KİM BUNLAR? BEN KİMİM?

Bu aralar sosyal medyada bir laf atışması almış başını gidiyor. Herkes birbirini vuruyor bir değil iki değil… Arkadaş bir sorunun varsa aç telefonu ya da al karşına derdini söyle.

Zaten sosyal medyada herkes dürüst herkes duyarlı herkes bilge. Peki bu bozuk düzenin sorumlusu kim? İhanet eden kim? İşini yapmayan kim? Kim yapmış yanlışı anlamadım gitti. Herkes doğru ya…

Diyeceksiniz ki sen sosyal medya kullanmıyor musun? Evet ben kullanıyorum ama kimseyi iğnelemiyorum. Kimsenin işine mesleğine atıfta bulunmuyorum. Zaten sorunum olan kişinin karşısına geçer söylerim. Sosyal medyadaki arkadaşlarımın hepsini de tanırım, onlarda beni tanır.

Bence sosyal medyanın amacı görmediğin ya da bir nedenle günlük hayatta zaman ayıramadığın kişilerle ortak paylaşımlarda bulunmamıza yarayan bir nebze de toplumsal duyarlılığı arttırmak için kullandığımız medya sitesidir.

Kimse sosyal medya üzerinden kişiliğine, nasıl yaşaması gerektiğine ya da mesleğiyle ilgili atıflarda bulunamaz.

Burada herkesin maşallah her meslekten bilgisi var. Herkes mühendis, herkes doktor, herkes öğretmen ve herkes gazeteci.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşuz. Ben sana senin mesleğini öğretip yön veremeyeceğime göre sende bana yaptığım işi öğretemezsin.

Mesela; ben fırına gidip fırıncıya ekmeği nasıl yapacağına, mayasının oranını, ununu, yoğurmasını, hamurun kıvamını öğretebilir miyim?

Fırın deyince aklıma geçenlerde duyduğum bir vaka geldi. On kişi bir pideciden sipariş ettiği pide nedeniyle zehirlenmiş hatta birkaçı yoğun bakımda bir gece kalmış.

İşte tam burada ben fırını ya da fırıncıyı değil halk sağlığını ya da denetimleri yapanları sorgularım. Denetimler ne zaman nasıl yapılıyor, neden bizim sağlığımızla oynanıyor diye. Bak fırıncıyı sorgulamıyorum (ama bilmiyorum) kamuoyundan saklanmazsa o iş yerine gitmeyerek tepki koyabiliriz.

Bir söz vardır çok severim “Herkes kendi evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz olur.” bırakın sokağı dünya tertemiz olur.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım…