Kireç Sanayi Çalışanları “Sustuysak Yargıya Saygımızdandır”

Kireç Sanayi Çalışanları “Sustuysak Yargıya Saygımızdandır”
SİNEM KORKMAZ- MUSİAD Başkanı Av. Kazım Demir’in sosyal medya hesabında yaptığı Kireç Sanayi ile ilgili paylaşım, Kireç Sanayi çalışanlarını...

SİNEM KORKMAZ- MUSİAD Başkanı Av. Kazım Demir’in sosyal medya hesabında yaptığı Kireç Sanayi ile ilgili paylaşım, Kireç Sanayi çalışanlarını kızdırdı. Kireç Sanayinin mühürlenmesi ardından hala mücadele içinde olan Kireç sanayi çalışanları, MÜSİAD Başkanı Kazım Demir’in, söylemleri ardından konuyla ilgili açıklama yaptılar.  “Sustuysak yargıya saygımızdandır” ifadelerini kullanan çalışanlar, Demir’in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşıma tepki gösterdiler.

Demir yaptığı açıklamada; “Kireç Sanayisinin kapatılması ile neticelenen hukuk mücadeleleri ile ilgili şu hususları vurgulamakta yarar görüyoruz. Kireç Sanayi olarak ifade edilen işletmelerin kapatılması 2013 yılından bu güne, 7 farklı davaya konu olmuş ve pek çok kimsenin davacısı ve takipçisi olduğu uzun bir hukuk mücadelesinin neticesidir. Anılan tarihlerde söz konusu mahalde yerleşim yeri bulunmadığı, hukuki mücadeleye ilham veren yegane maksadın çevre ve toplum sağlığının temini olduğunu ispat açısından yeterlidir. Nihayeten gelinen noktayı hayır severliği ve Muğla sevgisine her an şahitlik ettiğimiz Seyfi Terzibaşıoğlu’na mâl etmek, kendisine yapılmış çok büyük bir haksızlık olacağı gibi, bu hukuk mücadelesine emek ve mesaisini harcamış diğer davacılara da haksızlık olacaktır. Kaldı ki anılan davanın davacısı Karabağlar Yaylasında ikamet eden ismini onayı olmadan paylaşmayı uygun bulmadığımız başka bir kimsedir. Davanın öznesi Seyfi Terzibaşıoğlu değil, Muğla Ovası ile Karabağlar Yaylası arasında her anlamda iğreti duran Kireç Sanayi’dir. Nitekim hakkındaki isnatlar mesnetsiz, maksatlı, izah ve ispattan uzak algı yönetimine yönelik iddialardır.” İfadelerine yer verdi.

Kazım Demir paylaşımının devamında şu ifadelere yer verdi; “2011 yılından itibaren Kireç Sanayisinde adım adım sona yaklaşıldığı tüm bu gidişat ile apaçık ortadayken işletmeciler hiçbir tedbir almamış, çoğu kez mahkeme kararlarını dahi uygulamaya direnip fiili durumlara bel bağlayarak tesislerin faaliyette bulunduğu son saniyeye dek, adeta “ne kazanırsak kârdır” mantığıyla üretimi sürdürmüşlerdir.Üretimi son ana dek sürdürmekle, değişen sosyo-ekolojik şartları dikkate alarak tesislerde çalışan işçilerin kademeli olarak başka işlere yönlendirilmesi hususunda gereken kolaylığı göstermek arasında tercih yapan yine işletmecilerdir. Bu bakımdan tesislerin kapanması ile işsiz kalan işçilerin vebalinin de süreci gayet net öngören ancak tercihlerini üretimden yana kullanan işletmeciler üstünde olduğu da su götürmez bir gerçektir. Kireç Taşı Menteşe sınırları içinde her yerde bol miktarda mevcutken, neden işletme sahipleri bu işletmeyi, yerleşim ve doğal sit alanlarından uzağa, daha doğru lokasyonlara taşımayı düşünmezler?14.000 dönüm Karabağlar Yaylası, 7.000 dönüm Düğerek Mahallesini içinde yaşayan Menteşeli vatandaşların, her şeyden evvel imzalarıyla bu işin takipçisi olan 300 Yayla ve Menteşe sakininin, şehrin ortasında Kireç Taşı çıkarmak için ocak sahası içinde yıl bazında 310 adet patlatma yapan bu işletmeden şikayetçi olması şaşılacak bir şey midir?”

MÜSİAD Başkanı Av. Kazım Demir’in, Seyfi Terzibaşıoğlu’na verdiği destekten sonra, Çimse İş Sendikası Muğla Temsilcisi Erdem Çelik ve çalışanlar tarafından açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada; “ Sayın MUSİAD Şube Başkanı Av. Kazım Demir ve üyeleri Av. Emin Özler, Hamza Akercan Muğla Kireç Sanayi Aş’nin mühürlenmesinde 22. Dönem milletvekilimiz Seyfi Terzibaşıoğlu’na mı desteksiniz yoksa bizim gibi emekçilere mi anlayamadık. Konuyla alakalı Sosyal medya üzerinden yaptığınız iş yerimizle alakalı paylaşımları biz emekçiler gördük ve cevap vermek istedik. Peki, bu davayı Seyfi Bey değil de niye başkası açmadı onu da anlamadık. Belki fabrikanın dibindeki arazi SEYFİ BEYİN olduğu için olabilir.

Sayın Av Kazım Demir başkanım ve üyeleri Sayın Seyfi beyin bu fabrikada eski müdürümüz Mesut Gerçek’in dediği gibi nakliye işi yaptığını ve Seyfi beyin kendi nakliye şirketi olduğunu ve 2006, 2007, 2008 yıllarında bu işi yaptığını biliyor musunuz? Ve Özcan Özgür beye 16 Aralıkta yaptığı açıklamada Seyfi Bey bunları reddetmiştir. Peki, o dönemler bu fabrikaya karşı çıkmadı da, niye bu dönemler çıkıyor onu da anlamadık. Madem bu fabrikamız zararlıydı; kendisi için biz Muğlalıların sağlığı önemliydi; o dönemler önemli değil miydi? Ocakta 310 adet patlama olduğunu açıklamışsınız bu rakamı kimden nasıl aldınız? Çünkü bizim senede yaptığımız yıllık patlatma sayısı ortalaması 80-90 adettir. Konuyla alakalı sayılar zaten gerekli kurumlarda kayıt altında tutulmaktadır.

Sayın MUSİAD Başkanı ve üyeleri konuyla alakalı bilgi sahibi olmadan açıklama yapmanız bizim gibi Muğlalı emekçileri derinden üzüyor. Çünkü bizim arkamızda işimiz ve emeğimizden başka bir şey yoktur. Biz MUSİAD başkanı Sayın Demir ve üyesi Av. Emin Özlerin sosyal medya paylaşımına Muğlalı emekçiler olarak yorum yaptık.  Onlarda bizim bu olayın mağduru olduğumuzu yapılan yorumlarında dile getirdiler. Kendileri bize destekçiydi ve öyle demişlerdi niye daha önceden biz emekçileri bulmadılar onu da anlayamadık. Bize kararın kesin olduğunu ve sürecin bittiğini söylediler. Biz size Muğlalı emekçiler olarak soruyoruz siz bu davanın neresindensiniz?  Bizim için üzgün olduklarını söylediler. Cv’lerimizin üye oldukları Firmaların oluşturduğu havuzda değerlendirilebilir gibi yorum yaptılar. Bizde kendilerine bizim şirket yetkililerimizin fabrikamız mühürlendiği halde bizi işten çıkarmadıklarını ve bize sahip çıkmaya devam ettiklerini söyledik. Bizi yanlış anladılar galiba biz onlardan iş istemedik iş yerimize sahip çıkmak istediğimizi aksettik. Arkadaşlarımız yorum yazmaya devam ettiler ama Kazım beyden cevap gelmedi. Av Emin özler bey ise yorumlarına işçilerin yanındayız dedi ama kendisini pazartesi günü sosyal medyadan tanıdık. Peki, kendileri emekçilerin yanındaydı niye bizim fabrikamız mühürlendikten 12 gün sonra bizim yanımızda olduklarını söylediler. Neden daha öncesinde yanımızda olduklarını belirtmediler. Bu söylemler içinde şaşkınız. Fabrikanın gidişatını önceden gördüklerini belirttiler ve bu süreçte bize yardımcı olmak istemişler. Ancak bize yardımcı olmak istediklerini neden pazartesi günü dile getirdiler daha önceden niye çıkmadılar. Bu kısmını anlamadık. Sosyal medya üzerinden sorduk cevabını da alamadık. Verdikleri cevapta bizim gibi emekçileri tatmin etmedi. Biz emekçiler olarak onlardan isteğimiz bu haklı davamızda bizim yanımızdılarsa bize destek olmaları Biz emekçiler olarak hakkımızı aramaya sonuna devam edeceğiz.  Şimdiye kadar sustuysak yargıya saygımızdandır. Yargıya saygımız sonsuzdur. Biz Muğlalı emekçiler bu durumu Muğla kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz.” İfadelerine yer verildi.

Bu haber toplam 1119 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.