İşsizlikte artış

Ülkemizde her yıl işsiz sayısı artış gösteriyor. Ülkemizde 2019 yılı verilerine göre işsizlik 2,7 puan artarak, yüzde 13,7’ye yükseldi. Genç nüfusta ise, işsizlik oranı yüzde 25,4’e çıktı.

Ülkemizde Covid-19’un gelmesiyle birçok kişi ve esnaf ekonomik açıdan sıkıntı yaşamaya başlamıştı. Bu sıkıntıyı yaşayan işverenler, çalışanını işten çıkarma kararı almak zorunda kaldı. Fakat coronavirüs sebebiyle artacak işsizliğin önüne geçilmesi için işten çıkarma yasağı getirildi. İlk defa 17 Nisan tarihinde 3 aylık işten çıkarma yasağı, ekonomik etkilerini azaltmak için aylık periyotlar eşliğinde uzatılmaya devam edildi. Cumhurbaşkanı kararı ile 17 Ağustos’ta 1 ay daha uzatılan işten çıkarma yasağı, bugünden, yani 17 Eylül 2020’den itibaren 2 ay daha uzatıldı.

Virüsün etkisinden dolayı geçtiğimiz dönemde kurumlar ve özel sektörler kısa çalışma sistemine geçmişti ve bazı kurumlar ve özel sektörler de hala bu sistem devam ediyor. Bu kısa çalışma sistemine göre insanlar işten çıkmadığı için işsiz sayılmıyor. Kurumlarda kısa çalışma sistemine geçilse dahi normal çalışma sürelerinden az çalışmalarına rağmen maaşlarını tam alabiliyorlar iken, özel sektörlerde çalışanların çalışma saatlerinin azalmasından kaynaklı maaşlarında azalma oluyor. Bu durumda da özel sektörde çalışan insanlar geçim sıkıntısı yaşıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mayıs 2020’ye ait iş gücü istatistiklerini açıkladı. Söz konusu verilere göre, işsiz sayısı 3 milyon 826 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Disk-ar raporla ilgili basın açıklamasında “Covid-19 döneminde yaygın olarak işten çıkarma yerine kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği kullanılması nedeniyle milyonlarca işçi çalışmadığı halde istihdamda gözüküyor. TÜİK’in yöntemine göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz sayılmıyor” ifadelerine yer verilmişti.

Daha bu istatistik Mayıs ayına ait işsiz kişi sayısı. Bu işsizlik sayısına bir de bu sene mezun olanlar eklenecek. Pandemi döneminde üniversitelerin eğitimi online olarak vermesi sonucu son sınıf öğrencilerin mezuniyetlerinde bir aksama olmadı. Tabi ki mezuniyetlerinde bir sıkıntı olmaması hemen işe girebildikleri anlamına gelmiyor.

Yeni mezun olan kişilerin iş bulamama sebebi pandemi dönemine ek olarak işverenlerin, işe alırken istedikleri kriterler. Yeni mezun bir kişiden 5-6 yıllık bir tecrübe istemek ne kadar mantıklı bilemiyorum. Eğer mezun olur olmaz işe girmek istiyorsanız, gerek siyasi olsun gerek yüksek mertebelerden tanıdık olsun ayarlamaya bakın derim. Ülkemizde öyle bir duruma geldik ki tanıdık olmadan bir iş bulamıyoruz. Yeni mezun gençlerin elinden tutarak işi öğretmek yerine, tanıdıkları olduğunda mezun olmadan işlerinin hazır olduklarını dile getiriyorlar.

Böyle yapan iş yerleri aslında gençlerin okumalarının ya da işi öğrenmelerinin bir anlamı olmadığını sadece işe tanıdıklar sayesinde girilebildiğini vurguluyor, böylelikle insanlara üniversite okumanın sadece zaman kaybı olduklarını gösteriyor da diyebiliriz. Siz böyle bir durum ile karşı karşıya kalacağınızı bile bile okumak ister misiniz?