“İmar Barışı depreme dayanıklılık önkoşulu gözetilerek güncellenmeli”

“İmar Barışı depreme dayanıklılık önkoşulu gözetilerek güncellenmeli”
İmar Barışı uygulamasının revize edilmesi gerektiğini belirten Araştırmacı Yazar Yüksek Mimar Hüseyin Demir, depreme dayanıklı yapıların iptal edilen...

İmar Barışı uygulamasının revize edilmesi gerektiğini belirten Araştırmacı Yazar Yüksek Mimar Hüseyin Demir, depreme dayanıklı yapıların iptal edilen yapı kayıt belgelerinin geri verilmesi ve elde edilen gelir depreme dayanıksız binaların dönüşümü için kullanılması gerektiğini belirtti.

Araştırmacı Yazar Yüksek Mimar Hüseyin Demir, depreme dayanıklı binalarının yıkılmasının yerine imar barışı yasasında yapılacak, basit bir yasal düzenleme ile depreme dayanıklı olması kaydı esas alınarak imar barışının Milat'ı 2017 yerine 2019 olarak güncellenmesinin mağduriyetlerin giderilmesine çözüm olacağını dile getirdi.

Hüseyin Demir, “Elâzığ depremi daha sonra İzmir depremi, bizlere acı gerçeği bir daha gösterdi. Türkiye'nin her il ve ilçesinde her an bir deprem olma ihtimali olduğunu bildiğimize göre, tüm yapıların olası depremlere karşı dayanıklı hale gelmesi için ne gerekiyorsa yapılması gerekmektedir. İstanbul İstatistik Ofisi, 'İstanbul'un deprem raporu’ verilerine göre İstanbul’da yaşanabilecek 7,5 büyüklüğündeki bir depreme hazırlıksız yakalanırsa 48 bin bina yıkılacak ya da ağır hasar görecek. 194 bin bina orta ve üstü hasar alacağı belirtilirken yaşanacak ekonomik kaybın ise, en az 120 milyar lira olacağı tahmin edilmektedir ’dedi

İmar barışı yasasında yapılacak basit bir yasal düzenleme ile depreme dayanıklı olması kaydı ile imar barışının Milat'ı 2017 yerine 2019 olarak güncellenmesinin çözüm olacağını belirti. Başvurularda elde edilecek gelir ile depreme dayanıksız binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için büyük destek sağlanmasının yanında; toplumsal fayda, ekonomik yarar ve yaşanan mağduriyetlerin çözümü açısından, yasal düzenlemenin bir an önce yapılmasının ülkenin  menfaatine olacağını belirtti.

‘Haksız şekilde, yapı kayıt belgelerinde iptaller oldu’ 

Araştırmacı Yazar Yüksek Mimar Hüseyin Demir, ’Ülkemizde 1948 yılından günümüze kadar birçok imar affı gerçekleştirildi. Toplumsal yarar olmasından dolayı en son 10 milyon 250 bin kişi başvuruda bulunduğu ve 4 milyon civarı yapı sahibinin de başvuru yapmadığı bilinen imar barışı uygulaması yapıldı. İmar barışında esas amaç itibariyle devletin, hukuka aykırı fiili durumu olan ruhsat alınmadan inşa edilen yapılar, iskânı olmayan yapılar, ruhsatı olan fakat sonradan ekleme yapılmış olan yapılar gibi kaçak veya projeye, imar mevzuatlarına uygun olmadan yapılan yapıların hukukileştirmesi, yasalara uygun olmayarak ihdas edilmiş tasarrufları yasalaştırma amacı ile vatandaş ve devletin barışması amaçlanmıştı. 2018 yılında hayata geçirilen uygulama kapsamında, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılaşmaya gidilen 7 milyon 436 bin 354 bağımsız bölüm için başvuru yapıldı. Yapı Kayıt Belgesi almak için vatandaşların ödediği toplam miktar ise 24 milyar 745 milyon 968 bin lira ayrıca kat ittifakı için de ayrıca ödeme yapıldı ’dedi.

 ‘Yüzbinlerce yapı kayıt mağdurunun sesi duyulmalı!’ 

Sözlerine söyle devam eden Araştırmacı Yazar Yüksek Mimar Hüseyin Demir, ‘Ülkemizin ekonomik koşulları göz önüne alındığında bir ev sahibi olmak için 40 sene çalışılması gerçekliği ve imar barışında hedeflenen vatandaş ile devletin karşı karşıya gelmesine engel olmak, yapıların ekonomiye dâhil edilmesi ayrıca imar barışının çıkarıldığı tarihte seçimlerin olması, sürenin uzatılması, denetimlerin yetersiz olması sonucunda yapılaşmaya bazı yerlerde göz yumulması gibi vatandaşın ev hayalini teşvik eden  yönlendirmeler gibi birçok etkenin sonucunda bugün, sayıları yüzbinleri bulan mağdur kitlesi oluşmuştur”. Mağdurlar yapı kayıt belgelerini aldıktan sonra numarataj alarak, dask taparak elektrik suyunu bağlatarak ekstra maliyetler ile zor durumuna düşmüş ve yaşanan yapı kayıt iptalleri  ile bu zorluklar maksimum seviyeye ulaştığını belirtti. İmar barışı yasasında depreme dayanıklı olmak kaydıyla ile yapılacak yeni bir düzenlemenin toplum yararına bir gelişme olacağı gerçekliği göz önüne alınarak bir an önce çözüm için adım atılmasının, mağduriyetleri gidermesi ve ömründe mahkeme görmeyen insanların mahkeme koridorlarında eziyet görmelerinin önüne geçmesi bakımından çok önemli bir gelişme olacağını vurguladı.

Bu haber toplam 651 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.