İSRAF

İSRAF
Günümüzde gıda israfı dünyamızı tehdit eden en önemli sorunlardan biridir. Dünya nüfusunun tamamı rahatlıkla doyurabilecek kadar gıda mevcut olduğu halde Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre, 2019 yılında açlık çeken kişi...

Günümüzde gıda israfı dünyamızı tehdit eden en önemli sorunlardan biridir. Dünya nüfusunun tamamı rahatlıkla doyurabilecek kadar gıda mevcut olduğu halde Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre, 2019 yılında açlık çeken kişi sayısı 690 milyona ulaşmıştır.

Dünyada 810 milyon kişi obezite sorunu yaşarken, 821 milyon kişi açlıkla mücadele ediyor. İsrafın önüne geçilmesi için insanları bilgilendirmek gerek. Mesela başka ülkeler de açlık krizi var iken bizim önümüzde çeşit çeşit yemek var ve biz bunları israf ediyoruz. Soframızda bolluğa önem veriyoruz ama sofrada gıdanın atılmaması davranışının daha öne çıkarılması gerekiyor.

Ülkemizde günde 120 milyon adet ekmek üretiliyor ve yüzde 10’unun israf ediliyor. Her yıl bu israftan dolayı 1,5 milyar dolar çöpe gidiyor.

Günde 120 milyon adet ekmek üretilirken, yüzde 10’u yani 12 milyonu israf ediliyor. Her yıl bu israftan dolayı 1,5 milyar dolar çöpe gidiyor. Bu parayla 250 tane devlet hastanesi, 500 tane orta ve ilköğretim okulu, 500 kilometre 5 şeritli otoyol yapılabilir. 160 ile 500 bin kişinin 5, 8 aylık ve 1 yıllık sosyal güvenlik primleri yatırılabilir.

İhtiyacımızdan fazla almadan, israf edileni de değerlendirip kurtarmalıyız.

Su israfında ise, Türkiye'de her 4 kişiden birinin aşırı su tüketimine karşı herhangi bir önlem almadığı ve su israfına duyarsız kalırken, aylık kazancı 3 bin liradan düşük olanların su tasarrufuna daha çok dikkat ediyor.

Sürdürülebilir kalkınma ve çevre için önemli konuların başında su kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması geliyor.

Bu kaynağın tüketiminde rol oynayan en etkili tüketici grubu hane halkları olarak öne çıkıyor. Dünyanın yaklaşık 4'te 3'ü sudan oluştuğu için su sorunu olmadığı algısı büyük bir yanılgıya ve su israfına yol açıyor.

Dünyada kullanılabilir tatlı su oranı sadece yüzde 2,5 olmakla birlikte, bu oranın yüzde 69,5'i de doğada buzul halinde bulunuyor. Buradan yola çıkarak dünyada aslında çok kısıtlı miktarda kullanılabilir tatlı su olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Birleşmiş Milletler ve UNESCO başta olmak üzere ilgili kuruluşların raporlarına göre, dünyada ve Türkiye'de artan nüfus, küresel ısınma, kuraklık gibi nedenlerle her geçen yıl suya olan talep artarken, tatlı su kaynakları azalıyor. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor.

Türkiye, sanıldığının aksine su zengini bir ülke olmamakla birlikte yıllık ortalama yaklaşık 643 milimetre yağış alıyor ancak bu rakam 800 milimetre olan dünya ortalamasının oldukça altında seyrediyor. Türkiye'nin brüt yer üstü suyu potansiyeli 193 kilometreküp seviyesinde bulunurken, yer altı suyunu besleyen 41 kilometreküp de dikkate alındığında, toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 kilometreküpü buluyor ancak günün teknik ve ekonomik şartları hesaba katıldığında Türkiye'nin tüketilebilir yer üstü ve yer altı su potansiyeli yılda ortalama 112 kilometreküp civarında hesaplanıyor.

Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8-10 bin metreküp olan ülkeler su zengini, 2 bin metreküpten az olanlar su azlığı çeken, bin metreküpten azı da su fakiri ülkeler arasında kabul edilirken, Türkiye'nin kişi başına su tüketimi bin 500 metreküp seviyesinde bulunuyor. Bu durum Türkiye'yi su azlığı yaşayan ülke kategorisine sokuyor.

Sonuç olarak milletimizi bilinçlendirerek israf etmemeliyiz. Sadece gıda ve suyu değil hayatımızda var olan her şeyi israf etmemeliyiz. İsrafın önüne geçmeliyiz. İsraf insanı hem maddi yönden hem de manevi yönden zarara uğratır.

Bu haber toplam 614 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.