Kaliteli Zeytinyağı Üreticileri Ödüllendirildi

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından desteklenen “Zeytinin Zeytinyağına Kayıpsız ve Kaliteli Yolculuğu” projesi kapsamında düzenlenen yarışmada, en iyi zeytinyağı üreticileri ödüllendirildi.

Neval ÇOLAK

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından desteklenen ‘Zeytinin Zeytinyağına Kayıpsız ve Kaliteli Yolculuğu’ projesi kapsamında düzenlenen yarışmada, en iyi zeytinyağı üreticileri Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte ödüllendirildi.

Zeytin ve zeytinyağının kalitesinin konuşulduğu programa Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan, Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Fuat Fikret Aktaş, Gazeteci Cem Seymen, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Orman Bölge Müdürü Yasin Yaprak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Osman Toprakçı, akademisyenler, kurum çalışanları, STK’lar, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, kadın çiftçiler ve girişimciler katıldı.

“Zeytinin Zeytinyağına Kayıpsız ve Kaliteli Yolculuğu” projesi kapsamında düzenlenen yarışmaya bu yıl 86 başvuru yapıldığını, yarışmanın hedefinin, gelecek yıl başvuru sayısını üç katına çıkarmak olduğunu vurgulayan Saylak: “Muğla kendi markasını yaratana kadar, bu mücadelemiz, azmimiz, kararlılığımız devam edecek. İyi tarım uygulamaları ile birlikte bir Muğla markası, ‘GocaMoğla’ markası çıkartacağız” dedi.

“GOCA MOĞLA MARKASI ÇIKARTACAĞIZ”

Projenin 2023 yılına kadar devam edeceğini dile getiren Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak konuşmasına şu şekilde devam etti: “ Bu bitmiş bir proje değil, proje 2023’e kadar da devam edecek. Ne zamana kadar deva edecek,  lisans depoculukta kaliteli zeytinyağını saklayabildiğimiz, depoları oluşturana kadar. Muğla kendi markasını yaratana kadar, bu mücadelemiz, azmimiz, kararlılığımız devam edecek. Zeytinin, zeytinyağına dönüşme süresini ele alırsak, işlenmesi, çalışması, bereketi, bakımı son derece zorlu bir süreç istiyor. İlimiz bu konuda son yıllarda bir atılım içerisinde. Butik işletmeler halinde, İstanbul’dan, Ankara’dan, ülkemizin birçok yerinden ilimizde zeytin yatırımı yapan, zeytinyağı işletmeleri tesisleri kuran çok değerli yatırımcılar var. Onlar bu işlerin öncüleri. Gayet güzel ürünlerde ortaya çıkardılar. Biliyorsunuz, bizim zeytinimiz, yaygın ağırlıkla memecik türü. Memecik türünün, zeytinyağının en kaliteliği, sağlık iksiri olduğu herkesin malumu. Amacımız, butik üreticilerinin dışında, tüm üreticilerimizin Yatağan’da, Seydikemer’de, Milas’ta iyi tarım uygulamaları ile oluşturarak, kaliteli zeytin ve zeytinyağı elde etmelerini sağlamak. Bu yarışma ile hedeflediğimiz, bu sene 86 olan katılımcı sayısını gelecek yıl iki katına, üç katına çıkarmak. Butik üreticilerimizin çok değerli markaları var, çok ciddi yatırımlar yaptılar. Ama benim orada kadın çiftçilerim var, normal üreticilerim var. Onları da, tüm üretici birliklerimizle, ziraat odalarımızla, tariş zeytin ve zeytinyağı birliği ile biz de taşın altına elimizi koyacağız. Çok değerli belediye başkanlarımla birlikler yani yönetici örgütlenmesini gerçekleştireceğiz. Buradan ne çıkacak,  iyi tarım uygulamaları ile birlikte bir Muğla markası, ‘GocaMoğla’ markası çıkartacağız. Başka şansımız yok. Para kazanabilmek için yağımızı ülkemizde ve yurt dışında satabilmemiz için bu şarttır değerli üreticilerim. Dolayısıyla ben ve ekibim, çok değerli sivil toplum kuruluşları biz tek başımıza bir hiçiz.”

Tarımın ve zeytinin daha üst seviyelere çıkabilmesi için bilim adamlarına değer verilmesi gerektiğini belirten Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan yaptığı konuşmada ise şu ifadelere yer verdi: “Gerçekten zeytin, zamanın tanımı. Bu açıdan Anadolu’da ve Anadolu’nun güzide kenti Muğla’da bu projenin hayata geçmesi hakikaten çok önemli. Bilhassa bilim adamlarının bu konuya önem vermesi çok önemli. Çünkü bilimin yol göstericiliğine muhtacız her konuda. Aynı şekilde tarımımızın da, zeytinimizin de daha üst seviyelere taşınabilmesi bilim adamlarımızın görüşlerine önem vermekle olacaktır. Muğla’nın hak ettiği yerlere gelmesini tekrardan vurguluyorum.”

“DOĞRU ÜRÜN YETİŞTİRİRSENİZ, EN KALİTELİ ZEYTİNYAĞINI ELDE EDERSİNİZ”

Zeytinin ve zeytinyağının alanında markalaşma ve kalitesi adımında örnek ve önder isimlerden biri olduğu ifade edilen Girişimci Ali Osman Menteşe yaptığı konuşmada: “Benim için mühim olan, açtığım yolda 80 tane üreticinin devam edip yarışmaya konu edebilecek kalitede ürün üretmesi. Bu da memecik ürününün zaferidir” dedi.

15 yıl önce üretilen yağın aşağılanan bir ürün olduğunu ve zamanla dünyanın en kaliteli zeytinyağına dönüşüm hikayesini anlatan Menteşe: “Bundan 15 yıl önce bizim ürettiğimiz yağ, kokar, rafine kalitesindedir diye aşağılanan bir üründü maalesef. Özellikle, Ege’nin kuzeyindeki zeytin üreticileri tarafından burun kıvırılarak değerlendirilen bir yağdı. Birkaç toplantıda bu benim yüzüme söylendi. Bu beni çok üzdü. Bu işin böyle olmadığına, yaptığım araştırmalar sonunda teknik olarak öğrendim. Sonra bilinçli bir üretici olarak önce doğru yetiştiricilik yaparak, ağaçlarımı budadım, ağaçlarımı ilaçladım, ağaçlarımı gübreledim, ağaçlarımı suladım, sopayla dövmeyip makine ile hasat yaptım, topladığım zeytinleri çuvallara tıkmadım ve plastik kasalarda en geç 24 saat içerisinde soğuk sıkım yapan küçük tesisimde sıktım. Ürettiğim ürünü, uluslararası yarışma yolladım ve orada dereceler aldım. Eğer doğru düzgün ürün yetiştiricisi olur, hasatınızı doğru dürüst yapar, ürününüzü usulüne uygun sıkarsanız bu memecik zeytininden dünyanın en kaliteli zeytinyağını elde edersiniz. Bunu ispat ettim ve bugün öncü olduğum bir şeyde inanın çok mutluyum. Bu yarışmaya bende katıldım. Derece almışım, almamışım hiç önemi yok. Mühim olan açtığım yolda, 80 tane üreticinin devam edip yarışmaya konu edebilecek kalitede ürün üretmesi. Bu da memecik ürününün zaferi” şeklinde konuştu.

“MUĞLA’YI ŞAHLANDIRMA ZAMANI”

Zeytin ve zeytinyağı dünyanın en fazla katma değer ürünlerinden bir tanesi olduğunu ve Türk zeytinini bir marka olarak dünyaya yerleştirene kadar mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Gazeteci Cem Seymen: “Tarım ülkemizin kalkınması, ekonomimizin gelişmesi, istihdamın sağlanması özellikle gençlere bir umut vermesi açısından ülkenin uzun yıllardır ihmal ettiği ve maalesef üzerinde durulmadığı ve yeni neslin tercih etmediği bir sektör. Tarımın olmadığı, güçlenmediği tarım sektörünün baş tacı edilmediği hiçbir gelişmiş ülke ekonomisini kalkındırmayı başaramamış. Tarımı bugüne kadar ihmal ettik ama tarımla kalkınma modelini mutlaka Türkiye’nin benimsemesi lazım. Bir zeytin ağacına ölmez ağaç denilmesinin sebebi bolluğunun, bereketliğinin, bir coğrafyanın zenginliğinin kaderini değiştirebilecek kadar güçlü olmasından geliyor. Tarımı destekleyen benden başka gazeteci yok. Benim hayalim, Türkiye’nin kırsalının iyileşmesi, katma değerli ürüne yani markalaşmaya dünya ihracatında en önemli kaynak olarak ülkeyi zenginleştirmeye yol alacak bir tarım üretiminden bahsediyorum. Zeytin, bu coğrafyanın binlerce yıllık kültürü. Zeytin ve zeytinyağı üreticisi hak ettiği parayı kazanamıyor. Hiçbir ülke köylüsünün çiftçisinin zenginleşmeden ekonomisini geliştirmiş bir geçmişe sahip değil. Tarımın toprağı terk etmesini ben kendime yediremiyorum.

Dünyada bir tek ben kalsam bile tarımı dünyanın konuştuğu, Türk zeytinini, Türk mutfağını bir marka olarak dünyaya yerleştirene kadar ömrüm yettiği kadar sonuna kadar mücadeleci olacağım. Tarımın gücüne önce biz inanacağız. Zeytin dalı barışı temsil eder. Şimdi Türkiye’yi, Ege’yi önce Muğla’yı şahlandırma zamanı” dedi.

Yapılan açılış konuşmalarının ardındanmoderatörlüğünü televizyon programcısı Cem Seymen'in yaptığı panelde Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu ile Prof. Dr. FügenDurlu Özkaya, Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, Prof. Dr. Gazi Aydın, Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya ve Doç. Dr. Mehmet Ateş, zeytin ve zeytinyağı ile ilgili sunum yaptı.

Program sonunda kalite ödüllerini almaya hak kazanan çiftçi ve üreticilere ödülleri takdim edildi.