınız zaman, kendi küçük hayatınızdan, dünyanızdan dışarıya çıkıp olaylara baktığınız zaman göreceksiniz ki, başarı ancak istendiği takdirde geliyor. Başarmak için çalışacağız, asla vazgeçmeyeceğiz. Her şey insanın kafasında bitiyor. Başarı, başarısızlık, mutluluk, mutsuzluk, galip gelme, mağlup gelme. Bireysel sporla ilgilenen arkadaşlarım daha yakından bilirler. Maça çıkmadan önce maçı ya kazanırsınız, ya kaybedersiniz. Maç soyunma odasında kazanılır veya kaybedilir. Sınavlar; sınav tarihinde, sınav salonunda, sınav gününde değil daha öncesinden ya kazanılır ya kaybedilir. Eğer kazanamayacağınızı düşünürseniz, kazanamazsınız. Bilin ki hayaller ve idealler gerçektir. Kafanızda o hayali gerçekleştirdiğinize inanmışsınızdır ve o hayalin sadece önümüzdeki günlerde, yıllarda gerçek olduğunu göreceksiniz. Gerçekleşmiş halini göreceksiniz. Ve o gerçekleştiği gün şunu söyleyeceksiniz. Ben bu filmi daha önce izlemiştim. Sanki ben bunu yaşadım. Evet, yaşadınız. Çünkü siz onu milyonlarca defa beyninizde, kalbinizde, yüreğinizde geçirdiniz. Bizim bir hayalimiz var ulaşılmadık bir genç kalmayana dek çalışmak. Düşünülen her şey gerçek olur. İyi düşünürseniz de, kötü düşünürseniz de, kazanamayacağınızı düşünürseniz de gerçek olur. Bunu nereden biliyoruz. Bizim inancımızda da var. Allahu Teâlâ diyor ki; ‘Ben kulumun zannı üzereyim.’ Kul neyi düşünüyor, neyi istiyor ve neyi arzuluyorsa o olacak. Neyi düşünür, neyi hayal eder, neyi beyninizden geçirirsek bilin ki onların hepsi ama hepsi gerçek olacaktır. Aslında hayatınızda her zaman size doping etkisini yapacak o kadar çok unsur var ki; bir karıncaya bakarsınız, o karıncanın küçük cılız vücuduna rağmen hayatla nasıl mücadele ettiğini görürsünüz. Bir kelebeğin o muhteşem Yaratıcının yarattığı insan olarak bizim bile korktuğumuz bu hayatta doğayla, olaylarla, insanlarla, hayatla nasıl mücadele ettiğini, nasıl pes etmediğini görürsünüz. Bu size bir doping etkisi yapar. Dönersiniz hayatınıza sizde asla vazgeçmezsiniz devam edersiniz. Etrafınıza dikkatli baktığınız zaman gerçekten size doping etkisi olacak sizi başarıya doğru götürecek başarılı olmak için motive edecek çok unsur var. Dışarıdan motive edilmeyi beklemeyin. Motive olmak sizin içinizde, yüreğinizde, kalbinizde, Allah hepimize motive olabilmeyi bahşetmiş çok şükür. Günümüzde birlik ve beraberliğimizi korumak ve her alanda ilerlemek için devletimizin verdiği mücadelelerde güzel ahlaklı olmalarının yanında yarınını hiç düşünmeden yeri geldiğinde canını, malını ve bütün imkânlarını seferber eden gençlerimiz az değildir. Bunlarla ilgili mesele ise bu hüsn-ü misallerin medya aracılığıyla topluma sunulması gerekirken, su-i misallerin arz-ı endam ederek bütün bir gençliğin kötü haldeymiş gibi gösterilmesidir. İlaveten ahlaksızlığın ve hukuksuzluğun diğer gençler tarafından bir hak gibi algılanması da ayrı bir problem ve bir gündem konusudur. Nitekim hukukta meşhur ve müsellemattan olan ‘Su-i misal emsal olmaz’ hükmü maalesef sanki tersine çevrilerek adeta ‘Hüsn-i misal emsal olamaz’ gibi topluma sunulmaktadır. Oysa milletimizde eskiden beri itikadi, ameli ve ahlaki erdemleri taşıyan, Kur’an ve Sünnetle hemhal olup örfümüzle şekillenen gençlerin sayısı az değildir. Belki burada yapılması gereken çalışkanları, vatanperverleri, hakşinasları, vazifeşinasları ve ahlaklıları gündeme alarak diğerlerine emsal olarak gösterip onları da kazanma yoluna gitmektir. Mesela günümüzde helal kazanç peşinde koşan, iş ahlakıyla ve pek çok meziyetlerle öne çıkan gençlerimizin Ashab-ı Kehf gibi olduklarını düşünmemizde saklı. Malum, onlar uyandıklarında ne kadar süre kaldıklarını tartışırken, kalınan süreyi en iyi Allah’ın bildiğini söyledikten sonra ihtiyaçları olan yiyeceğin en temizinin alınmasını ve nazik davranılmasını, kimseye sezdirmeden tedbirli olunmasını belirtmeleri gençlerimiz için ne güzel bir örnektir. Burada yine gaybi konularda bilgiyi Allah’a havale etmenin, alım satımda yani hukuki konularda en temizini almanın ve ahlâki konularda her daim nezaket ve tedbirin önemine işaret edildiği bize gösterilmiştir. Bizim de gençlerimiz için elimizdeki kitap, sünnet ve kadim büyüklerimizin eserlerini günümüz ilmi, siyasi, iktisadi ve sosyal verileriyle güncelleyerek işler hale getirmemiz gerekmektedir. Aksi halde bizler de ellerindeki para antika olsa da geçerli akçeye çeviremeyen Ashab-ı Kehf’in durumuna düşmüş olacağız.”

“GENÇLİK YAŞ İŞİ DEĞİLDİR, RUH İŞİDİR”

Ataerkil ailelerde büyüyen nesil ile onların çocukları son çeyrek asırda ciddi bir çatışmanın içine girdiğinidile getiren Ertaş, “Babanın, babasından gördüğünü tatbike çalışırken gencin, yaşadığı dünya ile babasının tekliflerine anlam verememesi en büyük sıkıntıyı doğurmaktadır. Bu süreçte asgari müştereklerin korunmasına yönelik gerekli eğitim verilmelidir. Bir diğer problem ise her iki tarafın kendilerini haklı bulmalarıdır. Belki Hz. Ali’nin; ‘Çocuğunu kendi zamanınla sınırlama çünkü o senin zamanının gayrı olan bir zaman için yaratılmıştır’ görüşü tam da bu günkü meseleleri işaret etmiştir. Dünün güneşiyle bu günün çamaşırı kurutulmaz, özdeyişi bizlere gençlerin tek düze donanım yerine, günümüzün kültürel donanımı, dil donanımı ve akademik donanımı gibi farklı donanımlara sahip olmalarının gereğini bize göstermektedir. Son birkaç asırdır gündemde tutulmaya çalışılan materyalizm, septisizm, pozitivizm, nihilizm ve evrimcilik gibi akımlar farklı dalar altında çıksa da esasta bunların ateizmin branşları olduğunu bilmekteyiz. Tüm bunlara rağmen bizler 1400 yıllık kadim bir medeniyetin yılmaz savunucuları ve bekçileriyiz. Çıktığımız bu medeniyet yolu bizleri yorabilir, varsın olsun, gençlerimiz ve medeniyetimiz için yorulalım, daha çok yorulalım. Ne diyordu üstad Necip Fazıl Kısakürek; Gençlik yaş işi değildir. Ruh işidir. Necmettin Erbakan hocamız ne diyordu; Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil imanlı ve inançlı gençliğidir. Peki ya Recep Tayyip Erdoğan; Bizim aşkımız var, bizim sevdamız var gençler. Bu ülkeye bizim borcumuz var. Bunu ödemek için yürüyeceğiz. Yürüdüğümüz yollar dikenli olabilir, ayağımıza batsın o dikenler, birçok engelle karşılaşabiliriz karşılaşalım sabır Müslümanın ilacı. Ne diyordu adı güzel peygamberimiz ‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.’ Biz o komutanın, o ordunun torunlarıyız, Alparslanlar bizde, Fatihler Bizde, Abdülhamit Hanlar Bizde, Necmettin Erbakanlar Bizde, Recep Tayyip Erdoğanlar bizde, ümit varız ve davamızdan asla dönmeyeceğiz” diye konuştu.

İl Temsilcisi İbrahim Ertaş’a beraat belgesini TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Fatih Yüksel takdim etti.

Ertaş’ın tebrikleri kabul etmesinin ardından genel kurul toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

İbrahim Ertaşın il yürütme ve yönetme kurulu şu isimlerden oluşuyor:

“Vakıf Güçlü, Muzaffer Almaz, H. Emre Baran, Osman Arslan, Gökhan Karagöz, Mehmet Keleş, Bünyamin Kurt, İlknur Doğan, Aykut Çekiç, Yusuf Türkkantos, Ali Orhan, Bilal Geçtim, Neval Arslan, Abdullah Talha Arslan,  Talha Bakkal, Enes Gündoğdu, M. Hasan Obut, Neslihan Dağcı, Rukiye Kayış, Sema Fidanoğlu, Büşra İşler”

Bu haber toplam 694 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.