“Kuraklığa karşı eylem planları hazırlanmalı”

“Kuraklığa karşı eylem planları hazırlanmalı”
***NASA Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi, Yerçekimi Kurtarma ve İklim Deneyi İzleme (GRACE-FO) tarafından uydu ölçümleriyle, Türkiye'nin kuraklık haritalarını yayınlamıştı. NASA yağışların mevsim ortalamasının altında olduğuna...

***NASA Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi, Yerçekimi Kurtarma ve İklim Deneyi İzleme (GRACE-FO) tarafından uydu ölçümleriyle, Türkiye'nin kuraklık haritalarını yayınlamıştı. NASA yağışların mevsim ortalamasının altında olduğuna dikkat çekilen haritalarla, Türkiye'nin çoğu bölgesinde şiddetli kuraklık yaşanacağını bildirildi.

***NASA tarafından yayınlanan raporu değerlendiren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzaktan Algılama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, kuraklıkla mücadele noktasında alınabilecek önlemlerin öncelikli olarak kuraklık eylem planlarının hazırlanması olduğunu dile getirdi.

Beritan Yücel

NASA tarafından yayınlanan Türkiye'nin kuraklık haritası raporunda, 2021'in başlamasıyla birlikte Türkiye'nin büyük bölümünde şiddetli kuraklık yaşandığını belirtildi. Türkiye’nin en kalabalık şehri olan (15 milyon) İstanbul çevresindeki çok sayıda rezervin 15 yılın en düşük seviyede olduğu açıklandı. Raporda, koşullar devam ederse mahsul üretiminin tehlikeye girebileceği ifadelerine yer verildi.

MSKÜ Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, NASA tarafından yayınlanan raporu değerlendirdi. Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Ülkemiz genelinde gözlenen yağışlar son yıllarda içerisinde mevsim normallerine göre bir azalma eğilimi içerisine girmiştir. Özellikle, Ekim ayının birinci günü başlangıç kabul edilen 2021 su yılının ilk aylarında gözlenen yağışlarda ülke genelinde ortalama yüzde 50’lere varan bir azalma söz konusu olmuştur. Yağış miktarındaki bu azalma, meteorolojik kuraklık olarak ifade edilmekte olup, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı yağış miktarındaki sapmayı gösteren SPI Indeksi ve yüzdesel azalmayı gösteren Normalin Yüzdesi Indeksine dayalı haritalarla ortaya konulmuştur. Geçtiğimiz haftalarda Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi, NASA tarafından GRACE-FO uydusuna ait uydu verisiyle yağış miktarlarındaki azalmanın karasal su kaynaklarını da etkilediği, bu durum meteorolojik kuraklığın bir sonraki adıma geçerek hidrolojik kuraklığa doğru bir seyir aldığını göstermiştir. Kış ve bahar yağışlarının da mevsim normallerinin altında seyretmesi durumunda, yaz aylarında hidrolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşme riski hala bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

“SU TEMİNİNDE ZORLUKLAR MEYDANA GELMESİ MUHTEMELDİR”

Ceyhun Özçelik, yaz aylarında Muğla’da pandemi ve turizm kaynaklı nüfus hareketlerinin önemli ölçüde su ihtiyacı doğurduğunu belirtti. Muğla için kuraklık durumunu değerlendiren Ceyhun Özçelik, “Talepteki bu artış, kuraklığın getirdiği su arzındaki azalışla beraber su ihtiyaçlarını karşılama noktasında ciddi zorluklar yaşayacağımızı ortaya koymaktadır. Muğla içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını yeraltı su kaynaklarından karşılanmaktadır. Dolayısıyla, yüzeysel su kaynaklarındaki azalmaya karşı daha az kırılgandır. İlçe ve yerleşim yerlerine bağlı olmakla beraber, su temininde zorluklar meydana gelmesi muhtemeldir. Farklı kaynaklar ve su kullanım öncelikleri etkin bir kaynak yönetimi çerçevesinde değerlendirilerek, olası kuraklığa karşı daha dirençli hale gelebiliriz.  Su Kanalizasyon İdarelerimiz gerekli önlem ve çalışmaları gerçekleştirerek, Muğla’da içme suyu sıkıntısını en aza indireceğini ümit ediyorum. Sandras suları bu noktada önemli bir kaynak olmasına rağmen, proje büyüklüğü ve yatırım bütçesi ve mevcut proje ödeneği düşünüldüğünde, yakın zamanda kuraklıktan kaynaklı içme suyu ihtiyacı karşılayabilecek bir kaynak olarak düşünülmemelidir” dedi.

“KAYNAK TAHSİSİ VE KAYNAK KULLANIMI ÖNEMLİ FAKTÖRLERDEN BİRİDİR”

Muğla’da bulunan barajlardaki su durumu ve suyun kullanım amacının, tahsis miktarı ve hizmet verdiği bölgeye bağlı olarak önem kazandığını açıklayan Özçelik, olası bir kuraklık sırasında, ilk etkilenecek kaynakların barajlar olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Özçelik, “Kaynak kullanım önceliği, ve haznelerimize gelmesi muhtemel su miktarına bağlı olarak etkin su kullanımına yönelik optimizasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Örneğin, Mumcular Barajı’ndan 15 milyon metreküp su sulamaya, 5 milyon metreküp su Bodrum’a içme suyu olarak verilmektedir. Diğer taraftan, Geyik Barajı’ndan Bodrum’a 5 milyon metreküp içme suyu sağlanmakta, geri kalan kabaca 30 milyon metreküp su Yeniköy Termik Santrali soğutma suyu olarak verilmektedir. Yani, kaynak tahsisi ve kaynak kullanım önceliği muhtemel su sıkıntısının önüne geçmekte en önemli faktörlerden biridir” şeklinde konuştu.

ALINACAK ÖNLEMLER

Ceyhun Özçelik, kuraklıkla mücadele noktasında alınabilecek önlemlerin öncelikli olarak kuraklık eylem planlarının hazırlanması olduğunu dile getirdi. Özçelik, “Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarımızı, barajlarımızı, depolama alanlarındaki sularımızı etkin bir biçimde yönetebilecek kuraklık senaryolarını içeren optimizasyon çalışmalarını gerçekleştirmemiz gerekir. Neticesinde, havza bazlı içme suyu, sulama suyu ve enerji suyu amaçlı kaynak kullanım planlamalarımızı oluşturmamız gerekir. Havza bazlı kuraklık eylem planları dahilinde olağanüstü bir durumda; uygulanacak politikalar, yapılacak çalışmalar ve geliştirilecek tedbirler belirlenerek uygulayıcı birimler ve vatandaşlarımız bilgilendirilmelidir” dedi.

Bu haber toplam 590 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.