Sahi, bu yıla damga vuran Kötekli patentli nahoş olayların hemen arifesinde önce sesler yükseltilip, sonra düğmeye basılan ama sonrasında yine sessizliğin hakim olduğu önlemlere ilişkin süreçte ne gibi radikal kararlara imza atıldı merak ediyorum.

Durum ne? Hangi aşamada bilmiyoruz.

Bilgisi olan var mı?

Mesela ili yöneten aklı evveller, sorunun çözümü için ne gibi kararlar almış olabilirler?

Anlaşılan bu kriz bölgesi ile ilgili çok ta önemli bir tedbir alındığını söylemek mümkün olmayacak.

Ancak bizim tarafta ise, bu konuyla bağ kurabileceğimize inandığımız gelişmeler yok değil.

Hani hep gündeme getiriyorduk ya… Muğla Merkez’den öğrenci kaçmasaydı, kaçırılmasaydı, Kötekli’de bu gibi olaylar çok fazla yaşanmayacaktı diye.

Bu yaptığımız tespitin hala arkasındayız.

İşte o alınmasını beklediğimiz önlemler ve radikal kararlar kapsamında bu konuya dikkat kesilmek en önemlisi.

Öğrencinin Muğla Merkez’de olmasının sağladığı veya sağlayacağı katma değeri görmezden gelmek bu şehre yapılmış en büyük haksızlık.

Meslek hayatımda abartıda bulunmaktan ve yalan bilgi sunmaktan imtina etmişimdir. Bir şey ortaya atarsam, mutlaka bilgisi mevcut olduğu için ortaya atarım.

Bunun içindir ki, bir bilgiyi siz okuyucularımla paylaşmak isterim.

Bakınız, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce tahsis edilen bir alanda 4 Bin kişilik bir öğrenci yurdu planlamasının olduğunu öğrendik.  

Projenin sahibi olan Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün, projeye yönelik Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüş almaya başladığını da biliyorum.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün de bu proje planlamasına yönelik uygun olacak bölgenin, şehre katma değer sunabilmesi açısından Menteşe sınırları içerisinde olması yönünde görüş belirttiğini de araştırmalarımız sonucu öğrendik.

Ama gelin görün ki gerek Vakıflar, gerekse Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, bir gerçeği göz ardı etmiş.

O gerçeğin karşılığı pek tabi ki, Muğla Büyükşehir Belediyesi…

Böyle bir proje için görüşü sorulan Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin, her iki kurumla aynı görüşte birleşmesini beklemenin fazlaca iyi niyet olacağı sanırım kestirilememiş.

Peki ya bizim Büyükşehir Belediyesi yurt için nereyi önermiş olabilir dersiniz?

Yani bula bula nereyi bulmuş ya da sunmuş olabilir?

Söyleyeyim; Kötekli’yi.

Şaka gibi değil mi?

Şaşırdık mı hayır tabi.

Bir yandan; “Kötekli batağı kurutulsun”, “şehrin asayişi için tehlike unsuru olmaktan kurtarılsın”, “gençlerimizi kötülüklerden koruyalım”, “öğrenci biraz da şehre kaysın” derken, bir yandan da, 4 Bin kişilik bir öğrenci yurdunun Kötekli’ye yapılması yönünde ayak direten bir yerel yönetim anlayışı.

Peki, Belediyenin dediği gibi bu yurt Kötekli’de yapılırsa ne olur?

Yani yeni yapılacak yurt Kötekli’ye kazandırılınca ne olacak? Kime ne faydası olması düşünülmüş olabilir?

Söyleyelim; hiçbir şey olmaz. Her şey bugüne kadar neyse aynen öyle devam eder.

Ne eksik, ne fazla.

Kısa ve öz olarak ifade etmek gerekirse, bu sorun bu anlayışla çözülmez.

Toplum ahlak ve asayişini tehdit eden olayların odağında bulunan öğrencinin, toplum yönünde evrilmesinin önünü açmak yerine, hala daha Kötekli nüfusunu arttırıp, yeni ahlar, vahlar türetmeye çalışmak…

Bu nasıl bir çelişki?

Bu yanlışa “dur” denilmeli, hem de tez elden.

Ortak akılla yürütülecek müzakereler sonucu böyle bir yurt, yeni hastane için düşünülen ve o dönem Belediye Meclisi kararınca eğitim alanından sağlık alanına dönüştürülen Düğerek yolu üzerindeki bir alana ya da kente katma değer sağlayabilecek bir başka uygun alanda inşa edilmesi tercih edilmelidir.

Bu yönde bir karara imza atmanın, Kötekli batağının kurutulmasına yönelik bugüne kadar atılmış en somut adım olacağı ortadadır.

Kötekli’yi biraz büyük belediye de dert edinse iyi olacak.

“Büyükşehir Belediyesi, bayram-seyran olmadan, memnuniyet merkezli anketlerle haşır neşir olup, olası bir seçimin adaylığını garantilemeye çalışacağına, yerel seçimlere daha epey bir vakit olduğu gerçeğinden yola çıkarak, kent yararına olacak kararlara kafa yorsa daha isabetli bir iş yapmış olur” diyelim ve sonlandıralım.