Günlük yazı yazan bizler, tatile çıkamasak bile beyinlerimiz zaman zaman kendi tatilinin moduna girer. Bu durumlarda da birkaç gün yazı yazmaya ara verip, kendimizi resetlemeye ihtiyaç duyarız ama ne gündemden ne de işten kopmayız.

İşte böyle düşündüğümüz bir zaman diliminde yazılarımıza sadece birkaç gün ara verdik. Malum Muğla Gazetesinin yanına, bünyemize iki kardeş gazete daha eklendi. Muğla Haber ve Zeybek Gazeteleri de mensubu olduğumuz medya bünyesine katılınca, iş yoğunluğu da arttı.

Bu gerekçelerden yola çıkarak, ara verdiğimiz yazı yazmama sürecimiz çok kısa sürdü. Alışmışız yazmaya. Yaşadığımız şehir derdimiz olunca uzunca süre yazı yazmaktan ayrı kalamıyoruz.

Yaz rehaveti de olsa arada ara vererek yazmaya devam edelim.

***

Yaptığımız girizgahın ardından Muğla gündemine dönelim. İçinde bulunduğumuz hafta Muğlaspor’un genel kurul haftası. Süreçle ilgili olarak belirsizlikleri ve olumsuz sayılabilecek pek çok unsuru geçtiğimiz hafta içinde “Yumurta kapıya dayandı” başlığıyla aktarmaya çalışmıştık.

Gerçekten de başkan adayı olacak isimlerin ateşten gömlek diye tabir edebileceğimiz o gömleği giyeceği kesin.

Bu nedenle de gözü kesen aday neredeyse yok gibiyken, gözü kesmeyen aday çok.

Sürece bakıldığında, döneminde benim de yönetim kurulunda görev yaptığım Önder Kaytan ismi en ciddi isim olarak ortaya atılmış, bunun dışında Haluk Beyimoğlu ve Abdullah Eskihisarlı isimleri de bir balon olarak uçurulmuştu ortalığa.

Balon diyorum çünkü Beyimoğlu balon paylaşımlara tepki vermezken, belli ki nabız yokladı, yanlış hatırlamıyorsam Eskihisarlı da, habere balon demese bile nezaket içeren sözlerle bu balonun aksini içeren cümlelerle aday olmadığını kendi sosyal medyasından duyurmuştu.

Bu isimleri balon olarak uçurmak yerine, kendilerinden görüş alınmasını önemseyen ve bu yöntemin etik olacağını savunuyoruz.

Bu yöntemden yola çıkarak Muğlaspor genel kurullarında yaptığı konuşmalarda farklı yaklaşımlar ortaya koyan hemşehrimiz Doktor Mehmet Ali Demirbaş’ın da belediye başkanları nezdinde nabız yokladığını gündeme getirmiş ve Demirbaş’ın sürece yönelik ifadelerini geçtiğimiz hafta gazetemiz sayfalarında yer vermiştik.

Kendisiyle yaptığımız görüşmede, kimse aday olmazsa bu göreve soyunabileceğinin sinyalini vermiş, böyle bir durumun dışında aday olmayacağını dile getirmişti. 

Yine aday olacağını, sosyal medya ortamında bile olsa kendi ağzından bir ifadeyle yer verildiği için daha önceki balon yöntemler gibi değerlendirmediğimiz Önder Kaytan’ı sürece ilişkin aradık ve görüşlerine başvurduk.

Kendisi spor kamuoyunun teveccühünü almış bir isimdir. Görevden kaçmayacağını da bilenlerdenim ancak kazın ayağı öyle değil.

3 milyon 600 liralık bir borca sahip Muğlaspor Kulübü’nün gelir getirici kanallarının, önceki dönem başkan ve yöneticilerinin alacakları nedeniyle tıkalı olduğunu belirterek, önünün karanlık olduğunu ifade eden Kaytan’ın aday olmayacağını buradan doğru bir bilgi olarak vermekte yarar var.

Herhalde süreçte adı geçen Haluk Beyimoğlu da Kaytan’dan farklı düşünmüyordur. İsminin ortaya atılmasının ardından sessizliğini hala koruduğuna göre, herhalde pusuya yatmış değildir.

Eğer pusuya yatmış ve genel kurulda “adayım” diye sürpriz bir çıkış yaparsa, ortaya atıldığını iddia ettiğim balon konusundaki öngörümüzden dolayı yanıldığımızı kabul etme erdemini de göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

***

Gelelim Erol Kapiz’e.

Kapiz aday olmayacağını günler öncesinden açıkladı ama istemiyorum yan cebime koy temasıyla “görev sürem bitinceye kadar görevimizi sürdüreceğiz” ifadesini meşru kılar nitelikte teşekkür forması dağıtmaya devam ediyor.

Aslında pek de bırakası yok bu işi. Malum kulüpte de alacağı var. Elbette bunun da hesap kitabını yapmıştır Kapiz.

Dışarıda kalırsa alacaklarını toplaması da zamansal olarak riskli olabilir.

Durum böyleyken şimdi de kalkmış “Muğlaspor’u sahipsiz bırakmayız” diye bir meslektaşlarımızı arayıp, beyanat vermiş.

“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” sözünü çok kullanırım. Önder Kaytan liste yapmakta zorluk çektiğini de belirtmişti. Gerek ekonomik tablo, gerekse Coronavirüs salgın süreci nedeniyle görev almak isteyen kişi sayısının 2 kişiyi geçmediğini ifade etti.

Demek ki Erol Kapiz’in listesine girecek kişi sayısında Kaytan’ın ki gibi pek sorun yok.

Gerçi sorun olsa ne olacak ki?

Nasılsa genel kurulda verilen toplu fotoğraftaki sayıyla, yapılan yönetim kurulu toplantılarındaki kişi sayısı arasında uçurumlar oluşmuş olsa da, Erol Kapiz, bu uçurum oran sonucu kalan 3-4 kişiyle kulüp yönetmeye alıştı.

O nedenle teşekkür formalarının dağıtılmasının ardında “benim gidesim yok” algısının yattığını anlamamak mümkün değildi ve ilk günden bu yana da paylaştığı fotoğrafları bu şekilde yorumlamıştık.

***

Bir başka isism de var. İddia bile olsa mesnetsiz olmamasına özen göstermemeye hep özen göstermişizdir. Bu nedenle altı dolu olmayan hiçbir bilgiyi yazılara taşımamakta yarar görüyoruz.

Altının dolu olduğuna inandığımız mesnetli iddiamız Menaf Kıyanç ismi ile ilgili.

Geçmiş dönem yöneticilerinden Müteahhit Menaf Kıyanç’ın liste hazırlığında olduğunu sağlam kaynaklardan öğrendik.

Menaf Kıyanç’da Muğlaspor Kulübü’ne ciddi katkıları olmuş ve spor kamuoyu tarafından sevilen bir isim.

“Kıyanç eğer liste yaparsa, Erol Kapiz genel kurul gününe kadar forma dağıtıp, fotoğraf çektirmeye devam etsin” diyelim ve sonlandıralım.