İnsan Olmak

İnsan Olmak
Ne geçmişte ne de gelecekte oyalanmak istiyorum; bu anı ve bu günü yaşamak istiyorum. Ama insanca, onurumla, özgür ve güven içinde yaşamak istiyorum. İnsanın kadın cinsi olarak eşit, adil bir düzende kendini özgürce ifade eden,...

Ne geçmişte ne de gelecekte oyalanmak istiyorum; bu anı ve bu günü yaşamak istiyorum. Ama insanca, onurumla, özgür ve güven içinde yaşamak istiyorum. İnsanın kadın cinsi olarak eşit, adil bir düzende kendini özgürce ifade eden, var eden ve gerçekleştiren bir insan olarak yaşamak istiyorum.

İnsanı doğuran ve geleceğe yetiştiren ben; oğlumu, insan sıcaklığı ve sevgisiyle büyütmek ve insanın kadın cinsine saygı ve sevgiyle yaklaşmayı öğretmek istiyorum.

Beyinleri ve yürekleri kas, dopamin ve androjen hormonlarından oluşan; akıl, mantık ve sevgi yoksunu ilkel erkekler, tüm dünyada olduğu gibi Ülkeme, kültürüme, inancıma ve bu coğrafyaya yakışmayan vahşet içinde gelinciklerimizi, beyaz güllerimizi dallarından koparmaktadırlar. Hayvan bile diyemeyeceğim bu yaratıklar, Maslow’un Gereksinimler Piramidi’nin birinci basamağında kalmışlardır.

Maslow’un Gereksinimler Piramidi’nde birinci basamak, fiziksel gereksinimlerdir. Bu basamak; canlının hayatta kalabilmesi için gerekli olan su, besin ve oksijenin yanı sıra neslin devamı için gerekli olan; üreme yetisi, isteği ve ilgisini oluşturan cinsel gereksinimleri içerir. Tüm canlılar için bu gereksinimler geçerlidir. Sosyal bir varlık olan insan, bu gereksinimlerini etik kurallar içinde karşılar.

İkinci basamak, güvenlik gereksinimlerini oluşturur. Hayatta kalmak, korkmadan ve huzur içinde yaşamak için koruyucu gereksinimdir. İnsan haklarının ve yasaların vazgeçilmez şartıdır.

Güven vermek ve güven duymak… Ne gariptir ki bu hissi bize ilk öğreten, insanın kadın cinsi annedir. Güveni yıkan davranışlarda bulunan insanlar, aileler, otoriteler, insan sağlığı ve güvenliği ile uğraşan profesyoneller ve politikacılar, ananın bebeğine sevgiyle aşıladığı güven hissini ne olur yıkmayın! Geçmişimize, geleceğimize güvenle bakabilelim ve güven içinde bu günümüzü yaşayabilelim.

Üçüncü basamak, psikososyal gereksinimleri, yani sevgi, saygı ve aidiyet duygusunu içerir. Bu gereksinimler, tüm semavi dinlerde ve kültürlerde korunmaya çalışılmıştır. İnsan olmanın, insan sıcaklığının en güzel özellikleri bu gereksinimlerde kendini var eder. Yaşamın, doğanın ve insanlığın yok edilmemesinde sevgi, can suyu gibidir. İnsanın, ilk tattığı sevgi de anne sevgisidir.

Anadolu coğrafyası, farklı din, dil, ırk ve kültürlere vatan olmuştur. Türkiye’de yaşayan Kürtlerin, Lazların, Çerkezlerin, Yörüklerin, Romanların, Ermenilerin, Musevilerin, Rumların ve diğerlerinin ait oldukları dini, dili ve kültürlerini ifade etme özgürlükleri, aidiyet duygularını yaşamaları için gereklidir.

Dördüncü basamak kendini gerçekleştirme basamağı olup insanın; ailesine, topluma, ülkesine yararlı, zarar vermeyen, dürüst, başka bir deyişle insan gibi insan olmasıdır…

Bu haber toplam 473 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.