Karar Davasında ‘Beraat’ İsyanı

Eski manken Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davanın 36. duruşması Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.  Davada tutuksuz yargılanan işadamı Ahmet Bayer, oğulları Volkan Bayer, Hakan Sadi Bayer ve çalışanları Murat Umirov beraat etti.

Neval ÇOLAK

2003 'Miss Model Of The World' birincisi Aslı Baş, 2010 yılında 21 Temmuz gecesi saat 02.30 sıralarında, vurgun yediği için tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettiren turizmci Ahmet Bayer'in Bodrum Yalıkavak'taki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının, 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek, yaşamını yitirmişti. Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili soruşturma sonunda turizmci Ahmet Bayer ile oğulları Hakan Sadi Bayer ve Volkan Bayer hakkında 'kasten adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yanlarında çalışan Murat Umirov hakkında da 'delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak' suçundan 7,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

9,5 yılda 3 cumhuriyet savcısı ile 3 mahkeme başkanın değiştiği ve Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 gün boyunca devam eden davanın Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 36'ıncı duruşması görüldü. Duruşmaya Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş, annesi Müyesser Baş, tutuksuz yargılanan Ahmet Bayer, Hakan Sadi Bayer, Volkan Bayer, Murat Umirov ile avukatlar katıldı.

SANIKLARA BERAAT VERİLDİ

Muğla'nın Bodrum ilçesinde, 9,5 yıl önce manken Aslı Baş'ın, turizmci Ahmet Bayer'in villasının terasından düşüp, yaşamını yitirmesiyle ilgili son görülen davadan karar çıktı. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Ahmet Bayer, oğulları Hakan Bayer ve Volkan Bayer’in üzerine atılı kasten öldürme suçundan kamu davası açılmış ise de yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların beraatlerine karar verdi.

Davada suç delillerini gizleme ve yok etme suçundan yargılanan Murat Umirov, Ali Sefa Ekin ve Ramazan Demir'in de ayrı ayrı beraatine karar verilirken, aynı davada yalan tanıklık suçundan yargılanan Beyhan Kuzugüdenlioğlu Strassner ve Melis Defne Strassner'in de yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların beraatlerine karar verildi. Aynı davada suç delillerini yok etmek ve gizlemek suçundan yargılanan Hüsnü Cemal Ergün, Mustafa Ufuk Tan, Sait Hazar ve Veysel Arkan için de ayrı ayrı beraat kararı çıktı.

SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında beraat kararının açıklanması sonrası, Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş, annesi Müyesser Baş ve yakınları karara tepki gösterdi. Mahkeme çıkışında baba Mehmet Yavuz Baş sinir krizi geçirdi.

Adaletin tecelli ettiğini söyleyen Ahmet Bayer; “Sekiz senenin sonunda iftiralar, yalanlar çok şükür hepsi bitti. Şimdilik bu kadar söylüyorum” dedi.

 “TÜRKİYE’DE YARGI YOKTUR”

Mahkeme çıkışı açıklama yapan Avukat Faruk Zorba; “İki gündür davayı takip ediyoruz. Yargılanan bütün sanıklara beraat kararı verildi. Sonuç itibariyle mahkeme kararında dedi ki, ‘Aslı Baş öldürülmemiştir, deliller yok edilmemiştir.’ Delilleri yok eden kişilere de beraat kararı verildi. Onca çelişkiye rağmen böyle bir karar beklemiyorduk. Neden beklemiyorduk? Yargılanmanın en başından beri söylediğim bir şey vardı, ölüm olayının gerçekleştiği o gün yapılan soruşturma işlemleri ile ilgili bütün rezaletleri, bütün kepazelikleri ortaya koyduğumuzda bir şey demiştik, ‘Türkiye’de yargı yoktur.’ Bu karar, hiçbir şeyin değişmediğini göstermiştir” dedi.

ZORBA: “FETÖ FİRARİSİ İHSAN KALKAVAN BAŞARILI OLMUŞTUR”

Aslı Baş’ın ölümü ile ilgili karar davası sonrası açıklama yapan Avukat Faruk Zorba sözlerine şu şekilde devam etti:

“Pek çok suç unsuru içeren telefon dinleme kayıtları, biz suç içeren görüşmeleri tespit ettik. Bunları yargı organlarına teslim ettik. Suçlarla ilgili soruşturmada yapıldı. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ahmet Bayer hakkında açılmış dava var. Bu dava FETÖ’ye yardım davası. Bu bizim sunmuş olduğumuz, silinmiş, yok edilmiş, jandarma görevlileri tarafından yok edilen telefon kayıtlarıydı. Bu telefon kayıtlarında Ahmet Bayer’in, FETÖ’nün en üst yönetiminde olan İhsan Kalkavan isimli kişiyi aradığı, yardım istediği ve yardım çağrısı üzerine Bodrum İmamı Zeki Yağmur’u görevlendirdiği, görev üzerine Zeki Yağmur’un bu sanıklarla irtibata geçip yargılamayı etkilemeye dönük girişimler içerisine girdiklerini bütün delillerle ortaya koyduk. Bizim soruşturma dosyamızda yer almayan itirafçı ifadeleri yani bir kısım FETÖ’cülerin vermiş olduğu ifadelerde bu telefon kayıtlarının hepsi teyit edildi. Yargılamayı etkilemek için Ahmet Bayer’in bu terör örgütüne para verdiği tespit edildi ve dava açıldı. Şunu anlıyoruz, Türkiye’de yok edilmeye çalışan, o dosyada açığa çıkan çoğu şey hala etkin. Bu davada FETÖ firarisi İhsan Kalkavan başarılı olmuştur. Karşı taraf 5 yıl boyunca hiç bir savunma geliştirmedi. Bugünde bu konuyla ilgili hiçbir şey demediler. Bu Ahmet Bayer’in açık bir ikrarı olmasına rağmen, ses kayıtlarını da burada dinlettik buna rağmen bu karar çıktı. Bu yargılama bitmedi, devam edecek.  Bunun istinaf aşaması var, öte yandan Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden FETÖ’ye yardım davası var. Biz küllenmiş bir davayı adeta küllerinden yeniden ortaya çıkardık. Bu dosya delil dolu. Bütün bu deliller bu olayın bir cinayet olduğunu, maktül Aslı Baş’ın öldürüldüğünü göstermektedir. Bu karar bölge adliye mahkemesinde, istinafta değişecektir. Bir kadın olan Aslı Baş’ın katilleri özgürce dolaşamayacaklardır. Biz bu işin peşini bırakmayacağız.”

“NEDEN FETÖ DEVREYE SOKULDU?”

Terör örgütünü, yargılamayı karartmak için kullanmaya çalışanların başarılı olduklarını vurgulayan Avukat İbrahim Ataş ise; “Neden olay yeri yıkandı? Madem bu olay intihardı, FETÖ neden devreye sokuldu? Gelinen 10 yılın sonunda şunu görüyoruz, bu aşamada başarılı oldular. Bunun istinaf aşaması var, bir de ilahi adalet boyutu var. İnsan öldürün, delil karartın, terör örgütünü yargılamayı etkilemeye teşebbüs edin ve başarılı olun. Geldiğimiz nokta bu. Hiçbir şey bitmedi, yeni başlıyor” dedi.