Kırım -Tatar Sorunu

Kırım -Tatar Sorunu
1441 Yılında kurulan Kırım Hanlığı, 1242-1502 yılları arasında bölgede hüküm süren Altınordu (Altınorda) Devletinin devamı niteliğindedir. Zamanla...

1441 Yılında kurulan Kırım Hanlığı, 1242-1502 yılları arasında bölgede hüküm süren Altınordu (Altınorda) Devletinin devamı niteliğindedir. Zamanla komşu Türk Hanlıklarını ele geçirerek güçlenen Kırım Hanlığı, Bahçesaray’ı başkent yaparak, bölgenin önemli bir devleti haline gelmiştir.

Hanlık Osmanlı Devleti’ne, Fatih Sultan Mehmet zamanında, Gedik Ahmet Paşa’nın 1745 yılındaki Kırım Seferi ile katılmıştır. Osmanlıların zayıflamasıyla, adım adım Kırım’ı ele geçiren Çarlık Rusya’sı, 1783 Yılında Kırım’ı işgal ederek, büyük bir katliama girişmiştir.

Bu yıldan itibaren, Kırım’dan Türkiye’ye 1922 Yılına kadar sürecek olan büyük bir göç (yaklaşık 1.200.000 kişi) başlamıştır. Böylece Deli Petro’nun sıcak denizlere inme hayali gerçekleşmiş oluyordu. Göç eden Türklerin yerine, Ruslar yerleştirilerek, bölgenin Ruslaştırılması çalışmalarına derhal başlanmıştır.

Kırım’da kalmış olan son Türklerin de kökünü kazımak maksadıyla, yaklaşık 300.000 Kırım Türkü, zamanın Sovyet Devlet Başkanı Josef Stalin’in emriyle, Mayıs 1944 tarihinde Sibirya ve Orta Asya’ya (ağırlıklı olarak Özbekistan ve Kazakistan’a) insanlık dışı yöntemler ve yolculuklarla tehcire tabi tutulmuştur.

Bu tehcirde birçok Kırım Türkü (yaklaşık 150.000 kişi) yollarda açlık, hastalık ve kötü muamele neticesinde can vermiştir.

Kırım 1954 Yılında özerk bir cumhuriyet statüsü ile Ukrayna Sovyet Cumhuriyetine bağlanmıştır. Tehcir edilen Kırım Türklerinin vatanlarına dönmelerine, 1991 Yılında, Büyük mücadele adamı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu(1943)’nun önderliğindeki çabalar neticesinde izin verilmiştir.

Sovyetler Birliğinin 1991 Yılında dağılmasıyla, Kırım eskiden olduğu gibi Ukrayna Cumhuriyetinde kalmıştır. Ancak, Rusya’nın bölgeye hâkim olma hayalleri devam ediyordu. Zira, Kırım Akdeniz’e ve okyanuslara açılmanın anahtarıydı. Rusya Federasyonu, bu nedenle, Balaklava ve Sivastopol ’da eskiden beri büyük bir donanma gücü bulunduruyordu.

Rusya’ya aradığı fırsatı, bu yıl (2014) Ukrayna’da çıkan olaylar vermiştir. Ukrayna Halkının batı dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Avrupa Birliği (AB)’ne girilmesi taleplerine karşın, iktidardaki Rusya yanlısı Yanukoviç AB ile ilişkileri askıya al Kiev’de Kasım 2014 tarihinde hükümet karşıtı gösteriler başlamış ve çatışmalarda bugüne kadar 25 kişi hayatını kaybetmiştir. Kırım’daki Rus ve Ukrayna kökenlilerin Rusya’ya bağlanma talepleri üzerine 28 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu ve diğer kritik kurumları ele geçirmiştir.

Rusya’ya bağlanma konusunda halkoylaması bildirilmesi üzerine, 15 Mart 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nde halkoylamasını gayrimeşru sayan bir karar tasarısı görüşülmüş, ancak Rusya Federasyonu’nca bu karar tasarısı veto edilmiştir. Sözde halkoylaması tarihinde yapılmıştır. Kırım Türkleri Ukrayna’dan ayrılmama yönünde girişimlerde bulunmuşlar ve bu halkoylamasını boykot ederek oy kullanmayacaklarını bildirmişlerdir

Bu girişimlere rağmen, halkın % 82’sinin oyları (Kırım nüfusunun % 58’i Rus, %24’ü Ukraynalı ve %12’si Kırım Türklerinden oluşmaktadır. Rusya’ya bağlanması kabul edilmiştir. Batı dünyası ve Türkiye bu halk oylamasını tanımayacaklarını ilan etsellerde Rusya Federasyonu 21 Mart 2014 tarihinde Kırım’ın Rusya’ya ilhakına ilişkin anlaşmayı onaylamıştır. Konu halen dünya ve Türkiye gündemindeki sıcaklığını korumaktadır.

Türk Dili’nin büyük üstadı ve Türk uyanışının önderlerinden Gaspıralı İsmail Bey’i yetiştiren kadim Türk yurdu Kırım’ın geleceği halen belirsizliğini korumaktadır

Bu haber toplam 813 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.